Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Tolga Örnek'e Açık Mektup

29 Eylül 2012 Cumartesi
\n

\n

E-postama Tolga Örneke gönderilen bir açık mektup düştü. \n

\n

Tolga Örnek, Balyozdan 20 yıl alanlardan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnekin yönetmen olan oğlu... \n

\n

Mektubu yazan kişi de Ergenekondan bir dönem tutuklanan Behiç Gürcihan. Gürcihan da Ali İhsan Gürcihan Paşanın oğlu. \n

\n

Acı, sert ve buruk, vurucu dille yazılmış; “Her sakallıyı hacı, her üniformalıyı amca zannetme sevgili Tolga diye başlayan mektup ilk satırlarından okuyucuyu kavrıyor: \n

\n

Senle yıllar öncesinden tanışıyoruz.\n

\n

Napoli günlerinden.\n

\n

İtalya mafyasının koruma parasıadı altında site aidatlardan para kestiği Pinetamarede, İtalyanlar ve ABDli subaylarla beraber maaile kaldığımız o sitedeki kısa ama güzel gençlik günlerimizden...\n

\n

O günler geride kaldı. Arada 1-2 kez.. sohbet etme imkânımız oldu sen ve kardeşin Burakla. Sonra... uzaktan takip ettim sizleri. Çok farklı dünyalara yelken açışlarınızı ve katettiğiniz irtifayı.\n

\n

Dün yine seni izledim televizyonda.\n

\n

Babanın aldığı mahkûmiyet sonrasındaki haklı feryadını. \n

\n

Babası hapse düşmüş bir paşa çocuğu ile bu gidişle 1-2 seneye kalmaz tekrar hapse girecek bir paşa çocuğu olarak hasbihal etmek istedim uzaktan da olsa.\n

\n

Şapkayı öne koyup düşünme zamanı geldi Tolga.\n

\n

Ekranda diyorsun ki \n

\n

Bu benim için TSKnin bittiği andır. Eski bir genelkurmay başkanı ve kara kuvvetleri komutanına amca dediğim için çok pişmanım’\n

\n

Çok yanılıyorsun Tolga.\n

\n

TSKnin bittiği an, babanın mahkûm edildiği an değildir. \n

\n

Ben sana TSKnin bittiği anları hatırlatayım.....\n

\n

Güç kavgasının tanıkları\n

\n

Behiç Gürcihan bundan sonra; çuval olayından başlayarak, Çevik Birli 28 Şubat günlerine dek kritik bulduğu tüm dönemeçleri sıralıyor…\n

\n

Bununla kalmıyor. İçeriden birinin gözüyle; Ergenekon- Balyozun değerlendirmesini yapıyor: \n

\n

Bu ülkenin ezilenleri arasında paşa çocuğusınıfının en başlarda yer aldığını düşünmüyorsundur herhaldediyor Tolga Örneke hitaben Gürcihan: Biz üst düzeyde bir güç kavgası ve dönüşümünün yakın tanığıyız sadece. O kadar yakında durduğumuz için kavgada birkaç yumrukta bize denk geldi!\n

\n

Güç kavgasında yer alan bütün kesimlere sert biçimde dokunan gülleağırlığındaki beş sayfalık mektubun tamamını burada alıntılayamıyacağım. İsteyen, internetten gerisini okur...\n

\n

Mevcut konjonktürde benim en çok ilgimi çeken bölüm, Gürcihanın ileriye dönük senaryosu oldu: \n

\n

Şimdi sana olacakları anlatayım Tolgadiyor Ali İhsan Gürcihan Paşanın oğlu: Sizinkilere o kadar yüksek cezaları, sizi genel af sürecine destek vermeye ikna etmek için verdiler.\n

\n

O çok da uzak olmadığınız AKP kazanının içinde, Sivil Anayasa ile birlikte genel aflafları kaynamaya başladı bile…”\n

\n

‘Siyasi çözüm’ mantığı\n

\n

Özetle bir siyasi çözümden söz ediliyor eski iki tanış arası mektupta... \n

\n

Budur!dedim okurken;Demokrasiyi sözümona bayrak edinen kesimlerin bu ülkede neden hiçbir durumda hukuk devleti arayışındaolmadıklarının en temel dinamiği burada.\n

\n

Bizde her şartta geçer akçe sayılan taktik ve strateji mantığına cukoturan bir formül bu... \n

\n

Olayları alan razı, veren razıkıvamına getirip; yuvarlak bir siyasi çözümü dayat gitsin! \n

\n

Hak aramak gibi yorucu ve yıpratıcı bir mücadele yerine Balyoz-zedeler alicenap bir afla beri yana çekilsin; hükümet de bu meyanda sivil anayasasınıtüm topluma tıkır tıkır dayatsın... \n

\n

İlavetenaffınsiyasi getirisi, iktidarın kazanç hanesine yazılsın… \n

\n

Balyoza konu hukuksuzlar; yapanın yanında kalsın… \n

\n

Yetmez ama evet! tezahüratlarıyla kotarılan ilk sivil anayasamızıileri demokratlar derken... ele güne ileri demokrasimizin şafağı olarak takdim etsin... \n

\n

Demokrasinin bu çok ileri bahsine geçilirken; Balyozun yanıt bulamayan soruları da tarihe terk edilsin… \n

\n

Yapılacak TV programlarını şimdiden görür gibi oluyorum… \n

\n

Hukuk devleti lafını... bugün artık telaffuz etmek bile abesle iştigal haline gelmiş durumda… \n

\n

Çorap ve özgürlük!\n

\n

Abes derken gözüme ilişen bir abes haberden söz etmeden geçemeyeceğim. \n

\n

Acun Ilıcalı; bir TV programında çoraplarını yıkamadığını, bir giydiği çorabı bir daha giymediğini ve attığını söylemiş.\n

\n

Bir çorap herhalde 1 TL filandır değil mi? diyor Ilıcalı: “Ayda 30 lira yapar. Ben de onu karşılayacak durumdayım, o yüzden saçma geliyor yıkatmıyorum çoraplarımı, bir giydiğim çorabı bir daha giymiyorum…”\n

\n

Ilıcalı, aynı programda fikir özgürlüğükonusunda da ahkâm kesmeyi ihmal etmemiş ancak bu konuda ölçütalep etmiş! \n

\n

Çorapta ölçü tanımayan Acun; özgürlüğe” “ölçüistemekte beis görmüyor… \n

\n

Ölçüsüzlük abidesi bir insanın ağzından, özgürlüğe ölçüsözü böylesine rahat ve kolay çıkabiliyor. ..\n

\n

Giydiği çorabı bir daha giymeyecek denli büyük paralar kazanan TV yapımcısı bu sözlerinden ötürü son kertede çünkü kınanmadığını, bilakis büyük olasılıkla hayranlık bile topladığını biliyor. \n

\n

Aksini düşünecek olsa, bunca ayıbı art arda sıralar mı?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları