Vay baaa! Cihada çıkacaklarmış!
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Vay baaa! Cihada çıkacaklarmış!

15.10.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Şu “cihat” meftunları var ya vallahi de billahi de kendisini kimse tutmadığı halde “Tutmayın beniii!” diye böğüren zibidi mahalle kabadayısına benziyor. “Elemtere fiş kem gözlere şiş” diyelim de kötü niyetli kişilerin, kıskançlıkla bakılan gözlerin zarar vermesine engel olalım. “Allah akıl versin şu meczuba!” diyelim ama önce tozunu iyice silkelemeden olmaz. Sonra da herifleri bir hallaca teslim ederiz!

Gazetelerin yazdığına göre, Diyarbakır vilayetimizin merkezinde ve Hizbullah’ın medrese yapılanmasının etkinliğinde “kılıç şart” vurgusu ile “cihat” çağrısı yapılmış... Bayram değil seyran değil hangi enişte bu herifleri öptü?

Efendim, Hizbullah’ın oluşumları, Aksa Tufanı’nın yıldönümü için Diyarbakır’da yürüyüş düzenlemiş, katılımcılar tekbir getirip “cenk, cihat, şehadet” sloganları atmış.

“Aksa Tufanı” nedir bilmediğim için, ayıp değil ya, Vikipedi’ye baktım, meğer Aksa Tufanı Operasyonu, 7 Ekim 2023 tarihinde paramiliter örgüt olan Hamas’ın İsrail’in geneline başlattığı roketli saldırılar, esir almalar ve infazların bütünü imiş. Saldırılar Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından icra edilmiş; İsrail sokaklarında askerler ve çoğunlukla siviller hedef alınmış; en az 1200 İsrailli öldürülmüş ve toplam 4 binden fazla Yahudi yaralanmış... İbrani İsrail’in eli armut toplamıyor ya, o da karşılık olarak Demir Kılıç operasyonunu başlatma kararı almış ve yapacağını yapmış... İki tarafa da aferin (!) diyelim mi?

Meğer Diyarbakır’da “âlimler buluşması” (Bunlar aynları çatlata çatkara Kuran okuyan herkese “âlim” derler) düzenlenmiş ardından Hizbullah’a yakın oluşumlar, Hamas’ın Aksa Tufanı saldırısının yıldönümünde miting yapmışlar. Bu da pek güzel! Ama bütün bu şamataşenlik Hizbullah’ın medrese yapılanmasının etkinliğinde oluyor: Hızlarını alamayıp “kılıç şart” vurgusu yapıp Diyarbakır’daki mitingde “cihat” çağrısı yapıyorlar ve miting sırasında katılımcılar tekbir getirip cihat bayrakları taşıyor: “Cenk, cihat, şehadet” sloganını atarak yeri göğü inletiyorlar.

Kime karşı cihat ve cenk? Elbette Hazreti Erdoğan’ın Türkiye’sine karşı değil, cıfıt Yahudi’nin İsrail’ine karşı... Yahu senin kılıcına karşı heriflerin tepkili teyyareleri; karadan, denizden, havadan atılan füzeleri var. İsrail’in 1948’de kurulmasından itibaren,1948’de öncesinde ve sonrasında her kostaklanmanda hep dayak yemedin mi bu adamlardan. Dayak yemedin mi? Dünyada kaç Arap devleti var? Arapların toplam nüfusu ne kadar? Toplam nüfusu 360 milyon olan 22 devlet varmış. İsrail’in 2022 yılındaki nüfusu 9 milyon 558 bin! 22 devletin 360 milyon nüfusu tükürseler İsrail’i boğabilirler ama nafile...

