Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kadın Karşıtlığı Toplumun Damarlarına İşlerken - Erensiz ATASÜ
Fransa Cumhurbaşkanlarından De Gaulle, savaş kahramanı büyük bir asker, örgütçü bir önder ve su katılmamış bir sağcı idi. “ ‘68’ gençlik hareketleri’’ onun cumhurbaşkanlığında patlak verdi. Hareketi bastırmak isteyen kolluk kuvvetlerine, De Gaulle’ün ve yönetici kadronun tepkisi netti: Kendi çocuklarımıza ateş açamayız! Sonradan sokak protestoları çığrından çıktı, başka bahis; fakat en azından ortamı yatıştırma bağlamında, De Gaulle yönetimi çözümün bir parçası oldu, ülke seçime gitti, sürecin sonunda De Gaulle II. Dünya Savaşı’nda kazandığı yüksek onurla inzivasına çekildi, yönetim değişti.
ÖNCE BİLİM VE KÜLTÜR
De Gaulle demişken başka bir ünlü örnek şudur: Cezayir savaşı sırasında Fransız askeri gücünün sergilediği amansız şiddete Fransız aydınları karşı çıkarlar, en önde ünlü filozof ve edebiyatçı Sartre vardır. Sartre’ın susturulmasını isteyen çevrelere karşı De Gaulle’ün tutumu nettir: Sartre, Fransa'nın onurudur, ona dokunamayız! De Gaulle’ün kastettiği sadece Sartre’ın şahsı değil, Fransa’nın kültürel birikimidir.
Her ülkede resmi ve gayri resmi şiddet damarları dünde vardı bugün de var. Ancak, “Aydınlanma’’ dediğimiz düşünsel hareketin vatanlarından biri olan Fransa’da, anılan dönemde (20. yüzyılın üçüncü çeyreğinde) ortalama Fransız yurttaşı, bir ülkenin çağlar akarken, “beka’’sını sağlayan birinci etmenin askeri güçten hatta ekonomik güçten önce bilim, kültür ve sanat olduğunun farkındaydı. O nedenle, De Gaulle’ün “Sartre” derken sembollerle konuştuğunu kolluk güçleri ve halkın içindeki şiddete yakın unsurlar anlayabilmişler ve ne Sartre’a ne de muhalif başka bir aydına dokunmuşlardır.
KARANLIK TARAF…
Ülkemizde kadınlar salgın halinde öldürülüyorlar. Ülkemizde aydınlar her dönemde hırpalanıyorlar, iktidar tarafından ve kimi zaman da kitlelerin içinde kümelenmiş, bağımsız mı yoksa birtakım güç mercilerinin buyruğunda mı hareket ettikleri belirsiz kimseler tarfından. “1993 Sivas irtica kalkışması’’nda yakılarak, dumandan boğularak can veren otuz küsur aydının akıbeti ve bu ıstırap ve utanç dolu hadiseye kimilerinin verdiği insanlıktan uzak tepkiler unutulmamalıdır. Böyle bir coğrafyada ve tarih kesitinde hem kadın hem aydın birey topun ağzındadır. Bu böyle biline!
Âdetler ve ananeler mutlak şeyler değildir. Her zaman insancıl da değillerdir. Töre cinayetini aklı başında kim bugün
onaylayabilir! Her lafa geleneğimiz diye başlayanlara töre cinayetlerini ve dilimizin “Dayak cennetten çıkmadır" atalar sözünü anımsatırım, “eti
senin kemiği benim" laflarımızı. Bugün demokrasiden yana olduğunu savlayan
kim bu sözlere itibar
edebilir!
Bizim geleneğimizin karanlık tarafı işte budur! Geleneğimiz, şiirden,
musikiden, büyüklere saygıdan, konukseverlikten ibaret değildir ne yazık ki!
Hiçbir ülkenin geleneği tamamen masum değildir! Geleneğin insani olmayan
yanlarını dönüştürmek
aydınların, hukukçuların, ve yöneticilerin
görevidir.
Birleşmiş
Milletler’in
“Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önleme Sözleşmesi" ve “İstanbul
Sözleşmesi" gibi yasa ağırlıklı hukuki
metinler, işte bu ihtiyaçtan doğmuştur. Bu ülkenin kurucusu ve büyük önderi Atatürk ve mesai
arkadaşları, kadın bireyi köle
durumundan yurttaş durumuna yükseltmeye çabalarken birtakım geleneklere karşı
durmuşlardır; unuttuk mu! Besbelli unuttuk!
AYNASI İŞTİR KİŞİNİN…
Kadınlar Günü’nde bile kadınların katledildiği bir ülke haline geldik.
Daha fazla sayıda erkek cinayete kurban gidiyor demek,
anlamsızdır. Gönül kimsenin
kurban olmamasını ister, ancak faili ve kurbanı erkek olan cinayetlerin
sebepleri sonsuz çeşitliliktedir. Kadınlar ise tek bir sebeple öldürülmekteler; kocanın ya da eski kocanın
ya da babanın kendine yakın olan kadını kendine ait, her istediğini
yapabileceği bir mal olarak görmesi
ve bu konuda toplumun sessiz onayını, yani geleneği arkasında hissetmesidir, bu
sebep! Böyle vahim bir
geleneğe isyan etmek aydın kadının
doğal işlevi, değil midir!
Ne demiştir edebiyat geleneğimizin ve devlet geleneğimizin ünlü
ismi, Ziya Paşa: “Ainesi(aynası) iştir kişinin/Lafa bakılmaz." Somut kadınları, şiddet
damarlarının önüne atarsanız,
söylediğiniz güzel sözler suya yazılmış demektir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi