Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Aklın ve bilimin rehberliği altında - Doç. Dr. Hüner TUNCER
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir TV söyleşisinde, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan milletvekili seçimlerinde partisinin yeterli oyları alamamasının nedenini, büyük ölçüde köylerde ve beldelerde yaşayan halkımıza ulaşamamış olmalarına dayandırmaktaydı. Seçimlerde, genellikle aklın ve bilimin rehberliğini benimsemiş olan insanlarımızla batıl inançlar ile hurafeler doğrultusunda hareket edenlerin ayrışması belirgin bir biçimde gözler önüne serilmekteydi.
Burada büyük önderimiz Atatürk’ün, aklın ve bilimin rehberliğinde bir Türkiye’yi oluşturma amacı aklımıza geliyor. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fen haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir, yalnız ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanla takip eylemek şarttır” diyen Atatürk’ün bu sözleri, keşke 1950’den itibaren iktidara gelen hükümetlerce de benimsenmiş olabilseydi, eminim ki bugünkü Türkiye’miz, tamamen farklı bir çehreye sahip olmuş olacaktı.
Ayrışma
Aydınlarımız ve halkımız arasındaki ayrışmayı ise Atatürk şöyle ifade etmekteydi: “Çöküşümüzün ana sebebi şu noktadır: İslam alemi iki sınıf topluluktan meydana gelir. Biri çoğunluğu teşkil eden cahil halk, diğeri azınlığı teşkil eden aydınlar. Bu iki sınıf arasında tam bir karşıtlık, tam bir muhalefet vardır. Aydınlar, asıl kitleyi kendi hedefine yöneltmek ister; halk kitlesi ve avam ise bu aydın sınıfa tabi olmak istemez... Aydın sınıfla halkın zihniyet ve hedefi arasında tabii bir uygunluk olması lazımdır, yani aydın sınıfın halka telkin edeceği ülküler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalıdır... O aydınların telkinleri, milletimizin ruhunun derinliğinden alınmış ülküler midir? Şüphesiz hayır! Umumiyet itibarıyla şu hatamız vardır ki inceleme ve araştırmalarımıza zemin olarak çok kere kendi memleketimizi, kendi tarihimizi, kendi ananelerimizi, kendi hususiyetlerimizi ve ihtiyaçlarımızı almayız. Aydınlarımız belki bütün cihanı, bütün diğer milletleri tanır, lakin kendimizi bilmeyiz... Halka yaklaşmak ve halkla kaynaşmak, daha çok ve daha ziyade aydınlara yönelen bir vazifedir.”
Ortaçağ karanlığı
Atatürk’ün Türkiye’sini ortaçağ karanlığına götürmek isteyen ve bu doğrultuda, aklın ve bilimin rehberliğini reddederek kendilerine batıl inançları ve dinimizin saptırılmış ilkelerini rehber edinen siyasal partilere yanlış yolda olduklarını göstermek, bugünkü AKP iktidarına muhalefet eden başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere, tüm partilerin benimsemek zorunda oldukları bir yoldur.
Doç. Dr. Hüner TUNCER
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ergin Yıldızoğlu ABD başkanlık seçimlerini değerlendirdi
-
Yaz salgınına dikkat! Uzmanından kritik uyarı...
-
Sıcak ve gergin olimpiyat, Paris 2024 başlıyor
-
“Herkes yattıktan sonra gece çocuk gibi ağlıyorum”
-
Uzmanlar uyarıyor: 'Besin alerjileri, giderek artıyor'
-
Doğa Parkı sakinlerinin ilginç serinleme yöntemi
-
Meyve sebze yıkarken dikkat edin!
-
Dünyanın en eski ve en küçük memeli hayvanı!
-
Yıllardır E-5 karayolunda yürüyen adamın hayat hikayesi
-
'Dünya Kebap Günü'nde mevsimlik işçilere kebap dağıtıldı
En Çok Okunan Haberler
-
İBB'den flaş 'SGK borcu' açıklaması
-
İktidara yakın anketçiden 'CHP' açıklaması
-
'Oflu duruşuna, ellerine sağlık…'
-
'Erdoğan'ın talimatıyla darbe girişimi var'
-
'Bu işi çözün, sorumluları hesaba çekin' talimatı
-
Özgür Özel'den savcılığın TÜİK kararına jet yanıt
-
Tuğrul Türkeş Bakan Tunç'u hedef aldı
-
Hibrit araçlarda ÖTV düzenlemesine gidildi
-
İzmir'deki elektrik akımı faciasında flaş gelişme!
-
İşte UEFA ülke puanı sıralamasında son durum!