“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” Bu sözler, bugün 104. yıldönümü olan Sakarya Meydan Savaşı’nda büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından söylenmiştir.

Mustafa Kemal, Sakarya Muharebeleri’nde Duatepe’den harekâtı idare ederken. Yanında yaveri Salih Bozok bulunmaktadır. (10.09.1921)
Sakarya Meydan Muharebesi; İzmir başta olmak üzere, ülkemizin Batı Anadolu’daki topraklarının büyük bir kısmını işgal eden Yunan güçlerine karşı gerçekleştirilen Ulusal Kurtuluş Savaşı’mız çerçevesinde yapılan Birinci İnönü, İkinci İnönü, Aslıhanlar, Dumlupınar, KütahyaEskişehir Muharebelerinin ardından, 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihlerinde yer alan bir muharebedir.
23 Ağustos akşamı, yani Sakarya Meydan Muharebesi’nin başladığı tarihte, Türk kuvvetlerinin durumu şöyleydi: 1. Süvari Tümeni, Mihalıççık Köprüsü ve civarında; 17., 1. ve 41. Tümenlerden oluşan Mürettep Kolordu, tren hattı kuzeyinde Sakarya boyunda; 2. Tümen ve 48. Alay’dan oluşan 12. Grup, tren hattının güneyinde Sakarya boyunda (Kavuncu Köprüsü’ne kadar); 61. ve 5. Kafkas Tümenlerinden oluşan 4. Grup, Kavuncu Köprüsü’nden Sapanca Deresi’ne kadar. Güzergâhın en önemli kısmında 8., 15., 57. ve 7. Tümenlerden oluşan 3. Grup. 24. Tümen ve 47. Alay’dan oluşan 1. Grup, daha solda Kaltaklı bölgesinde. Süvari Grubu ile 2., 3., 14. Tümenler ve 3. Süvari Tugayı ise sol cenah açığında.
Sakarya Meydan Muharebesi’ne katılan Türk kuvvetlerinin sayısı ise şöyleydi: 5 bin 401 subay, 96 bin 326 er; 54 bin 572 tüfek, 825 makinalı tüfek, 169 top, 32 bin 137 hayvan, 1284 araba ve 2 uçak. Bu muharebeye katılan Yunan kuvvetleri ise; 3 bin 780 subay, 120 bin er, 75 bin 900 tüfek, 2 bin 768 makinalı tüfek, 286 top, 3 bin 800 hayvan, 600 adet üç tonluk kamyon, 240 adet bir tonluk kamyon ve 18 uçaktan oluşmaktaydı.
ŞİDDETLİ ÇARPIŞMALAR
23 Ağustos 1921’de Yunanlar, 2 tümenle demiryolu üzerindeki Beylikköprü’den saldırıda bulundular. Öte yandan 7 fırkayla da güneyde, Sakarya Eğrisi üzerindeki Türk sol cenahı basılmıştı. Türk ordusu, sağ cenahıyla Sakarya Nehri doğusunda düşman ordusunun sol cenahına ve daha sonra cephenin önemli kısımlarında düşmana karşı saldırıya geçti. 24 Ağustos’ta Mangal Dağı, Yunanların eline geçti.
26 Ağustos’ta da Türbe Tepe Yunanların eline geçmiş ve cephenin yarılma tehlikesi belirmişti. Bu gelişme üzerine 26/27 Ağustos’ta Başkomutan Mustafa Kemal, Milli Savunma Bakanlığı’na Meclis’in ve Hükümet’in ilk aşama olarak Keskin’e, zorunluluk halinde ise Kayseri’ye nakli için emir vermiş; ancak, Yunan taarruzunun kırılması üzerine 27 Ağustos’ta bu emrin uygulanması durdurulmuştu.
BAŞARILI TAARRUZ
28 Ağustos’ta savaş çok kanlı bir biçimde sürmekteydi. Yunanlar, 30 ve 31 Ağustos’ta şiddetli saldırılarda bulundular. 31 Ağustos’ta Yunanlar, Çal Dağı’nın batı kısmını ele geçirmiş; Polatlı boşaltılmıştı. 1 Eylül’de Yunanlar, Türk sol kanadına karşı giriştikleri taarruzdan vazgeçerek Türk kuvvetlerinin sağ kanadı ile merkezine saldırdılar. 2 Eylül’de de aynı hareket sürmüş ve Yunanlar, Çal Dağı’nın tamamını ele geçirmişti. Mustafa Kemal Paşa, savaş süresince birkaç kez cepheye gelmiş ve alan savunması anlayışını pekiştiren yeni emirler vermişti.
4-5 Eylül’deki Yunan saldırıları Türk güçlerince durduruldu; 6 ve 8 Eylül’de Türk ordusu, Yunan güçlerine saldırıda bulundu ve bu saldırıların başarılı olması üzerine, 10 Eylül 1921’de Beylikköprü’nün doğusunda genel taarruza geçildi. Bu taarruz çok başarılı olmuş ve Duatepe geri alınmıştı. 11 Eylül’de Yunan güçleri, Sakarya’ya doğru çekilmeye başladı; 12 Eylül’de kuzeyde Kartaltepe, güneyde Çal Dağı ve Mangal Dağı Türk kuvvetleri tarafından geri alındı. Bu savaşta Yunan ordusunun saldırı gücü kırılmış ve üçte biri yok edilmişti. Sakarya Muharebesi, Yunan ordusu ile Yunan milletinin zafere olan inançlarını yok eden bir savaş oldu.
TÜRKÜN ŞANLI ZAFERİ
13 Eylül 1921’de Sakarya Meydan Savaşı, Türk ordusunun zaferiyle sona ermişti.
Sakarya Meydan Muharebesi, 13 Eylül 1921 tarihine değin, yani tam 22 gün sürerek dünyanın en uzun süren meydan savaşlarından biri oldu. İşte bu savaşta Mustafa Kemal, şu savaş stratejisini uygulamıştı: (Mustafa Kemal’in kendi sözleriyle) “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz. Onun için küçük büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada tekrar düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki birliğin çekilmeye mecbur olduğunu gören birlikler, ona tabi olamaz. Bulunduğu mevzide nihayete kadar sebat ve mukavemete mecburdur.”
22 gün ve 22 gece aralıksız süren Sakarya Meydan Muharebesi, Mustafa Kemal’in uyguladığı yeni savaş stratejisiyle Türk tarihine şanlı bir zafer olarak geçmiştir!
Mustafa Kemal, 19 Eylül 1921’de Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı açıklamada, Sakarya Meydan Muharebesi’ni şöyle değerlendirmekteydi: “Efendiler! Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordusu’nun Sakarya’da kazanmış olduğu meydan muharebesi pek büyük bir meydan muharebesidir. Harp tarihinde misli belki olmayan bir meydan muharebesidir.”
DOÇ. DR. HÜNER TUNCER