Millet Mektepleri

Millet Mektepleri

26.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Türk harflerinin bütün vatandaşlara kapılarının önünde ve işlerinin başında öğretilebilmesi için daha bu sene içinde Millet Mektepleri teşkilatı yapacağız. Bu teşkilat şehir ve köy bütün yurdu kaplayacak, vatandaşların işlerinin geçimlerinin en müsait zamanlarında ve yanlarında ya iki aylık ya da dört aylık kurslar açılacaktır. Şehirde ve köyde mektepler, belirli toplantı yerlerine gelmeye vakitleri müsait olmayan vatandaşlar için seyyar muallim (gezici öğretmen) teşkilatı yapılacaktır. Devletin en büyüğünden en küçüğüne kadar bütün memurları, Millet Mektepleri teşkilatının ihtiyacına göre çalışacaklardır…” (Başbakan İsmet İnönü, 8 Kasım 1928) 

Image

24 Kasım Öğretmenler Günü geride kaldı. Her geçen gün daha da ağırlaşan siyasi gündemin gölgesinde 24 Kasım’ın anlamını da unuttuk. 24 Kasım, Millet Mekteplerinin kurulduğu ve Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının verildiği gündür.

MİLLET MEKTEPLERİ VE BAŞÖĞRETMEN

1 Kasım 1928 tarihinde 1353 Sayılı “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun” kabul edildi. Bu kanun, 3 Kasım 1928 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece güzel Türkçemiz, yapısına hiç uymayan Arap harfleriyle yazılma zorluğundan kurtarılarak yapısına çok daha uygun yeni Türk harfleriyle yazılmaya başlandı.

1927 Nüfus Sayımına göre Türkiye’de toplam nüfusun (kadın-erkek) yaklaşık yüzde 90’ı Arap harfleriyle okuma yazma bilmiyordu. Bu nedenle yeni Türk harflerinin en kısa sürede halka öğretilmesi gerekiyordu.

11 Kasım 1928 tarihli 7284 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yeni alfabenin halka tanıtılması ve öğretilmesi için Millet Mektepleri Talimatnamesi kabul edildi. 24 Kasım 1928 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Millet Mektepleri Talimatnamesi, 22 Eylül 1929 tarihinde yeniden düzenlenerek eksik kalan kısımları da tamamlandı.

24 Kasım 1928’de yürürlüğe giren Millet Mektepleri Talimatnamesi ile Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanı verildi.

Çünkü Atatürk, Ağustos 1928’den beri yeni harfleri halka öğretmeye başlamıştı. 9 Ağustos akşamı Sarayburnu’nda Harf Devrimini halka duyurmuştu. Daha sonra bu amaçla bir yurt gezisine çıkmıştı. 15 Eylül 1928 Cumartesi günü İzmir Vapuru ile Sinop’a giderek Sinop Yatı Mektebinin bahçesindeki zeytin ağacının altında kurulan kara tahtanın başına geçip öğrencilere ve halka yeni Türk harflerini tanıtmıştı. Orada, 50 yaşlarındaki Sinoplu Bekir Ağa’ya, yaklaşık yarım saatte yeni harflerle okuma-yazmanın mantığını öğretmişti.

Millet Mekteplerinin açılacağını duyuran duvar ilanları ve bildiriler, şehir ve köylerin her yerine yapıştırıldı, okullar süslendi ve öğrenciler de açılış günü için hazırlıklarına başladı.

Millet Mekteplerinin kitapları, Ankara’ya çağrılan üniversite hocaları ve alanında uzman öğretmenler tarafından özel olarak hazırlandı.

Millet Mekteplerinin ilk dershanesi 1 Ocak 1929’da törenlerle açıldı. İstanbul’da ilk tören Taksim’de yapıldı. İzci öğrenciler Taksim Meydanı’nda toplandı. Şehir bandosu alfabe marşını çaldı ve törene katılan binlerce insan da bandoya eşlik etti. Millet Mekteplerine özelikle kadınlar büyük ilgi gösterdi.

Image

MİLLET MEKTEPLERİNİN NİTELİĞİ 

Millet Mekteplerinden önce 1927-1928 yılları arasında Halk Dershaneleri açılmış, bu dershanelerden 64.302 yurttaş okuryazarlık belgesi almıştı.

1928’de kabul edilen Millet Mektepleri Talimatnamesine göre ise; Millet Mektepleri (A) ve (B) dershaneleri olarak iki bölüm hâlinde görev yapacaktı. (A) dershanelerinde eğitim süresi 4 ay olacak ve bu dershanelere hiç okuma yazma bilmeyenler devam edecekti. (B) dershanelerine ise Arap harfleri ile okuma yazma bilenler 2 ay süre devam edecekti. 1929 yılında yeniden düzenlenen ikinci yönetmeliğe göre ise; (A) dershaneleri yalnızca yeni harfleri öğretecekler, (B) dershaneleri ise okuma yazma öğrenmiş yurttaşlara “yaşam ve geçimleri konusunda temel bilgilerle yurttaşlık bilgileri” verecekti.

(A) dershanelerinde haftada 4 saat alfabe, okuma yazma ve imla kuralları ile haftada 2 saat temel matematik öğretilecekti.

(B) dershanelerinde ise 2 saat okuma yazma, 2 saat hesap ve ölçüler, 1 saat sağlık bilgisi ve 1 saat yurt bilgisi dersleri öğretilecekti.

Millet Mekteplerindeki derslere 16 yaşından 45 yaşına kadar tüm yurttaşların katılması zorunluydu. 45 yaşın üstündeki yurttaşların katılımı isteğe bağlıydı. Millet Mekteplerine devam etmesi gerekip de devam etmeyenler 5-60 Lira arasında değişen miktarlarda para cezası ödeyecekti.

Millet Mekteplerinde görev yapan öğretmenlere maaşlarının yanı sıra; ek ücret de verilecekti.

Millet Mektepleri nitelikleri bakımından üç türlüydü:

1. Sabit Millet Mektepleri: Okullarda açılan ve öğrenim süresi dört ay olan (A) ve (B) dershaneleriydi. Kadın, erkek ve karışık dersliklerde haftada üç gün (Çarşamba, Perşembe ve Pazar) en az 6 saat ders verilecekti.

2. Seyyar (Gezici) Millet Mektepleri: Okul olmayan yerlerde bir dönem için açılan ve öğretim süresi bir buçuk aydan (daha sonra dört aydan) az olmaması gereken (A) ve (B) dershanelerinden oluşturulacaktı. 12-16 yaşları arasındaki gençler öğlenden önce, 16-45 yaş arası yetişkinler öğleden sonra derslere devam edeceklerdi. Ayrıca ihtiyaç halinde yetişkinler için farklı kurslar da açılabilecekti.

Talimatnamenin 32. ve 44. maddeleri arası “Seyyar Dershaneler ve Muallimler” başlığını taşıyordu. Buna göre, okul bulunmayan köylere seyyar dershaneler açılacak ve buralarda seyyar öğretmenler görev yapacaktı. Seyyar öğretmenlerin görev yapacakları yerler ihtiyar heyeti tarafından belirlenecek ve seyyar öğretmenler göreve giderken yanlarında tebeşir, kâğıt, kalem, defter, kitap gibi gerekli malzemeleri götürecekti. (TC Resmi Gazete, 16.10.1929).

3. Özel Millet Mektepleri: Devlet kuruluşları, belediyeler, tekel müdürlükleri, bankalar, demiryolu ve liman idareleri, hapishaneler ve sermayesinin yarıdan fazlası devlet tarafından karşılanan şirketler ile sürekli olarak en az 20 memur ve işçi çalıştıran fabrika ve çiftlik sahiplerinin açması zorunlu olan (A) ve (B) dershanelerinden oluşacaktı.

Ayrıca 1929 Talimatnamesi gereğince Köy Yatı Dershaneleri açılacaktı. Buralarda 12-18 yaş aralığındaki zeki çocuklara okumayazma öğretilecekti. Okuma yazma öğrenen vatandaşların kültürel olarak kendilerini geliştirmeleri için de Türkiye’nin bütün şehir, kasaba ve köylerinde Halk Okuma Odaları açılacaktı. Halk buralarda gazete, dergi ve kitap okuyabilecekti. Buralarda çeşitli halk konferansları da verilecekti. Oda duvarlarına halkı bilgilendirici ilan, broşür ve resimler asılacaktı. 1933 yılı verilerine göre Türkiye genelindeki Halk Okuma Odası sayısı 659’u köylerde, 119’u da şehirlerde olmak üzere toplam 778’e ulaşmıştı.

Millet Mektepleri öncelikle okul binalarında açıldı, ancak gerektiğinde bölgedeki devlet daireleri, kulüpler, kahvehaneler de kullanıldı. Çeşitli mekânların “mektep” haline getirilmesi yerel heyetlerin sorumluluğuna verildi. (BCA, 490.1.0.0/1.3.12, 28.10.1929).

Millet Mekteplerinde (A) ve (B) dershanelerinde verilen eğitim sonrası yapılan sınavlarda ilk üç dereceye girenlere Atatürk’ün imzasını taşıyan birer Anayasa armağan edilecekti. Ayrıca her iki dersliği bitirenlere çeşitli hediyeler verilerek; tercihen ticaret, ziraat ve sanayi kurslarına alınacaklardı. Mayıs 1931’den itibaren Millet Mekteplerinden belge almayanlar ise bazı işlerde görev alamayacaktı.

Millet Mekteplerini bitirenlerin öğrendiklerini unutmamaları için de haftalık Halk gazetesi yayınlandı. Kitaplar ve gazeteler Millet Mekteplerinde eğitim öğretim görenlere ücretsiz dağıtıldı.

MİLLET MEKTEPLERİNİN ÇALIŞMALARI 

Türkiye Cumhuriyeti, 1929-1935 yılları arasında ülke genelinde toplam 60.373 Millet Mektebi (A) ve (B) dershanesi açtı. Bu 7 yıl içinde Türkiye’de 2.486.845 vatandaş Millet Mekteplerine kayıt yaptırdı ve bunlardan 1.358.001’i sınavları geçerek mezun oldu. (Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü, Millet Mektepleri Faaliyeti İstatistiği (Maarif 1928-1935), 1935, 70-71).

Türkiye’de 1928-1935 yılları arasında açılan Millet Mekteplerinin (A) ve (B) dersliklerinde 41.347 erkek, 10.469 kadın olmak üzere toplam 51.816 öğretmen görev yaptı.

Millet Mekteplerinin 1929-1935 yılları arasındaki başarılı eğitim seferberliği sonucunda, Türkiye’de 1927 yılında eski harflerle sadece % 10.5 olan toplam okur-yazarlık oranı, 1935 yılına gelindiği zaman yeni harflerle toplamda % 20.4’e yükselmişti. Bu oran içinden ilkokulları bitiren yüzde 1.3’lük bölüm düşülürse, Millet Mekteplerinin yaklaşık 7 yıl içinde Türkiye’de okuryazarlık oranına %19.1 oranında büyük bir katkı yaptığı görülür ki; bu oran, Cumhuriyet’in Osmanlı’dan devraldığı okur-yazar oranından çok daha yüksektir.

***

Millet Mektepleri, Osmanlı’da okula gidememiş, okuma-yazma öğrenememiş yetişkin, yaşlı ve kadın nüfusun okuma yazma öğrenmesine büyük katkı sağladı.

Millet Mektepleri, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in “cehaleti yenme” parolasının temel taşıdır. Çünkü cehaleti yenmek için her şeyden önce halka okuma-yazma öğretmek ve uygar yaşamın gerektirdiği en temel bilgileri vermek gerekiyordu. Millet Mektepleri bu amaçla kuruldu.

Millet Mekteplerinde halka sadece okuma-yazma öğretilmedi, laik Cumhuriyet’in aydınlanma ve çağdaşlaşma hedefi doğrultusunda matematik, hesap, ölçüler, sağlık bilgisi, yurt bilgisi öğretildi ve başka birçok mesleki beceriler kazandırıldı.

Millet Mektepleri Türkiye tarihinin en kapsamlı, en etkili ve başarılı “yaygın eğitim” seferberliğidir. Okula gidememiş, okul yaşını geçmiş bir din-tarım toplumunun ayağına okul ve öğretmen götürülmesidir.

İnsan okuyarak, yazarak aydınlanmıştır. Çağdaş uygarlık, okur-yazar insanın eseridir. Dolayısıyla Millet Mektepleri bir aydınlanma, bir uygarlaşma projesidir.

"Harf Devrimi oldu bir gecede cahil kaldık!” öyle mi? Tam tersine, Harf Devrimi oldu, Millet Mektepleri açıldı. Böylece Türkiye’de okuma yazma bilmeyen kadın-erkek 1.5 milyona yakın yurttaş oldukça kısa sürede okuma yazma ve uygar yaşamın gerektirdiği temel bilgileri öğrenerek cehaletten kurtuldu.

Image

***

KAYNAKÇA

T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi (BCA)

Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü, Maarif, Halk Okuma Odaları ve Umumî Kütüphaneler İstatistiği (1933- 1934), 1935.  

Bilal Şimşir, Türk Yazı Devrimi, Ankara, 2008.

C. Öztürk ve A.M Nurdoğan, “Millet Mekteplerinde Yurttaşlık Eğitimi: Öğretim Programı ve Ders Kitapları”, Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi 4, İstanbul, 2001, s. 197-227.

Derya Çakıcı, Nurettin Çakıcı, “1928 Harf İnkılabı Sonrası Halk Eğitiminde Mühim Bir Teşkilatlanma Örneği: Millet Mektepleri (1928-1935)”, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 65, s. 31-52. 

Devlet Matbaası, İstanbul. Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü, Millet Mektepleri Faaliyeti İstatistiği (Maarif 1928-1935), Hüsnütabiat Matbaası, İstanbul, 1935.

Elif Aydın, Arap Alfabesinden Latin-Türk Alfabesine Geçiş Süreci: Sinop Örneği, Sinop Üniversitesi Tarih Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Sinop, 2017. 

Mustafa Albayrak, “Millet Mektepleri”, https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/detay/320/Millet-Mektepleri, (Son erişim: 24 Kasım 2025)

Mustafa Albayrak, “Millet Mekteplerinin Yapısı ve Çalışmaları (1928-1935)”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt 10, Sayı 29,Temmuz 1994, Ankara, s. 471-483.

TC Başvekâlet Müdevvenat Müdürlüğü Neşriyat Şubesi Millet Mektebi Teşkilatı Talimatnamesi, H. M. Matbaası, Ankara, 1928. 

Yazarın Son Yazıları

Lozan Antlaşması ve ABD

“Bugün Türk Delegasyonu ile imzaladığımız dostluk ve ticaret antlaşması, benim elde etmek istediğimden çok uzaktır. Bu anlaşma, Türklerden koparmak istediğimizden çok fazla imtiyazı (ayrıcalığı) bizim Türklere verdiğimizin belgesidir.”

Devamını Oku
17.12.2025
‘ABD’nin ‘Yeni Türkiye’ hayali’

Samuel Huntington, “Medeniyetler Çatışması” adlı kitabında Türkiye’nin yönünü Batı’dan Doğu’ya çevirerek İslam dünyasının lideri olmasını öneriyor, bunun için de “Atatürk’ün (laik Cumhuriyet) mirasının reddedilmesi” gerektiğini belirtiyordu.

Devamını Oku
10.12.2025
Atatürk’ün ders kitabında ‘Demokrasi ve Kadın Hakları’

“Özetle kadın, seçmek ve seçilmek hakkını elde etmelidir...

Devamını Oku
03.12.2025
Millet Mektepleri

“Türk harflerinin bütün vatandaşlara kapılarının önünde ve işlerinin başında öğretilebilmesi için daha bu sene içinde Millet Mektepleri teşkilatı yapacağız.

Devamını Oku
26.11.2025
Vahdettin nasıl kaçtı?

“17 Kasım 1922 günlü resmi bir telgrafın ilk cümlesi şu idi: ‘Vahdettin Efendi bu gece saraydan kaçmıştır.’

Devamını Oku
19.11.2025
Türkiye'de Opera ve Vals

“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” (M. Kemal Atatürk)

Devamını Oku
05.11.2025
Cumhuriyetimiz

Dile kolay, ilan edildiğinde bazı İngiliz yetkililerin sadece iki yıl ömür biçtikleri Türkiye Cumhuriyeti 102 yaşında...

