İzmir şehir merkezine sadece 45 dakikalık mesafede bir dinginlik diyarı... Seferihisar, Türkiye’nin ilk “Cittaslow” (sakin şehir) unvanına sahip ilçesi olarak bu yavaşlığın hakkını veren, aceleye hiç yer olmayan bir coğrafya.
Seferihisar’ın büyüsü, sadece denizi, tarihi ya da mezeleriyle değil, her şeyin “yavaş ve farkında” yaşanmasıyla kuruluyor.
SIĞACIK
Seferihisar’a yolu düşen herkesin ilk durağı kuşkusuz Sığacık oluyor. Eski bir balıkçı köyü olan bu bölge, Osmanlı dönemine ait Sığacık Kalesi’nin içine kurulmuş. Kaleiçi’nde dolaşırken taş sokaklardan geçmişle bugünün kol kola yürüdüğünü görüyorsunuz. Pazar günleri kurulan yerel üretici pazarı, kadınların el emeği reçelleri, otlar, sabunlar ve gözlemeleriyle renkleniyor.
SEFERİHİSAR’IN EN GÜZEL KOYLARI
Eğer deniz tutkunuysanız, Seferihisar sahilleri sizi fazlasıyla memnun edecek. İşte doğayla iç içe, kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için birkaç öneri:
Akarca Plajı: Ulaşımı en kolay, geniş ve sığ bir plaj. Aileler için ideal. Girişi hafif taşlı, sonrası kum. Akşamüstü serinliği, güneşin batışı burada çok güzel yaşanır.
Akkum Plajı: Bölgenin en popüler plajı olan Akkum masmavi denizi, beyaz kumu ile benzersiz bir plaj deneyimi sunuyor. Belediyeye ait ve özel işletmeler bulunuyor.
Akvaryum Plajı: Adından da anlaşılacağı üzere, doğal bir akvaryum gibi… Denizi yer yer taşlı. Bu yüzden deniz ayakakkabısı ile girmenizi tavsiye ederim. Bazı bölgeleri çabuk derinleşebiliyor.
NEREDE KALINIR?
Seferihisar'da her şey dahil konseptli oteller mevcut. Sığacık'tat taş evlerden dönüştürülmüş butik oteller ya da aile pansiyonları yer alıyor.
TAVSİYELER
- Mandalina Seferihisar’ın simgesi; reçelinden dondurmasına kadar denenmeli.
- Seferihisar'ın denizi oldukça serin. Bu yüzden Ağustos ve Eylül aylarında gitmenizi tavsiye ederim.
- Bir sonraki yazımda yer vereceğim Teos Antik Kenti mutlaka görülmeli.