Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Marilyn ve Cesur Yeni Dünya

05 Ağustos 2012 Pazar
\n

Parlak bir yıldızla aydınlanan hayatlar kötü kaderlekarardığında büsbütün göz kamaştırıcı, muhteşem ve unutulmaz oluyor.

\n

Kennedyden Che Guevaraya

\n

James Deanden Dianaya bunun çok örneği var.

\n

Hepsinin ortak yanı tam doruğa ulaştıkları yerde yaşama veda etmiş olmaları ve arkalarında doldurulmayan boşluk, bir yarım bırakılmışlıkduygusu bırakmaları.

\n

Trajediyle kesilen bu yaşamlar gösterimden hiç kalkmayan yüksek reytingli diziler gibi ölümden sonra da bir biçimde devam ediyor sanki.

\n

Gün ışığına çıkmamış eski aşklar...

\n

Eski fotoğraflar...

\n

Eski defterler karıştırılıyor. Yeni bir bakış, keşfedilen yeni bir sırla yeniden ortalığa dökülüyor.

\n

Bu açıdan en verimli ikon hiç kuşkusuz Marilyn Monroe!

\n

Yaşamı trajediyle bölünen efsane isimler arasında hiçbiri Monroenun eriştiği ölümsüzlükle yarışamıyor.

\n

Yıldızın ölümünün bugün 50. yıldönümü. Monroenun Los Angelestaki evinin yatak odasında çırılçıplak ölü bulunmasının üzerinden 50 yıl geçti. Ama MMmitosu bitmedi. Aksine bu mitos yıllar geçtikçe büyüdü ve serpildi.

\n

Kitaplar...

\n

Sergiler...

\n

TV dizileri...

\n

Filmler...

\n

Marilyn konulu dergi kapakları, moda fotoğrafları, Lady Gaga, “Madonnagibi divanın görünümüne öykünen pop yıldızlarının ardı arkası gelmiyor.

\n

60’ların müjdecisi

\n

Marilyn modası neden geçmek bilmiyor?

\n

Tüm diğer yarım kalmış yaşamlardanonunkini ayıran ve bu kadar farklı kılan ne diye baktığımda Marilynin en olağanüstü özelliklerinden birinin yaşadığı dönemle ilgili olduğunu düşünüyorum.

\n

36 yaşındaki Monroe 62 değil de 82 veya 1992 yılının Ağustos ayında ölseydi ardında bıraktığı anı bu kadar etkili olur muydu? Tartışılır.

\n

Marilyn Monroe dünyanın değiştiği bir dönemde öldü.

\n

Monroenun yaşamını yitirdiği 62 yazında Beatlesilk kez Love Me Do, P. S. I love youalbümüyle müzik dünyasına giriyordu.

\n

Ray Charles hâlâI cant stop loving youyu söylüyordu ama Aretha Franklin soul müziğinibaşlatmıştı.

\n

Martin Luther Kingin dünyayı sarsan Bir rüyam var/I have a dreamsöylevini vermesine bir yıl kalmıştı.

\n

Mary Quantın mini etekli kadınlarının Carnaby Street kaldırımlarında görünmesi üç yıl sonra olacaktı. Dünya o yıl gene savaşma seviş/make love not warsloganıyla tanışacak; Sonny ve Cherin I got you babeşarkısı ile beraber hippievreniyle yüz yüze gelecekti.

\n

Birkaç yılda evren çok büyük paradigma değişiklikleri yaşamış, başka bir yer olmuştu.

\n

Vietnam yürüyüşleri başlamış, sivil haklar mücadelesi şahlanmış; kürtaj mücadelesiyle nam salan feminist lider Gloria Steinem Siyah haklarından sonra, kadın haklarını istiyoruz!talebiyle sahneye girmiş, doğum kontrol hapı kullanımı yaygınlaşmış, insanlık nihayet 60lar sonunda aya ayak basmıştı!

\n

Monroe işte tam bu hızlı evrimin boy vermeye başladığı dönemde öldü.

\n

Marilynin bir ayağı; II. Dünya Savaşı sonrasının geleneksel Amerikan rüyasınıtemsil eden bir yerlerde kalmışsa; diğeri bu yeni cesur dünyanın içine dalmıştı.

\n

Krepeli kabarık sarı saçlarıyla gerçi bir kadın olarak görünümü hâlâ 50lerin tiplemesini andırıyordu.

\n

Ama o cinsellikten artık korkmayan 60ların kadınları gibi kendini gizlemiyor, cesur şeyler söylüyordu.

\n

‘Ne yaşarsan o kadar varsın’

\n

Çok yönden Monroe 60lı yılların devrimlerini önden başlatmıştı.

\n

Holywood yıldızlarının geleneksel kalıplar dışına çıkmamaya -en azından görüntüyü bozmamak adına- özen gösterdiği bir çağda; ilişkilerini özgürce yaşıyor; beyzbolcu Joe DiMaggiodan entellektüel Arthur Millera, Yves Montanda kadar kiminle isterse onunla takılıyordu.

\n

Yaşam ne yaşarsan o kadar vardır!felsefesindeydi: Ne yaparsan yap mutlaka bir yerde hata yaparsın. Bu evrensel bir gerçektirdiyordu.

\n

Fazla yaşlanmadan yaşamaya başlamalıyız. Korku da pişmanlık da aptallıktır!sözü onundu.

\n

Başkaldırı, cinsel özgürlük adına kadınların sutyen yaktıklarıdöneme Monroe henüz yetişmemişti ama başkaldıran bir karakterolarak çoktan öne çıkmış Andy Warhol gibi çağın önemli sanatçılarının ilham perisi olmuştu.

\n

Marilyn Monroe başka deyişle zamanının ruhuile örtüşen ve özdeşleşen bir kadın oldu.

\n

İnsanlığın kollektif belleğinde bunca derin yer etmesi başka nasıl izah edilir?

\n

Baksanıza kozmetik firmaları hâlâ ünlü yıldızın adına özel serilerçıkartıyor; sosyal medya MarilynMonroetwitleriyle yankılanıyor, Cannes festivali gibi dünyanın en saygın film festivalleri içinde bulunduğumuz yılın festivalini onunlaanıyor.

\n

Marilyn efsanesi dendiğinde hâlâ akan sular duruyor. Şapo!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları