Davaya, ilkelere sahip çıkın!

24 Mayıs 2023 Çarşamba

“Biliyoruz; siyaset ittifaklara mahkûmdur.

Biliyoruz; siyasetçiler duruma göre pozisyon alır.

Biliyoruz; siyasette ‘Dün dündür, bugün bugündür’ diyenler çoktur.

Biliyoruz; siyasette ‘Tıpış tıpış sandığa gidecekler, mecbur bize oy verecekler’ yaklaşımı hâkimdir.

Biliyoruz; siyasette çıkar için her şeyi yapan Makyavelistler çoktur.

Biliyoruz; siyasette dönekler de boldur.

Ve artık biliyoruz ki siyasette ilkeli duruş çok zor bulunur..."

2 Mart 2021’de bu köşede yayımlanan “İlkesiz siyaset” başlıklı yazım yukarıdaki satırlarla başlıyordu. Bu ara sıklıkla son yıllardaki yazılarımdan alıntı yapmam gerekecek. Çünkü uzun zamandır bugün yaşanacaklar konusunda uyarıyorum ve öngörülerimin hepsi doğru çıktı.

ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın 14 Mayıs’taki seçimde yüzde 5.17 oy aldıktan sonra 28 Mayıs’ta Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklaması, siyasetteki ilkesizlik tartışmalarını yeniden alevlendirdi; Oğan’ın geçmişte Erdoğan ve AKP aleyhinde yaptığı sosyal medya paylaşımları ortaya serildi.

“HÜDA PAR ile aynı sandığa bir Ülkücüyü kessen girmez” diyen, kampanyasındaki öncelikli vaadi “sığınmacıları evlerine göndermek” olan Oğan, Türkiye’ye milyonlarca mülteci gelmesinin sorumlusu olan iktidarı desteklerken HÜDA PAR ile de aynı sandığa girmiştir.

Aynı teğmen Mehmet Ali Çelebi gibi görünüşte ağzından Atatürk’ü düşürmese de Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyeti yıkmayı hedefleyen siyasal İslamcılarla kol kola girmiştir.

“Domuz bağının bu ülkeyi teslim almasına müsaade etmeyeceğiz” demiş ama tam tersini yapmıştır. Tarihin bu kritik anındaki dönekliği unutulmayacak, oyunu aldığı kitle gereğini yapacaktır!

BU ORTAMDA BU DANIŞMAN...

Ancak siyaset sahnesindeki bu keskin ve ani dönüşleri eleştirirken sadece iktidarla ilgili olanları değil, muhalefetle ilgili olanları da eleştirmek gerekir. Gazetecinin birini eleştirirken diğerini görmezden gelmesi, meslek etiğine aykırıdır; okuyucusunu iki durumda da bilgilendirmesi gerekir.

Geçen hafta sonunda kamuoyuna yansıyan habere göre, avukat Cevdet Nasıranlı, 18 Mayıs 2023 tarihinde, “Siyasi İşler ve Seçim Propagandası konusunda çalışmalar yürütmek üzere”, Kılıçdaroğlu tarafından CHP genel başkan başdanışmanı olarak atanmış.

Diyarbakır’dan CHP milletvekili adayı da yapılan bu kişinin geçmişteki sosyal medya paylaşımları ortaya dökülünce kendisinin uzun yıllar AKP’de siyaset yaptığı, 2019 yerel seçimlerinde AKP’den aday gösterildiği, daha bir iki yıl öncesine kadar sıkı bir Erdoğan hayranı olduğu, Atatürk’e ve Cumhuriyete hakaretler yağdıran Kadir Mısıroğlu’na “üstat” diyerek paylaşım yaptığı, Kılıçdaroğlu hakkında “Hangi terör örgütünü vursak senden ses çıkıyor. Kimsin sen?” dediği herkes tarafından görüldü.

Ocak 2022’de CHP’ye geçen bu kişiden başka seçim propagandası için danışacak biri kalmadı mı? Bu kişinin geçmişi araştırılmadı mı? Araştırıldı ama sonuçta ilkesizlik siyasette artı bir özellik mi oldu?

İNANDIRICILIK İÇİN İLKELİ OLUN

Elbette insanların siyasi fikirleri zaman içinde bir ölçüde farklılık gösterebilir ama laikliği “dinsizlik” olarak gören Kadir Mısıroğlu’nu öven biri laik olamaz. Onca yıl AKP gibi karşıdevrimci bir partide politika yapmış biri parti değiştirdiği için Atatürkçü olmaz, olamaz.

Siyasal İslamcı partilerle ittifakın yanlışlığı ortadayken ve buna tepki nedeniyle sandığa gitmeyenler varken bir de onların temsilcilerini partinizin içine sokarsanız o partiden hayır gelmez.

Kendiniz ilkesiz davranırsanız karşınızdakilerin ilkesizliği hakkındaki eleştirileriniz de inandırıcı olmaz.

Dost acı söyler. Dürüst gazeteci gerçeği söyler. Öyleyse, iki yıl önceki yazımın sonundaki cümleyi tekrarlayayım:

Kendi davanıza sahip çıkmazsanız sonunda güvenilirliğinizi kaybeder, ödün vere vere sağa çekerek sonunda gericiliğe teslim olursunuz.

Davaya, ilkelere sahip çıkın!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları