İşin aslı
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

İşin aslı

09.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz. Bu talep yeni değil. Ta 24 Ekim 2006 tarihinde, Avrupa Komisyonu’nun Uluslararası İlişkilerden Genişleme Sorumlusu ve yakından tanıdığım Alain Servantie’ye Hürriyet gazetesi yazarı olarak aşağıdaki mektubu (mesajı) göndermişim. Okuyalım:

“Cher Alain Bey,

Je suis trés content de trouver l’homme que je cherchais depuis longtemps. C’est vous! D’apres les militants kurdes et intello-turcs prokurdes, EU demante pour les Kurdes de la turquie l’enseignement en (dans la) langue maternelle de l’école maternelle jusqu’a la fin de l’université. C-a-d une deuxieme langue officielle. D’apres moi, EU demande pour les minorites de la Turquie ‘le droit d’apprendre librement sa langue maternelle’. J’ai cherché dans les textes d’EU mais je n’ai pas pu trouver une phrase qui demande un enseignelent en (dans la) langue materneile. Dans le ‘Report on Turkey’s progress towards accession [200612118 (lNl)] of the European Parliement’ (13.9.2006), dans 36. article, a la fin de la phrase j’ai lu: ‘...the free exercices of their cultural and educational rights by the Kurds’ Rapporteur: Camiel Eurlings. Voudriez-vous m’expliquer que-çe qu’il y a dans le panier de ‘educational rights’?

Amicalemet, Özdemir”

“Değerli Alain Bey,

Uzun süredir aramakta olduğum kişiyi bulduğum işin çok mutluyum. O kişi sizsiniz! Kürt militanlara ve Kürtçü Türk entelektüellerine göre Avrupa Birliği, Türkiye Kürtleri için anaokulundan üniversiteye kadar anadilde öğrenim hakkı yani ikinci resmi dil hakkı istemektedir. Bana göre Avrupa Birliği (AB) Türkiye’deki azınlıkları için ‘Ana dillerini özgürce öğrenmek hakkı istemektedir.’ ‘Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmak için yaptığı ilerlemeler konusunda [20061218 (INI)] hazırlanan rapor’un 36. maddesinin sonunda ‘Kürtlerin kültürel ve öğrenim haklarını özgürce kullanması...’ ifadesini okudum. (Raportör: Camiel Eurlings)

‘Öğrenim hakkı’ sepetinde neler bulunduğunu bana açıklar mısınız?”

ALAİN SERVANTİE’NİN MESAJI:

“Cher Özdemir Bey,

L’Organisation de l’éducation nationale est une compétence des Etats membres, et l’Union n’intervient pas dans les programmes, ni a fortiori dans les langues officielles d’un pays (voir le traitement fait aux Russophones en Lettonie et Estonie: le russe n’est pas reconnu comme langue officielle, et l’Union a accepté que les populations russophones soient encouragées à apprendre la langue nationale, tout en insistant qu’ils puissent continuer à avoir un accès à l’enseignement dans leur langue maternelle - ce qui veut dire qu’un accès à l’enseignement en langue maternelle doit être possible, sans qu’on puisse préciser les conditions - ce sont les ‘educational rights’ du rapport de Camiel Eurlings (qui est traduit en français ‘droits linguistiques et culturels’”

ALAİN SERVANTİE’NİN MESAJI: 

“Değerli Özdemir Bey,

Ulusal eğitimin (öğretimin) örgütlenmesi üye devletlerin yetkisindedir ve birlik, müfredata veya a fortiori (haydi haydi) bir ülkenin resmi dillerine müdahale etmez (bknz. Letonya ve Estonya’da Rusça konuşanlara muamele: Rusça resmi dil olarak tanınmamaktadır ve birlik, Rusça konuşan nüfusların ulusal dili öğrenmeye teşvik edilmesini kabul etmiş ancak anadillerinde eğitime erişiminin, koşullar belirtilmeden mümkün olması gerektiği anlamına gelir. Bunlar, Camiel Surlings raporunun (Fransızcaya ‘dilsel ve kültürel haklar’ olarak çevrilmiştir) ‘eğitim hakları’dır.”

Bu konuda yüzlerce sayfa yazı yazdım. Bunlardan biri “Türkiye’nin Sırat Köprüsü Açılım Masalı (Tekin Yayınları, 2015)” adlı kitabımın 24 ve 25. sayfalarında yer almaktadır. Avrupa Birliği’nin bu konuda almış olduğu kararı okuyalım:

“Kültürel çeşitliliğin sağlanması ve kökenlerine bakılmaksızın tüm vatandaşların kültürel haklarının güvence altına alınması. Bu hakların kullanılmasını engelleyen her türlü yasal hüküm -eğitim alanındakiler de dahil olmak üzerekaldırılmalıdır.” (“Ensure cultural diversity and guarantee cultural rights for all citizens irrespective of their origin. Any legal provisions preventing the enjoyment of these rights should be abolished, including in field of education.”)

Görüldüğü gibi Avrupa Birliği, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 42. maddesinin kaldırılarak Kürtçenin eğitim-öğretim dili olmasını istemiyor. Avrupa Birliği, vatandaşların kültürel haklarının devlet tarafından güvence altına alınmasını istiyor. Vatandaşların, devletin resmi dili olmayan anadillerini öğrenme talepleri bu güvencenin kapsamına girmez mi? Galiba giriyor. Ama Kürtçenin Türkiye Cumhuriyeti okullarında eğitim ve öğretim dili olması bu güvencenin kapsamı dışında. Zaten hükümet de “Kürtçe eğitim ve öğretim dili olması şöyle dursun seçmeli ders bile olamaz!” diyor. Buna karşılık, kışkırtılmış öğrenciler de Kürtçenin eğitim-öğretim dili ya da seçmeli ders olması için dilekçe veriyorlar. (Hürriyet, 3 Şubat 2002)

***

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Türklerden ve Kürtlerden başka etnik topluluklar da var: Lazlar, Çerkezler, Araplar, Boşnaklar, Nusayriler, Asuriler, Romanlar, Kıptiler vb. Ancak anayasaya göre bunların hepsi “Türk üst kimliği”nin şemsiyesi altında yer alırlar ve devletin resmi dili olan Türkçe vatandaşların hepsinin eğitim ve öğretim dilidir. Uluslararası yasalara göre de durum budur. Kürtler Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde topluca yaşasalardı durum farklı olmazdı. Bu nedenle bir hak isterken yerel ve uluslararası yasaları bilmek gerekiyor. Ayrıca şunu da çok iyi bilmeli ve asla unutmamalı: Kürtçe anadilde öğrenim hakkı istemek en azından özerlik ya da federasyon yani “bölünmek” anlamına gelir ki kendileri bilir. Ben sadece resmi dil Türkçe dışında bir “anadilde öğretim yapan ayrı bir okul” istemenin ne anlama geldiğini öğretmek için yazdım, yazıyorum.

İlgili Konular: #eğitim #kürt

Yazarın Son Yazıları

DEM’in isterim de isterimleri...

Basında yer alan en önemli ortak haber: Öcalan için “özgürlük” talebi; MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan “terörsüz Türkiye” sürecinde DEM Parti de TBMM’deki komisyona raporunu sundu.

Devamını Oku
23.12.2025
Devri sabık yaratmak (2)

Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı genç Özgür Özel’in, Çatalca’daki açık hava konuşmasında, “coşkun kalabalığa seslenirken” rütbeleri sökülerek TSK’den atılan teğmenler hakkında “Teğmenlere rütbelerini takacağız” dediğini televizyonda duyunca şimdi yazdığım gibi “Aferin aslanım” dedim ve alkışladım.

Devamını Oku
21.12.2025
Gunnamak

“Doğurganlık hızı felaket!” Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Saray’da yapılan Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu’nda, doğurganlık hızının “felaket düzeyine indiğini” söylemiş.

Devamını Oku
19.12.2025
Atatürk’ü örnek verip...

1 Ekim 2025 günkü Sözcü gazetesinin 11. sayfasında şöyle bir haber yayımlandı:

Devamını Oku
16.12.2025
Piliç değil bilinç

İnsanın kendisine sorduğu “Ben kimim” sorusu ve bir sorgulayıcının ona sorduğu “Sen kimsin” sorusu, gerçek anlamda, o kişiye varlığının adresini sormaktan başka bir şey değildir.

Devamını Oku
14.12.2025
MHP’li Semih Yalçın’a cevap

7 Aralık 2025 günü yayımlanan ve MHP’nin siyaset dağarı ile tarzını tasvir ettiğim “Vehim denen şey” başlıklı yazıma partinin genel başkan yardımcısı ve yazıda adı geçen kişinin (Semih Yalçın) tepki göstereceğini kuşkusuz tahmin ediyordum.

Devamını Oku
12.12.2025
Tek parti=Cumhuriyet

Tarih cahilleri ve tarih inkârcıları için bir kez daha okunması için dökümlü bir şekilde ve tekrar yazıyorum:

Devamını Oku
09.12.2025
Vehim denen şey

1. Gerçekte var olmayan fakat var olduğu sanılan, varmış gibi tasarlanan düşünce ve zan.

Devamını Oku
07.12.2025
Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025