Miyase İlknur

Garipoğlu kendini ihbar etti

06 Kasım 2021 Cumartesi

Aslında “Farkında olmadan ihbar etti” demek daha doğru. Dolandırılmış olmanın hırsıyla savcılığa koştu ama işin ucu dönüp dolaşıp kendisine gelecek sonuçta.

Bu yılın nisan ayı sonlarında basına da yansıyan olayda Hayyam Garipoğlu’nun oğlu Kasım Garipoğlu, sahibi olduğu GKFX Financial Services Şirketi’nde çalışan altı üst düzey yöneticinin müşterilerine ait 30 milyon dolar tutarındaki parayı zimmetlerine geçirdikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Muhasebe ve bilişim sistemlerine yaptıkları müdahale sonucunda 30 milyon doları zimmetine geçiren şirket çalışanları, ardı ardına istifa ederek gidip kendilerine holdingler kurmuşlar. Kurdukları holdingin grup şirketleri de aynı Garipoğlu’nun GKFX şirketi gibi forex, döviz bürosu ve kripto paralar alım satımı ve aracılık işleri yapmaya başlamışlar.

Kasım Garipoğlu, savcılığa yaptığı suç duyurusunda eski çalışanlarının banka hesapları üzerinden işlem yapan kurumsal müşterilerine yönelik olmadığını, özellikle müşterileri olan beş kurumsal şirketin elden getirdiği nakit paraları, kasadan alarak zimmetlerine geçirdiği yolunda ifade vermiş. Kurumsal müşterilere banka hesapları kullanılarak para girişi yaptıkları gibi efektif döviz (nakit) olarak da paraları sisteme dahil edebildiklerini belirten Garipoğlu, gelen nakit dövizlerin daha sonra banka hesaplarına geçtiğini söylüyor.

Çok ilginç. Gerek bilirkişi raporunda gerekse tanık ve sanık ifadelerinde bu beş kurumsal şirketin paralarını sürekli nakit olarak göndermeyi alışkanlık haline getirdiği görülüyor. Bu şirketlerin yöneticileri Skype bağlantısı kuran Garipoğlu’nun çalışanları, ne kadar nakit paranın gönderileceğini konuştuktan sonra şirketin mutemedi B.Y. her seferinde Maslak’tan kalkıp ta Kapalıçarşı’ya ya da diğer menkul değerler şirketlerin adreslerine giderek parayı elden tahsil ediyor ve getirip şirketin kasasına koyuyor. Para, uluslararası forex ve kripto para borsalarında değerlendirildikten sonra yine aynı şekilde nakit olarak sahiplerine elden götürülüp teslim ediliyor. Oldukça zahmetli bir iş. 

NAKİT ÇALIŞAN ŞİRKETLER KİMİN?

Garipoğlu ifadesinde, paraların sisteme girmesi için nakit olarak getirilmesi işini müşterilerin tercihi olarak açıklıyor. Geri ödeme sırasında kendilerinin yine elden götürüp teslim etmelerinin kimin tercihi olduğunu söylemiyor. 

Sisteme paraları sürekli nakit olarak elden gönderen ve yine aynı şekilde teslim alan bu beş kurumsal şirketin hangileri olduklarına bir bakalım: ASCO, Doğuş Gold, REM (Venbey Yatırım), KUTUP (Haşimoğlu Döviz ve Altın), Tera Menkul Kıymetler.

Şimdi sırayla gidelim. ASCO şirketi 2018’de bir aile şirketi olarak 50 bin TL sermaye ile kurulmuş. Bu şirketin sadece 2020 yılında meta-trade sistemine nakit olarak soktuğu para 21 milyon 600 bin dolar. İki yıl önce kurulan bir şirket eroin satsa bu kadar nakit paraya erişmesi zor. 

Peki, göz kamaştırıcı şekilde büyüyen bu şirket ne kadar vergi ödedi acaba diye haliyle merak ediyor insan. Sanıklardan B.Y’nin avukatı, mahkemeden bu beş şirketin vergi kayıtları, banka hesap dökümleri, ticari sicil kayıtları, varsa SPK ve BDDK’den alınmış lisanslarını, finansal işlem lisanslarının getirilmesini istedi. Ancak mahkeme bu talebi reddetti. 

Nakit para gönderen ve alan şirketlerden REM yani Venbey Yatırım ise zaten bu konularda sabıkalı bir şirket. Daha önce de izinsiz forex işlemleri yaparak yatırımcıların parasının batmasına neden olmuş, hakkında davalar açılmış ve SPK raporlarında nakit olarak yapılan izinsiz forex işlemlerinde günlük 100 milyon doların sisteme girdiği belirlenmişti.

Tera Menkul Kıymetler, eski ANAP milletvekili ve Ulaştırma Bakanı Oğuz Tezmen’e ait, menkul kıymetler piyasasında isim yapmış bir şirket. Oğuz Tezmen, kamunun neredeyse bütün kurumlarında yöneticilik yapmış bir kişi. Nasıl oluyor da banka yolu ile değil de nakit işlemler yapmayı tercih ediyor, ilginç.

Doğuş Gold piyasaya 2-3 yıl önce giren Kilisli bir aile şirketi. G.Antep’te bir spor klubü bile var ama ne Kapalıçarşı’da ne döviz piyasasında şirketin sahiplerini bilen var. Çok büyük paralarla işlem yaptıkları söylentisi dışında kimse tanımıyor. Şirketin kurumsal sitesinde de ne yönetim kurulu ne kurucularının adına yer veriliyor. Hayalet bir şirket anlaşılan.

Peki, forex ve kripto para sistemine neden milyon dolarlar nakit olarak girip çıkıyor?

Vergiden kaçınmak ya da kaynağı pelli olmayan paraların aklanması dışında akla yatkın bir açıklaması bulunmuyor.

GARİPOĞLU’NUN ŞİRKETİNİN LİSANSI VAR MI?

Kasım Garipoğlu, yönetim kurulu başkanı ve CEO’su olduğu GKFX Financial Services Ltd. Şirketi’nin İngiltere merkezli International Finance House Ltd. Şirketi’nin Türkiye şubesi olduğunu belirtiyor. Ancak şirketin hesabına girdiğinizde İngiltere’de değil Virjina Adaları’nda kurulduğu yazıyor. Farz edelim ki İngiltere olsun. Peki, bu şirketin Türkiye şubesi olan GKFX şirketinin SPK’den lisansı var mı? Kasım Garipoğlu, bu konuda bilgi vermiyor ama eski çalışanları lisansları olmadığını iddia ediyor. Çin’de ve Türkiye’de pek çok firma kurarken bunları nedense kendi üzerine değil de çalışanlarına kurdurtuyor. 

Mahkeme heyeti, Garipoğlu’nu dolandıran çalışanların kurdukları şirketlerin işlemleri hakkında MASK’ın karapara aklama faaliyeti yapıp yapmadıkları hakkında araştırması yönünde talepte bulunuyor. Forex piyasasında aynı işlemleri yapan ve nakit olarak sisteme para sokan eski çalışanlar hakkında başlatılacak MASAK araştırmasının Garipoğlu’na uzanması kaçınılmaz.

Bu durumda Garipoğlu, 30 milyon doların peşine düşürken kendisini de ihbar etmiş oluyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

89 dejavusu 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları