Kurtarıcının adı toryum (1)
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Kurtarıcının adı toryum (1)

26.10.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız. Daha önce tanıştıysanız o başka. Artık bu “ender”le yani “nadir” şeyle tanışıklığı samimiyete dökme zamanı gelmiş oldu. Bu vesile ile 2002 yılında Hürriyet gazetesinde yayımlanan bir söyleşiyi “Kurtarıcının adı toryum” başlığı altında üç yazı olarak okumanıza sunuyorum. Yazıları okurken bir yandan bu konuda kendinizin de araştırma yapmanızı öneririm. Aradan 23 yıl geçmiş ama uyanması gerekenler hâlâ uyumaktalar.

***

27 Temmuz 2002 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazı:

Mevki Hisarüstü’nde bir evin bahçesi. Bahçede yeni evlenmiş bir çiftle tanıştırılmak üzere çağrılmış yüz kadar davetli. Bu yüz davetliden hiç tanışmadığım altısıyla bir masada oturuyoruz. Tanışmayan insanlar nelerden söz eder? Siyasetten.

“Ne olacak memleketin hali” sayfası açılınca alıyorum sazı elime: Eski devrimcilerden birinin1 “Elektrik eşit uygarlık” özdeyişine kendi özdeyişimi ekliyorum: “Ucuz elektrik eşit sınai kalkınma” diyorum. Ama ne mümkün! Baraj yapıyorsun astarı yüzünden pahalıya çıkıyor. Bu arada çevreciler ve “harabeseverler” ayaklanıyor. Memlekette kömür, linyit bol diye düşünüp termik santral kuruyorsun. Gene çevreciler ve doğaseverler karşı çıkıyor. Elbette Yatağan örneğinde olduğu gibi haklı oldukları noktalar var. 20-25 yıldır Silifke kıyılarına bir nükleer santral kuramıyorsun.2 Gene çevreciler, nükleer atık karşıtları ve kendi elektriklerini yüzlerce nükleer santralda üreten sanayileşmiş ülkeler karşı çıkıyorlar. Şimdilerde her derde deva görünen, dışarıya bağımlı olduğumuz doğalgaz da pahalı ve günün birinde bitecek. Kala kala bir rüzgâr kalıyor. İyi de ya rüzgâr esmezse ne olacak?

Ben bu soruyu sorunca masada, sağ yanımda oturan bir hanım, “Kurtarıcının üzerinde oturuyorsunuz ama haberiniz yok!” diyor. Ciddi adamım, komiklik olsun diye üzerine oturduğum sandalyenin altına bakmıyorum. Söz konusu hanım, Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nden Prof. Engin Arık, aynı zamanda Türkiye Fizik Derneği 2. başkanı. Kurtarıcının adını söylüyor: Toryum! Evde bir ansiklopedi açıp toryum maddesini okuyorum: “Toryum, 1828’de Berzelius tarafından keşfedildi ve radyoaktifliği, 1898’de Marie Curie tarafından ortaya konuldu. Bu element, torit, torianit ve monazit gibi cevherlerin içinde bulunan ve uranyumdan üç kat daha fazla rastlanan metaldir. Doğal toryum, tümü radyoaktif olan izotopların bir karışımından oluşur. Toryum-232, bir kuluçka reaktörle, gelecekte elekronükleer sanayisi için önemli bir enerji kaynağı oluşturabilecektir.” Ansiklopedinin gelecek sözcüğüyle tanımladığı süreç beş altı yıl önce başlamış. Zonguldak kömür havzasını bulan Uzun Mehmet’i toplumsal model kabul etmiş dinozorlar kuşağından olduğum için Prof. Engin Arık’ın peşini bırakmadım. Randevu alıp hiç bilmediğim bir konuda söyleşi yapmak için Boğaziçi Üniversitesi’ndeki laboratuvarına gittim. Bir cahille konuştuğunun farkında olan bayan Arık da profesörlük yapmadı, profesör gibi konuşmadı.

Ö. İnce: Kurtarıcı olarak tanımladığınız toryumu bir meslektaşınıza anlatır gibi değil, benim ve okurlarımızın anlayacağı gibi anlatır mısınız?

E. Arık: Toryum, saflaştırıldığında alüminyum, çelik görünümünde bir element. Toprakta toryum oksit halinde bulunuyor. Dünya rezervlerinin yarıdan fazlası Türkiye’de, Batı Anadolu’da bulunuyor. Eskişehir, Sivrihisar, Beypazarı ve Kızılcaören yörelerinde...

- Dünyada nerelerde var, rezervler ne kadar?

- Avustralya’da 300 bin ton, Hindistan’da 290 bin ton, Norveç’te 170 bin ton, ABD’de 160 bin ton, Kanada’da 100 bin ton, Güney Afrika’da 35 bin ton, Brezilya’da 16 bin ton. Neredeyse bütün dünyada toplam 1071 bin ton, Türkiye’de 800 bin ton.

STRATEJİK MADDE

- Birkaç yıldır bir başka maden, bor üzerine bir tartışma vardı. Bor stratejik maddedir, özelleştirilmesin, özellikle de yabancıların eline geçmesin deniyordu. Toryum için de aynı şeyi söylemek mümkün müdür?

- Bildiğim kadarıyla, toryumun 21. yüzyılın en stratejik maddesi olması büyük bir olasılık. Eğer 2005 yılına kadar yapılması planlanan yeni tip nükleer enerji santralları gerçekleşirse toryum bir numaralı element olacak. Çünkü yeni tip reaktörlerde yakıt olarak kullanılacak. Eğer biz toryum ile elektrik enerjisi üretebilmek olanağına kavuşursak, bu trilyonlarca varil petrole eşdeğerde bir enerji kaynağı olacak.

“Diyelim ki her şey yolunda gitti, 2005 yılında, haydi diyelim 2010 yılında toryumlu nükleer santrallar çalışmaya başladı. Bu nasıl olacak? Yani kömür gibi topraktan çıkartıp bir çuvala koyup” diye düşünüp soruyorum.

- Şu anda planlanan yeni tip reaktörlerin prototipinden söz edecek olursak: Yerin yaklaşık 30 metre altında, kurşun bir hedefin içinde bulunacak toryum. Bu hedefe dışarıdan, yeryüzünden hızlı protonlar gönderiyorsunuz. Bu protonlar kurşundan nötron üretiyor. Bu nötronlar da gidip toryumla birleşerek enerji üretiyor. Peki toryumun topraktan çıkartılması ve enerji üretimi sırasında bu işlerde çalışan insanlar herhangi bir tehlikeye maruz kalıyor mu?

- Hayır. Bizim rezervlerimiz zaten toryum-232. Yüzde yüz oranda, oksitlenmiş durumda toryum içeriyor. Kurşun hedef dediğimiz şey, içine toryum konan bir muhafaza, bir kap. Silindirik biçimde, boru biçiminde olabilir. Üzerine hızlı protonlar gönderildiği için “hedef” olarak adlandırılıyor. Bu tip reaktörlerin eskileriyle mukayese edilmesi mümkün değil. Kesinlikle patlama tehlikesi yok. Çernobil benzeri bir felaketin tekrarlanması mümkün değil. Radyoaktif kalıntı minimum nisbetinde. Bu da nötronlarla yok edilebiliyor. Reaktörün fişini çektiğinizde her türlü işlem duruyor. Doğa kirlenmiyor, minimum atıklar da uzun ömürlü değil.

(Devam edecek.)

---

1- Lenin

2- İnşaat bugün de bir durup bir sürmekte.

Yazarın Son Yazıları

Tek parti=Cumhuriyet

Tarih cahilleri ve tarih inkârcıları için bir kez daha okunması için dökümlü bir şekilde ve tekrar yazıyorum:

Devamını Oku
09.12.2025
Vehim denen şey

1. Gerçekte var olmayan fakat var olduğu sanılan, varmış gibi tasarlanan düşünce ve zan.

Devamını Oku
07.12.2025
Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025
İmdaat soyguncu vaaarrr!

Google’a “Türkiye’de bilgisayar tamircileri odası var mı?”, “Bilgisayarcılar sendikası var mı?” diye soracaktım.

Devamını Oku
09.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (2)

Türkiye bu kıyametten kurtulabilir mi?

Devamını Oku
07.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (1)

Gazetede yayımlanmayan epeyce eski bir yazıyı, affınıza sığınarak huzurunuza getiriyorum.

Devamını Oku
05.09.2025