Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gazeteciler öldürülmesin!
Ocak ayı gazetecilerin katledildiği ay... Gerçeğe ulaşanlar, gerçeği söyleyenlerdi öldürülenler!
Üç gün önce Hrant Dink’in katledilişinin yıldönümüydü. 16 yıldır kanayan bir yara. 2 gün sonra Uğur Mumcu’nun, 10 gün sonra 1 Şubat Abdi İpekçi’nin katledilişlerinin yıldönümü. Musa Anter’den Metin Göktepe’ye daha niceleri... Metin’i polisler 8 Ocak 1996’da katlettiler. Hepsinin üstü örtüldü. Kanama bir türlü dinmiyor.
Bu gidişle dinmeyecek. Çünkü üstleri hep örtüldü. Pislikler ortaya çıkmasın. Cezasızlık devam etsin ki anayasa çiğnenebilsin, Cumhuriyet ilkeleri, adalet, laiklik, hakkaniyet yok edilebilsin; demokrasi sözde kalsın...
BİZİ ÖLDÜRENLER
Her katliamda ben Uğur Mumcu’nun sözlerini anımsıyorum:
“Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar. Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da susmuşlardı, bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde, öldürüldük. Hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına, bizleri bir şafak vakti ipe çektiler.
Korkmadan öldük ey halkım unutma bizi!... ”
Uğur Mumcu’ya göre yeryüzünde her şeyin sahtesi vardı. “Dinin sahtesi, siyasete karışmış olanıdır. Din duygularının ve dince kutsal kavramların siyaset adına kullanılması ile din, din olmaktan çıkar, siyasetin aracı olur. Siyaset ticarete, ticaret siyasete, din de her ikisine araç edildi mi, artık bu sömürünün sonu gelmez...”
GAZETECİLİK
Gazetecilik yalnızca halkın özgürce olup bitenlerden haberdar edilmesi değil, aynı zamanda da demokratik ülkelerde yöneticilerin doğru kararlar almaları için onların uyarılması işlevini gören bir meslektir. Yürütme, yasama ve yargı karşısında bu yüzden basına “dördüncü kuvvet” denilmektedir.
Gelin görün ki Türkiye’de gazeteci denildi mi kimilerine göre “ya bizdensin ya da düşman/vatan haini/ terörist.”
Günümüzde eleştiriyle hakaret; biat etmekle terörizm/ vatan hainliği arasındaki uçuruma karşın, aradaki farkı belirleyen hak hukuk değil, sadece siyasal erktir!
Adalet duygusundan yoksun, biat etmezsen her an aşağılanan (hele kadınsan iki misli aşağılanan) gözdağı vermeler, haksız tutuklamalar, cezalandırmalarla tehditlerle boğuşan; Uğur’un deyişiyle “siyaset-tarikat-ticaret üçgeninin” egemen olduğu; kurumların sinsi ve karanlık yöntemlerle ele geçirildiği bir ülkede gazetecilik zor...
“Demokrasilerde, çözüm yolları yasaklarda değil, özgürlüklerde aranmalıdır” derdi Uğur Mumcu. Seçimlere dek yasakların çoğalacağından hiç kuşkum yok.
Son söz Albert Camus’dan gelsin: “Özgür bir basın, hiç kuşkusuz iyi de olabilir kötü de; ama özgür olmayan bir basın mutlak kötü olur.”
Yazık ki özgür olmayan basın egemen ülkemize!
Öldürülen tüm gazetecilere sevgiyle saygıyla...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bir süredir kendinizi kötü mü hissediyorsunuz? Depresyon
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
En Çok Okunan Haberler
- Gram altında zirve için rakam verildi
- İmamoğlu'ndan Edanur açıklaması
- Cumhuriyet'e açıkladılar: İmamlık yapıyordu
- AKP İstanbul'u kapatıyor!
- Murat Kurum'a 'yeni görev' iddiası
- Kadıköy’de Tacettin Kutay'ın kızına sözlü taciz iddiası
- 'Ferdi Tayfur' videosuna ilişkin açıklama
- Acun Ilıcalı yeni takımını duyurdu
- Tolunay Kafkas'tan Galatasaray sözleri
- Erdoğan ve Özel görüşmesi...