Devamını Oku
29.10.2025
Cumhuriyet’in şeker fabrikaları

“Meclis kürsüsünde bir de ‘üç beyaz’ parolası revaçtaydı...

Devamını Oku
22.10.2025
Nutuk 98 Yaşında: ‘İşte Bu Ahval ve Şerait İçinde…’

Atatürk Nutuk’u bir açılış ve kapanış döngüsüyle yapılandırır.

Devamını Oku
15.10.2025
Atatürk'e saygı duymayan teğmen: ‘Din Dilinin Türkçeleştirilmesi’

Mustafa Kemal Atatürk’e saygısı olmayanın onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Anayasasına da saygısı yoktur.

Devamını Oku
08.10.2025
Patrikhane ve Ruhban Okulu

Heybeliada Ruhban Okulu Fener Patrikhanesi’ne bağlıydı.

Devamını Oku
01.10.2025
Dil devrimini anlamak

“Gece meşguliyetimiz, bildiğin gibi dil dersleri… Gündüz de yalnız olarak aynı mesele üzerinde birkaç saat çalışıyorum.”

Devamını Oku
24.09.2025
Tek Partiden Çok Partiye: ‘Partili Cumhurbaşkanlığından Tarafsız Cumhurbaşkanlığına’

“Aramızdaki farkı bilelim. Biz, mutlakıyetten bugüne geldik. Siz ise bugünden mutlakiyete gidiyorsunuz.”

Devamını Oku
17.09.2025
Tarih Kürsüsü ve Suçluların Telaşı ‘CHP’nin Mallarına El Konulması’

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 102 yaşına girdi.

Devamını Oku
11.09.2025
ETHEM: “İsyan ve İhanet”

“Efendiler, askerî harekâtı çapulculuktan, devlet kurup yönetmeyi, şunun bunun mâsum çocuklarını fidye dilenmek için dağlara kaldırmak haydutluğundan ibaret zanneden, şarlatanlıklarıyla, yaygaralarıyla bütün bir Türk vatanını bezdiren...

Devamını Oku
03.09.2025
Büyük Zafer'in sırrı

Tam 103 yıl önce, 26 Ağustos 1922’de, Afyon Kocatepe’de, sabah saat 05.00’te, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın işaretiyle Türk tarihinin en önemli taarruzu Büyük Taarruz başladı.

Devamını Oku
27.08.2025
Aşiret-Tarikat Sorunu

Yeni açılım sürecinde etnik ayrılıkçı siyaset ve dinci, liberal ortakları, gerçeği çarpıtmaya devam ediyorlar.

Devamını Oku
20.08.2025
Saltanat Şurası’ndan Saray Komisyonu’na

1920 yılında Sevr Antlaşması’nı kabul etmek için kurulan “saltanat şurası”nın ve uygulamak için kurulan “barış komisyonu”nun amacı vatanı, milleti değil, sarayı, (sultanı) ve hükümeti kurtarmaktı.

Devamını Oku
13.08.2025
'Doğu Sorunu' devam ediyor! 'Kürt Sorunu mu Türk sorunu mu?'

İngiliz Müsteşarı Hohler, 27 Ağustos 1919’da Londra’ya gönderdiği bir yazıda şöyle diyordu...

Devamını Oku
06.08.2025
LOZAN: Onurlu Barış

Lozan Barış Antlaşması 102 yaşında…

Devamını Oku
23.07.2025
Hedefteki Cumhuriyet

Mustafa Kemal Atatürk’e göre “Türk milleti” kavramı, sadece bir ırkın, bir etnik kimliğin, bir dinin veya mezhebin değil, Türkiye Cumhuriyeti’ne “vatandaşlık bağı ile bağlı” eşit hukuka sahip tüm yurttaşların ortak-üst-ulusal kimliğinin adıdır.

Devamını Oku
16.07.2025
Atatürk’ün aşama stratejisi ve Türk Devrimi

Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk’ta, 21 Nisan 1920 tarihinde yayınladığı, TBMM’nin 23 Nisan 1920 Cuma günü dinsel bir törenle açılacağını duyuran bildirinin, “O günün duygu ve anlayışına uyma zorunluluğundan kaynaklandığını” belirtmişti.

Devamını Oku
09.07.2025
Yaşasın laiklik

“Laiklik ilkesini savunmak için Atatürk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gerekir. İzinden gittiklerini söyleyenler gibi ürkek, kararsız ve inançsız değil” (Uğur Mumcu- Cumhuriyet 1 Mart 1987)

Devamını Oku
02.07.2025
Atatürk’ün dünya barışını koruma formülü

Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna Savaşı devam ederken, güneyimizde İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları devam ediyordu ki, birden bire İsrail-İran Savaşı başladı.

Devamını Oku
25.06.2025
Sykes-Picot, Sevr, BOP ve Lozan

Şu gerçeği iyi görmek gerekir ki Sykes-Picot’tan Sevr’e, Sevr’den BOP’a, Türkiye’yi bölüp parçalamaya yönelik planların önündeki en güçlü kalkan Lozan Antlaşması’dır.

Devamını Oku
18.06.2025
Tek parti döneminde hac yasak mıydı?

1 Haziran 1927 tarihli ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal (Atatürk) imzalı bir Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre “Hac mevsiminde Hicaz’a gönderilecek Hıfzıssıhha uzmanlarından Dr. Şerafeddin Bey’e siyasi pasaport verilmesi” kararlaştırılmıştı.

Devamını Oku
11.06.2025
Atatürk'ün Mirası Büyükdere Fidanlığı

Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle 1928 yılında İstanbul’da “Büyükdere Meyve Islah Enstitüsü” kuruldu...

Devamını Oku
04.06.2025
Lozan ve Kürtler

“Kürtler küçük lokmanın pek kolay yutulacağını vaktinden çok evvel anlamışlardır. Türk birliğinden ayrılmak zihniyetinde bulunanları Kürtler kendi milletlerinden addetmezler. Kürtlerin mukadderatı Türk’ün mukadderatıyla eştir. (…) TBMM Hükümeti dâhilinde Kürtlüğün ayrı bir unsur olarak telakkisini hiçbir zaman işitmek istemediğimizi arz ederiz.”

Devamını Oku
28.05.2025
1921 Anayasası ve Muhtariyet

“Vilayetler kendi başına bir devlet değildir. Amerika hükümeti müttehidesi gibi değildir. Her vilayetin haiz olduğu muhtariyet, mahalli işlere münhasırdır. O işler ki yalnız vilayeti alakadar eder. O işler o vilayetin işleridir.”

Devamını Oku
21.05.2025
Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerine saldırmak

Lozan Antlaşması’nın ve 1924 Anayasası’nın hedef alınması; tam bağımsız, üniter, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin hedef alınması demektir.

Devamını Oku
14.05.2025
CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye yönelik saldırılar

CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye yönelik saldırılar

Devamını Oku
07.05.2025
Cumhuriyetin İlköğretim Devrimi

Cumhuriyetin İlköğretim Devrimi

Devamını Oku
30.04.2025
‘Ulusal egemenliğe dayanan yeni Türk devletinin kurulması’: TBMM’nin açılması

‘Ulusal egemenliğe dayanan yeni Türk devletinin kurulması’: TBMM’NİN AÇILMASI

Devamını Oku
23.04.2025
Atatürk yol göstermeye devam ediyor: ‘Hükümet, özgürlük ve demokrasi’

Atatürk yol göstermeye devam ediyor: ‘Hükümet, özgürlük ve demokrasi’

Devamını Oku
16.04.2025
Atatürkçü gençliğin yükselişi

Atatürkçü gençliğin yükselişi

Devamını Oku
02.04.2025
Atatürk’ün önderliğinde cumhuriyetçi direniş

ATATÜRK'ÜN ÖNDERLİĞİNDE CUMHURİYETÇİ DİRENİŞ

Devamını Oku
26.03.2025
Çanak Krizi ve ikinci Çanakkale Zaferi

Çanak Krizi ve ikinci Çanakkale Zaferi

Devamını Oku
19.03.2025
Laiklik neden gereklidir?

Laiklik neden gereklidir?

Devamını Oku
12.03.2025
Emperyalizmin 'kukla halife' projesi

Emperyalizmin 'kukla halife' projesi

Devamını Oku
05.03.2025
Kemalizm düşmanlığının asıl amacı

Kemalizm düşmanlığının asıl amacı

Devamını Oku
26.02.2025