Olaylar Ve Görüşler

Afganistan ve Orta Asya’ya Etkileri - Vusal HASANZADEH

03 Eylül 2021 Cuma

Afganistan’da Taliban’ın kısa sürede başkent Kâbil’i ele geçirmesiyle, uluslararası arenada yeni bir dönem başladı. Taliban’ın yönetimi ele geçirmesine ilişkin farklı yorumlar yapıldı. Bir kısım uzmanlar, “ABD Taliban karşısında yenildi” derken bazı uzmanlar da “ABD’nin bölgeyi istikrarsızlaştırmak için yeni oyun kurduğunu” söyledi. Şimdilik kesin olan ise bölgedeki gelişmelerin sadece Afganistan ve yakın sınırlarını değil Avrasya coğrafyasının kaderini etkileyeceği. 

Afganistan’daki olaylardan en fazla etkilenecek olan bölge Orta Asya. Anımsanacağı üzere Afganistan’ın önemini Soğuk Savaş’ta ABD iyi kavramış, SSCB’yi çevrelemek için planlar yapmıştı. Nicholas Spykman tarafından savunulan “Kenar Kuşak Teorisi” kapsamında önemli yeri olan Afganistan, ABD Başkanı Jimmy Carter’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski tarafından da önemsenmişti. SSCB’nin 1979’da Afganistan’a müdahalesiyle bölgede cihatçı grupların faaliyetleriyle yakından ilgilenen Brzezinski, kendi ifadesiyle, “Sovyet Vietnam’ını yaratmayı” hedeflemişti. SSCB’nin Afganistan’dan 10 yıl sonra yenilgiyle ayrılması, ülkenin dağılmasını da hızlandırmıştı. 

SOĞUK SAVAŞ SONRASI ORTA ASYA 

Soğuk Savaş bitince Orta Asya’da Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi 4 Türk cumhuriyetinin yanında, azımsanmayacak bir Türk nüfusun yaşadığı Tacikistan da bağımsızlığını kazandı. Afganistan’daki cihatçı gruplar da bu ülkelerde etkili olmaya çalıştılar. 1994’te kurulan Taliban, 1996-2001 yıllarında Afganistan’ı yönetti, İslami emirlik kurdu. O dönem bölgede İslamcı hareketler güçlendi. Özellikle Afganistan’la sınırdaş olan Tacikistan, Özbekistan ve Kırgızistan’da İslamcı grupların etkisi arttı. 

Tacikistan bağımsızlığını kazanmasıyla, 1992-1997 yıllarında, ülkedeki komünist iktidar ve İslamcı gruplar arasında iç savaş yaşandı. Özbekistan’da özellikle muhafazakârların, İslamcı akımların yoğun olduğu Fergana bölgesinde, İslamcı muhalefet hükümeti devirme planları yaptı. Bu planlar, Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un çabalarıyla önlendi. Rusya için de bu hareketler güvenlik açısından büyük tehdit oluşturuyordu. Boris Yeltsin sonrasında devlet başkanı olan Vladimir Putin, “Orta Asya’da ikinci bir Afganistan istemiyoruz” diyerek endişesini dillendirdi. Rusya, radikal cihatçı gruplara karşı, Orta Asya cumhuriyetleriyle ilişkilerini geliştirdi. 11 Eylül 2001 sonrasında, terörizme karşı birlikte mücadele kapsamında Rusya ve ABD arasında kısa süreli işbirliği olsa da bir süre sonra, Rusya ve Çin yakınlaşmasına koşut olarak, ABD’nin Orta Asya’daki etkisi zayıflatıldı. 

İSTİKRARSIZLIĞI KÖRÜKLER

Yeni dönemde Taliban’ın gücü elinde toplaması, Orta Asya Türk cumhuriyetlerini Afganistan konusunda yeni hamleler yapmaya mecbur edecektir. Her ne kadar İslami bir yapı olsa da başta Peştun milliyetçiliği güden Taliban’a karşı 1996-2001 yıllarında, çoğunluğu Özbek ve Türkmen kökenli nüfustan oluşan, Güney Türkistan diye ifade edilen Afganistan’ın kuzeyindeki bölgede, Özbek kökenli Abdürreşid Dostum önderliğinde büyük bir direniş örgütlendi. Mayıs ayından beri bölgede Taliban ve Mareşal Dostum liderliğindeki grupların savaştığı haberleri geliyordu. 

Taliban’ın gücü tekrar eline almasıyla bölgedeki Türk nüfusa karşı saldırılar artabilir. Afganistan’daki istikrarsızlık göç dalgasını körükler, Orta Asya cumhuriyetlerini her açıdan etkiler. Taliban’ın yönettiği Afganistan’da, başta IŞİD olmakla selefi, cihatçı terör örgütleri güçlenir, Orta Asya’da faaliyetlerini artırabilir. Aynı zamanda CIA denetimindeki terör örgütleri, Çin’in Kuşak ve Yol Projesi’ni engellemek, Rusya’nın güvenliğini zaafa uğratmak için bölgeyi istikrarsızlaştıracak eylemler yapabilir. 

Her ne kadar Taliban, Rusya ve Çin’le uyumlu ilişkilere öncelik vereceği yönünde işaretler verse de Rusya’nın Afganistan’daki cihatçı gruplarla geçmişteki mücadelesi ve Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne ilişkin hassasiyeti sebebiyle Rusya, Çin ve Orta Asya cumhuriyetleri, ilişkilerini özellikle askeri yönden, güvenlik açısından en yüksek düzeye çıkaracaklardır. 

VUSAL HASANZADEH

ARAŞTIRMACI 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları