Özdemir İnce

3 Mart 1924

03 Mart 2024 Pazar

Anayasamızın 174. maddesi, sekiz Devrim Yasası’nın korunmasıyla ilgili olup anayasanın ilk dört maddesinden sonra en önemlilerinden biridir:

“Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz.”

Bu sekiz yasadan 3 Mart 1924 tarihli olanları, Cumhuriyetin temellerini atmış ve Türkiye’yi laikleştirmiştir:

1) Halifeliğin kaldırılması ve Osmanlı hanedanı mensuplarının Türkiye dışına çıkarılmasına ilişkin yasa

2) Öğretim Birliği Yasası

3) Şeriye ve Evkaf ve Harbiye bakanlıklarının kaldırılmasına ilişkin yasa

Cumhuriyeti kuran ve düzenin laikleşmesini hazırlayan yasalar bugün tamı tamına 100 yaşında. 100 yaşında ama bugün ülkede her on AKP’linin dördü şeriat ve halifelik istemekte; iktidar, Öğretim Birliği Yasası’nı delik deşik etmekte.

Osmanlı hanedanının monarşik iktidarı, 1517 yılında, Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethedip Memluk devletine son vermesiyle birlikte halifelik makamına sahip oldu. Ama bu el koyma halifelik geleneğine aykırı olmaktan başka Osmanlı Devleti’ne teokrasiyi de getirmişti. Geleneğe göre Hz. Muhammed’in ailesinden birinin halife olması zorunluydu. Tuhaftır ki bu el koyuşa karşı çıkan Araplar halifeliğin kaldırılmasına da karşı çıktılar ama aynı Araplar, son padişah ve halife V. Mehmet Reşat dünya Müslümanlığını İtilaf Devletlerine karşı savaşa çağıran cihadı ekber ilan ettiği zaman da cihada katılmak yerine İngiliz ve Fransız sancağı altında Osmanlı Müslümanlarını öldürmeye devam etmişlerdi. Cumhuriyet halifeliği kaldırarak teokrasinin yükünden kurtuldu ve laikliğin önündeki ilk engel kalkmış oldu.

Şeriye ve Evkaf Bakanlığı ile Harbiye Bakanlığı’nın kaldırılması sivilleşmenin ve dinsel kisveden kurtulmanın yolunu açtı. Böylece diniye ve askeriye iktidar ve hükümet dışında bırakılarak rejim sivilleşti ve demokrasi ile laikliğin önü iyice açıldı. Şeriye ve Evkaf Bakanlığı’nın yerine Diyanet İşleri Başkanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu.

Gelelim Öğretimin Birleştirilmesi Yasası’na: Mustafa Kemal Paşa 16 Temmuz 1921 Ankara Maarif Kongresi açılış konuşmasında gerilememizin en önemli nedeninin şimdiye kadar izlenen eğitim ve öğretim sistemleri olduğunu vurgulamıştı. Daha sonra 1 Mart 1923 TBMM açılış konuşmasında şöyle demişti: “... Efendiler! Memleket evladının ortak ve eşit olarak almaya zorunlu oldukları ilimler ve fenler vardır. Yüksek meslek ve ihtisas sahiplerinin ayrılabileceği öğretim derecelerine kadar, eğitim ve öğretimde birlik, sosyal toplumumuzun ilerlemesi ve yükselmesi açısından çok önemlidir.” Bu düşünce 2.3.1924 tarihli Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun 4. maddesinde ifadesini buldu:

“Milli Eğitim Bakanlığı, dini bilgiler konusunda yüksek uzmanlar yetiştirmek üzere üniversitede bir ilahiyat fakültesi kuracak ve [ayrıca] imamlık ve hatiplik gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesiyle görevli memurların yetişmesi için de ayrı okullar açılacaktır.”

Öğretim Birliği Yasası’nın en önemli yanı ülkeyi gericilik ve “istemezükçü” isyan hareketlerinin kaynağı, Türk ve Türk dilinin düşmanı olan medreseden kurtarmasıdır. Türk düşmanı Nizamülmülk’ün Nizamiye Medreselerini örnek alan medresede Türkçe yasaktı, öğretim Arapçaya benzemeyen Arapça ile yapılmaktaydı. Medresenin yerine kurulan imam hatip okulları da AKP iktidarı tarafından yeni medreseye dönüştürülmüştür. Mezunları şu anda devlet bürokrasisini istila etmiştir.

Uzun sözün kısası anayasa ve kurumları gibi 3 Mart 1924 tarihli Devrim Yasaları yürürlükte değildir. Bu nedenle, Cumhuriyet karşıtı AKP en kısa zamanda iktidardan uzaklaştırılmalı, devrimin rönesansının yolu açılmalıdır.

***

Duyuru: Laiklik Meclisi’nin düzenlediği “Laiklik Günü” kutlaması 3 Mart 2024 Pazar günü (bugün) saat 14.00’te, Ankara’da İnşaat Mühendisleri Odası, Teoman Öztürk Salonu’nda yapılacaktır. Lütfen katılın.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları