Önce 7 Kasım günü Cumhuriyet gazetesinin 5. sayfasında yayımlanmış ilanla çarpıldım... “Sevgili Rona Hocamız, bize kattığınız her şey için sonsuz teşekkürlerimizle! Sizi çok özleyeceğiz... Her zaman öğrencileriniz” cümlelerinin ardından, bilimsel kariyerleri, soyadlarına yer verilmemiş, 18 isim sayılmıştı.
Bu çok anlamlı, özel veda sözcüklerinin sadece adlarının sıralanışından, gerçekten, çok içten Sevgili Rona Hocalarından çok şey, bilgelik, güzellik kapmış isimlerin tümünü birden çıkaramasam da üniversitelerimize dağılmış olarak hocalarının yolunda yürüyen, bilime, öğrencilerine, toplumumuza çok şeyler katmakta olan çoğu hukukçu profesörlerin çıkarımını yapmıştım.
Koşturmacada sosyal medyada dolaşmada özürlü olarak, yitirdiğimizin hangi Sevgili Rona Hoca olabileceğini bilemeden ilk buruk acıyla aklıma gelen Rona Serozan Hoca olmuştu. İlan servisini hemen aradım. Genç kuşaktan arkadaşlarımız kim olabileceğini bilemediler, ilanın gelişinin Ankara Büro kaynaklı olduğunu söylediler. Bir başkası olabileceği olasılığı da olsa, bizim kuşaklar için insan odaklı birden fazla “Rona Hocamızın varlığı bilinirken” iç burukluğum eksilmeden, bizim kuşaklar için çok değerli Rona Serozan Hocamızı kaybettiğimiz gerçeği ile yüzleşmiş oldum...

***

Üniversitedeki son veda etkinliğinde, uğurlanışında “Hiç bu kadar çok değerli, insandan yana, toplumsal sorumlulukla bir isim etrafında toplanmış, kişiliğinden, bilimsel, toplumsal üretimlerinin gücünden saçılmış, bilim insanı, aydınlar, her yaştan öğrencilerin kalabalığına, sevgi çemberi halkalarının oluşumuna tanıklık etmemiştim...” diye de buruk bir sevincin duyarlılığına kapılmıştım.
Benim bilinç dağarcığımda, 60’lı, 70’li yılların bilim, hukuk bilgeliği başarılarını, ülkesinin, dünyanın toplumsal sorunlarına, en çok da ezilenler, ayrıştırılan insanların, ötekilerin hak-hukuk savaşımlarına taşımış Rona Serozan kimliği ağırlığı vardı. Sonraki yılların evrensele taşınmış, uluslararası pek çok bilim ödülüyle de taçlandırılmış, günümüz, hem de geleceğin insan hakları, sorunlarına uzanmış güçlü katkılarından habersiz olduğuma çok utandım.
Bugünün popülist değerlerine zıt karakteriyle bire bir ilişkiye girdiği her toplumsal gruplara, sınıflara, gençlere, ötekilere, haklar sorunlarını yaşayanlara yaklaşımlarında, öylesine karşısındakinin sorunlarına öncelik verme bilgeliği içindeydi ki... Sağlık sorunlarıyla boğuşurken bir ay sonra yapılacak medeni hukukçular buluşmasının programında tüm ayrıntıları ile sorumluluk aldığına, yetmez, söz konusu etkinlikte yapmayı programladığı konuşma metni bile hazır, tüm öncelikli çalışmaların hazır dosyalarını bulmak...
Rona Hoca’ya, bedenen aramızdan ayrılış töreninde, kuşaktaşları adına seslenen her yaştan bilim insanlarının tanıklıklarının paylaşımından satır aralarından ortaya çıkan “adalet ve eşitlik arayışında geçen bir ömür var.. Serozan deyince bilimin aydınlanmacı, toplumsal olayları analiz eden, sorgulayan, eleştiren, toplumun gelişimine katkıya öncelik veren bir yaşama adayış” belirleyici oluyor.
Günümüzde, ülkemizde, travmatik boyutları ile yaşanan, hukukun, bilimin perdelenerek insan hakları, demokrasi, hukukun katledilmesine karşı kullanılmasına bilimle başkaldırı... Rona Serozan’ın ülkemiz, dünyadaki gidişe, muhteşem bilim gücüyle karşı duruşu günümüze ve de geleceğe ışık tutan bilimsel çalışmaları sayılıyor..