Salgın döneminde neredeyse ekmeği bile internetten alır hale gelince e-ticaret hayatımızda önemli bir yer kazandı. Özellikle çalışan ve alışveriş için zamanı kalmayan insanlar için de kolaylık sağlayan bu yol, ne yazık ki bazen hem mağdur olmanıza hem de çok daha fazla zaman harcamanıza neden oluyor.

Benim de başıma böyle bir olay geldi. Altı ay kadar önce emlak sektöründeki sahtekârlıklara tanık olmuş ve okuyucularımı uyarmıştım. Şimdi de e-ticaret konusunda uyarmak istiyorum.

9 Kasım 2021’de “Türkiye’nin En Büyük Online Alışveriş Sitesi” diye tanıtılan Hepsiburada (hepsiburada.com) üzerinden Baseus marka bir akü takviye cihazı aldık. Hayvan hakları eylemlerinde kullandığımız televizyon ekranını sokakta çalıştırmak için kullanacaktık. Daha ikinci kullanımda arıza yapınca Hepsiburada aracılığıyla Asaf E-ticaret adlı satıcı firmaya kargo ile yolladım. 

20 gün tamir süresi sonunda yanıt gelmeyince verilen WhatsApp numarasından cihazın durumunu sordum, yanıt verilmedi; telefonla aradım, açılmadı. Hepsiburada ekibini aradım, firmayla görüşüp yanıt vereceğiz denildi. Sosyal medyada paylaşımlar yapıp şikâyetimi duyurunca geri arandım. Satıcı firmanın yurtdışından parça beklediği, o nedenle bir hafta daha beklememiz gerektiği bildirildi.

TAMİR ETMİYORLAR AMA ETTİK DİYORLAR!

Bir ayı aşkın bir süre sonunda cihaz tekrar bana kargo ile ulaştığında paketi açıp kontrol ettim ama aynı arıza sürüyordu! Onarım yapılmadığı gibi, onca zaman bekletilmiştim. Satıcı firmaya yine WhatsApp üzerinden yazdım, yanıt verilmeyince telefonla aradım. Sonra aklıma geldi; belki de benim telefon numaramı tanıyıp açmıyorlardı... Farklı bir numaradan arayınca anında açıldı...

Telefona yanıt veren görevliye durumu anlattım. Cihazı onardıklarını söylüyordu ama bu doğru değildi. Sanki sorunu bir ay önce anlatmamışım gibi bize sorunu gösteren video çekip gönderin dedi, dediğini yaptım. Arızalı aleti tamir etmelerini veya bana yeni bir ürün vermelerini talep ettim. 

Hepsiburada ekibi tekrar devreye girdi ve önerdikleri iki yolu şöyle iletti: “Sözleşmeye göre ya ürünü iade alıp paranızı geri verebiliriz ya da ürünü tekrar tamir için aynı firmaya bir daha göndermenizi sağlayabiliriz. Çünkü aynı ürün firmanın stoklarında yok. O geçen yıl satılan bir ürünmüş.”

Bu aşamada artık çileden çıktım. Çünkü önerdikleri iki yol da sorunu çözmediği gibi yaşanan mağduriyeti artırıyor. Bir yıl önce cihaza ödenen parayla aşırı enflasyon ortamında benzer bir ürün almak olanaklı değil. Aynı ürünün fiyatı şu anda yaklaşık üç katı!

Satıcı firma, ürünü tamir etmeden geri gönderdiği ama tamir edildiğini söyleyerek doğru bilgi vermediği halde, aynı süreci tekrar yaşamam isteniyor. Üstelik bu nedenle bir ay daha bekletilmem söz konusu ve sonuçta akünün kullanılabileceğine dair herhangi bir garanti de yok.

TÜKETİCİ HAKLARI NEREDE?

Sonuç olarak telefonda yapılan gergin konuşmalar, karşılıklı yazışmalar ve bekleme süreleri yüzünden kaybettiğim zaman ve yaşadığım stres ile kalakaldım. 

E-ticaret siteleri, böyle bir sorun yaşandığında, tüketiciyi değil, iş yaptıkları firmaları koruyor. Satıcı firmaya, “Müşterimizin mağduriyetini önlemek ve garanti kapsamındaki ürünü ya çalışır hale getirmek ya da getiremiyorsanız yenisiyle değiştirmek zorundasınız” demiyorlar. Ürünü iade olarak alıp paranızı verdiklerinde alıcıyı enflasyon karşısında ezdiriyorlar. Bu konuda mutlaka yasal bir düzenlemenin yapılması gerek.

Demek ki Türkiye’de alıcılar bu şekilde aldatılabiliyor ve oyalanabiliyor. Demek ki Türkiye’de birçok konuda haklar çiğnendiği gibi, e-ticarette de tüketici hakları yok farz edilebiliyor. Demek ki e-ticaret sistemine güven duymamak gerekiyor!