Değerli dostlar, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Brüksel’deki son toplantısında sergilenen maskaralığın, gündemimizden düşürülmemesi gerekir, her ne denli ülke gündemi yaşamsal sorunlarla dolup taşsa da...

Anımsanacağı gibi Parlamento’nun, “30 Ocak” günkü toplantısında, Yunanlı bir üye, kürsüde yaptığı konuşma sırasında, kâğıttan yapılmış “Türk Bayrağı”nı sırıta sırıta yırttı, parçaladı...

“AP”nin, “palyaçoluk” bağlamındaki bu gibi gösterileri, “dil” aracılığıyla, “sözel” olarak ortaya koyduğu bilinir; bunları, geriye dönüp -pek de uzağa gitmeden- baktığımızda da görmek olası.

Örneğin, “AP” milletvekillerinden Arie Oostlander: “Atatürk’ü, Atatürkçülüğü, başta ‘Anayasa’dan olmak üzere tüm yasalarınızdan silin, çıkarın!” diyordu, “2003” yılının “Mart” ayında...

Dahası, yaptığı bu öneriyle yetinmez Hollandalı Parlamenter Oostlander; görüşlerini sürdürüp halka seslenir: “Kemalizm ile mücadele edin! Mücadele edin!” diyerek... (2004)

“AP”nin ünlü milletvekilleri arasında yer alan Fransız Milletvekili J. Toubon, “AP”nin bir “Komisyon” toplantısında AKP milletvekillerinin gözlerinin içine baka baka: “Siz artık, Sevr’i kabul edin!” diye haykırdığında, AKP’nin milletvekilleri öylece bakıp kalmışlardı... (2005)

Öte yanda, yine “AP”nin İngiliz Milletvekili “Andreuw Duff” da: “Atatürk’ün resimlerini indirin!” diye haykırıp durmuştu o yıllar boyunca...

Dolayısıyla yıllar boyu bu doğrultuda yürüyen milletvekillerinden oluşan “Avrupa Parlamentosu”nun, bu konuda daha da gelişmiş (!) üyelerden oluşacağı belliydi; nitekim geçen haftaki “AP” toplantısında, Yunanlı Üye İoannis Lagos, bunu iyice alçalarak ortaya koydu; bayrağımızı yırtarak!.. (30 Ocak 2020)

Öte yanda, “Yunan şımarıklığı”nın yeni bir boyutunu oluşturan bu olay, Yunanistan’ın son dönemde siyaset bağlamında attığı kimi adımlara şöyle bir bakmayı gerektiriyor.

Yunanistan, ABD ile “Karşılıklı Savunma İşbirliği Antlaşması” imzaladı, geçen yılın ekim ayında.

Böylece Yunanistan, “Doğu Akdeniz”deki enerji mücadelesinde, Türkiye üzerindeki baskıyı artırma olanağı elde ediyordu; şımarmasın da ne yapsın?

Ardından, Fransa ile de askeri ilişkisinin çoğalması Yunanistan’ı, Yunan halkını öyle sevindirdi ki, içlerinden birini, Milletvekili İoannis Lagos’u iyice kendinden geçirtmiş olmalı...

Ne var ki, komşu Yunanistan’ı bu gibi davranışlarının kendisini ne denli güç durumlara soktuğunun tarihsel son örneklerinden birini kısaca “anımsatalım” diyorum.

Büyük bir zaferle sonuçlanan “Ulusal Kurtuluş Savaşı”mızın sonunda imzalanacak “Barış Antlaşması” için Lozan’da toplanan, günümüz “AP”nin üye ülkelerinin büyük bölümünün “Uzakdoğu”dan “Japonya”nın, “Uzak Batı”dan “ABD”nin de bulunduğu bir toplantıda, Yunan Baş Delegesi Venizelos: “Şüphesiz, Yunanistan için askeri üslerinden yüzlerce kilometre uzağında, Anadolu’nun içerlerinde savaşı sürdürmek bir ‘budalalık’ olmuştur!” diye dile getirdiği “pişmanlık”, Yunanistan’ı ülke içinde sergilenen, son örneği “Bayrak Yırtma” gibi olan kışkırtmalara yöneltmiştir.

Dolayısıyla Yunanistan’a, “Yırtma”nın, “Yırtılmak”la da sonuçlanacağının, anlayacağı bir “bağlamda” öğretilmesi “komşuluk borcu”dur.

Bilmem ki anlatabildim mi değerli dostlar?