Amma velakin, bizim Türkiye’mizin Diyarbakır’ında, Hizbullah’a yakın olduğu bilinen Mustazaflar Cemiyeti, düzenledikleri yürüyüş için teşekkür iletisi yayımlamış... Âlimler ve Medreseleri Birliği’nin Milli Eğitim Bakanlığı örgütlenmesi olarak bilinen Peygamber Sevdalıları Platformu’nun (PSP) öncülüğünde yapılan yürüyüşe HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da katılmış. Yapıcıoğlu, “Bu toprakların kendilerine vaat edildiğini düşünüyor ve bu uğurda bir vahşet ortaya koyuyorlar. Fakat onların bir hesabı varsa elbette Allah’ın da bir hesabı vardır. Onların gücü kalabalık oluşlarından, ellerindeki silahların ve bombaların çok yıkıcı olmasından, arkalarında ABD gibi süper güç ve orduların durmasından değil; bizim dağınıklığımızdan, birbirimize düşmemizden, vahdeti unutmuş olmamızdandır. Aksa Tufanı bir milat olacak, ümmeti bir araya topladı ve bundan sonra da toplayacak” ifadelerini kullanmış... Yürüyüşe katılan örgütler adına konuşan MemurSen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir ise “Türkiye ve bölge ülkeleri güçbirliği yaparak ‘Kudüs İttifakı’ kurulmalıdır. Direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir” demiş. Bu mitingde daha bir yığın lagaluga var. Ama bu türden gösterişlerde kullanılan ve kutsal olduğu sanılan “cihat” kavramına takıntım var.

Cihadın sözlük tanımı şöyledir: “Allah’ın kuluna ihsan etmiş olduğu, zihni ve mali kuvvetleri kulun Allah yolunda feda derek onun rızasına erişme çabasıdır. Bu uğurda düşmana, nefse, şeytana karşı can, mal, dil ve kalp ile yapılan her türlü mücadele cihaddır.”

Ama pagan iken başkalarının mal ve parasını yağmalayan Arap aşiretleri ve bedeviler Müslüman olduktan sonra bu kervan basmayı ve yağmacılığı “cihat” olarak savunmuşlar ve her türlü rezillik ile fetihi “İslam” adına yaptıklarını ileri sürmüşlerdir. İslamdan önce çapul olarak adlandırılan yağmanın adı İslamdan sonra cihat olmuştur. Osmanlı’nın da her yıl cihat kılıfı altında yaptığı fetih seferleri de başkalarının zenginliği yağmalamak amaçlıdır. Yağmacılıkla geçinirken çağın vardığı düzeyden habersiz kalan bütün Müslüman devletleri kısa ömürlü olmuştur.

Diyarbakır’da “cihat” çağrısı yapanlar hedef olarak Türkiye’yi düşünüyorlarsa yandılar, avuçlarını yalarlar. Çünkü AKP bu türden iç cihadı çoktan tamamladı.

Yazarın Son Yazıları

Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025
İmdaat soyguncu vaaarrr!

Google’a “Türkiye’de bilgisayar tamircileri odası var mı?”, “Bilgisayarcılar sendikası var mı?” diye soracaktım.

Devamını Oku
09.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (2)

Türkiye bu kıyametten kurtulabilir mi?

Devamını Oku
07.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (1)

Gazetede yayımlanmayan epeyce eski bir yazıyı, affınıza sığınarak huzurunuza getiriyorum.

Devamını Oku
05.09.2025
Kime kızmalı

R.T. Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin ikinci sorunu sanki (kimilerine göre iktidarın gözdelerinden biri olan) holding sahibi Mehmet Cengiz. “Gözü doymazcasına bir şeyler istiyor ve iktidar ne isterse veriyor” diyorlar.

Devamını Oku
02.09.2025
Önsöz olarak son söz

15 ve 17 Ağustos 2025 günlerinde üstat Sadri Maksudi Arsal’ın Teokratik Devlet ve Laik Devlet adlı kitabından aynen aktararak “Eski Türklerde din (1, 2)” başlığıyla yayımlamıştım.

Devamını Oku
31.08.2025