Olaylar Ve Görüşler

Çağdaş eğitim gerekli - Prof. Dr. Talât TEVRÜZ

01 Haziran 2024 Cumartesi

Geçenlerde edebiyat fakültesinden emekli bir profesör arkadaşımla konuşuyordum, memleketin durumundan bahsederken bir ara “Yapılacak şey geçmişimize uygun davranmak” dedi. Hissiyatım Osmanlı’dan dem vurduğu idi. Herhalde yüzyıllar öncesini, Fatih’i, Kanuni’yi düşünüyordu. Halbuki, Abdülhamit’ten, ülkeden kaçan, İngilizlere sığınan Vahdettin’den buralara geldik. Adamın aklı bir karış havada. Hayret ki ne hayret!

Eğitim ezbere olursa olacağı budur. Batı toplumları artık birkaç yüzyıldır “çağdaş/aklı işleten” eğitim uygulamaktadırlar. Geleneksel, değişmez kabul edilen varsayımlardan, önyargılardan ve ideolojilerden uzaklaşmışlardır. Halen de eğitim sistemleri yarış halindedir. Bunun sonucu olarak Batı ülkeleri uzay yolculukları, gelişmiş robotlar ve yapay zekâ ile uğraşıyorlar. Tıpta baş döndüren gelişmeler yaşanıyor. 

ÇAĞDIŞI EĞİTİM

Milli Eğitim Bakanlığı’nca zorunlu derslere ait “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” yeni müfredat taslağına bir göz atılırsa, görülecektir ki maalesef bugünden geriye, ortaçağa doğru bir gidiş vardır. Fen ve sosyal bilimlerden uzak bir eğitim müfredatı ile ne amaçlanıyor? Çağdışı bir müfredat, dogmatik, biatçı bir eğitim!

Örneğin 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12. sınıflarda “din kültürü ve ahlak bilgisi” dersi varken aynı sınıflara ilaveten “peygamberimizin hayatı dersi ve Kuranıkerim” dersi konmuştur. Ayrıca 9. sınıfta bir de “temel dini bilgiler” dersi vardır. Aynı şeyleri çocuklara yıllarca ezberletmek yerine, onlara “düşünme ve karar verme yetisi” kazandıran derslerin konulması çok daha yerinde olurdu. Daha fazla matematik, daha fazla fizik-kimya, daha fazla Türkçe (ifade kabiliyetini geliştirmek için kompozisyon dahil veya ayrı bir ders), daha fazla felsefe, daha fazla sosyoloji... Sadece 8 ve 12. sınıflarda “TC inkılap tarihi ve Atatürkçülük” dersi konmuş! İnsan düşünmeden edemiyor; bu müfredat programında cemaat ve tarikatların rolü nedir?

PISA DEĞERLENDİRMESİ

Müfredatta Osmanlı’nın son dönemleri ve buna bağlı olarak İstiklal Harbi, Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyetin kuruluş değerleri üzerinde daha fazla durulmalı, laiklik anlatılmalı... Ayrıca, tarihsel olarak yaygın yönetim biçimleri olan monarşi, oligarşi, demokrasi ve anarşiyi konu edinen bir dersin de yönetim sistemleri veya siyasal sistemler adı ile konması yerinde olacaktır.

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 araştırmasına göre (okulda 15 yaştaki öğrenciler) Türkiye, matematik alanında 37 OECD ülkesi arasında 32. sırada, fen alanında ise 29. sırada yer aldı. Her 10 öğrenciden 3’ü okuduğunu anlamıyor...

Sonuç olarak Türkiye için aklı işleten, çağdaş eğitim sistemi şarttır. Bu müfredat programı ile daha gerilere düşeceğimiz kesindir. Bunun sonucu ise çağdaş ülkelerle aranın daha da hızla açılmasıdır. Unutmayalım, eğitim gerçek beka meselesidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları