28 Nisan 2019 tarihli ve “Yeni teyyare meydanının ihtişam ve sefaleti” yazımla ilgili iki zarif uyarı aldım. TAV CEO’su Sani Şener Bey’le konu üzerine iki uygar insan olarak yazıştık. Böylece bir yanlış anlama aydınlanmış oldu. İkinci iletiyi gönderen okurun adını, kendisinden izin almadığım için vermiyorum.

***

Özdemir Bey,
Bugünkü yazınızı okudum. Sn. Ertuğrul Özkök’ün yazısında söz konusu edilen konu malumunuz olduğu gibi kapatılan Atatürk Havalimanı ile ilgiliydi. Ben de kapatılan havalimanını işleten TAV havalimanlarının CEO’suyum. Yazınızda söz konusu edilen yeni havalimanının işletmecisi biz değiliz..
Yeni havalimanı ile TAV havalimanlarının, dolayısıyla benim hiçbir ilgimiz yoktur..
Bilgilerinize sunmak istedim.
Saygılarımla
Sani Şener
TAV/CEO

***

Sayın Şener,
Çok üzgünüm. Salı günü yayınlanacak yazımda, düzeltmeniz aynen yayınlanacaktır.
Saygılarımla,
Özdemir İnce

***

Sn İnce,
İnanın üzülecek bir şey yok. TAV Havalimanı markası olunca herkes biz işletiyoruz zannediyor. Geri dönüşünüz için çok teşekkürler.
Saygılar
Sani Şener

***

Sayın İnce,
Yaklaşık 50 yıllık Cumhuriyet okuruyum, sizi ve yazılarınızı da uzun yıllardır izliyorum.
Bugünkü yazınızda yeni tayyare meydanı ile ilgili yazdıklarınızı da ilgiyle okudum. Yalnızca siyasi nedenlerle henüz tamamlanmamış bir meydanı uçuşlara açarsanız, durum bu kadar felaket olur.
Ancak bu yazınızdaki bir noktayı düzeltmek istiyorum. Bu alanın işletmecisi TAV değil, dolayısıyla Sani Şener’in bu sefaletin sorumlularından biri olduğu doğru değil. Bu konuyu hatırlatmak istedim. Saygılarımla.

***

İlgisinden dolayı eski ve değerli okurumuza da teşekkür ettim. Bu hesapta olmayan yazıyı fırsat sayıp bu konuda birkaç şey daha yazacağım: Düştüğüm yanılgının sorumlusu kuşkusuz artık iyice magazin yazıcısı (échotier) haline gelen Ertuğrul Özkök. Bir cümle ile duruma açıklık getirebilirdi. Bundan dolayı, Sani Şener Bey’in dediği gibi ben de yanıldım.
Birinci yazıda yer darlığı yüzünden dile getiremediğim, incelikleri ve yardımcı olmak için ellerinden geleni yapan TK1822 personeline ve skandal dolayısıyla muhatap olduğum yer personeline çok teşekkür eder saygılarımı sunarım. THY personeli de yolcular kadar zor durumda. Görevlerine gelmek ve evlerine dönmek için en azından 3-4 saat uğraşıyorlar; bu saçma teyyare meydanında her gün birkaç kilometre yol yürümek zorunda kalıyorlar. Kendilerine özel yıpranma ve ayakkabı tazminatı verilmeli.
Bu türden garip işleri, krallığın kendisine Tanrı tarafından verildiğine inanan Fransa Kralı 14. Louis yapardı ama o, unvanı “Güneş Kral” olan bir mutlak monark idi.

***

Durum anlaşıldı: Yeni teyyare meydanını Limak / Kolin / (Anamızı belleyen) Cengiz / Mapa / Kalyon Ortak Girişim Grubu işletiyormuş. Güzel ki ne güzel! Ve dahi her bir yerde kamera varmış. Şu bizim uçağın kapısından çıkıp taksiye binme süresini bir hesaplasalar da hesaplaşsak olmaz mı? Pek güzel ana belliyorlar da havaalanı işletmeciliğini nerede öğrendiler acaba?