Atatürk’te zeybek, tango ve ‘yön’

24 Temmuz 2018 Salı

Bugün Türkiye’nin “yönü” tartışılıyor. Batıcılar, Asyacılar ve siyasal İslamcılar olarak yön gösterenler ortalıkta.
Anadolu kültürü “Pers’ten eski Roma’ya, Mezopotamya’dan Asya’ya bir sentezdir: Ben bir Sümer’im, Hitit’im, Doğu Roma’yım, Asya’yım ve Türk’üm”.
Yunanlı dostum, 20 dil bilen Prof. Cosmos Megalommatis, “Klasik Uygarlığa Yeni Yaklaşımlar” başlığı altında 1980’li yıllardan beri yaptığı yayınlarda şunu söyler: “Avrupa’nın Roma ve Atina’ya oturttuğu ‘klasik uygarlık’ yanlıştır: Avrupa uygarlığı Mezopotamya’daki 20’den fazla uygarlığın bir sentezidir” tezini savunur.(*)
Atatürk’ün “tango”su ve “zeybek”i bu tezin vurucu bir özetidir. “Ne Mutlu Türküm Diyene” özdeyişi de aslında, Anadolu Türkiyesi’nin bir yansımasıdır.
Çanakkale’de başlayıp Dumlupınar’da biten ve Lozan’da sonuçlanan emperyalizme karşı savaşta Anadolu insanının (ve kültürünün) binlerce yıldır biriken soluğu vardır.
Bu kültür “Arapçı” değildir: Amerikancı, Rusçu ve Çinci de değildir. Avrupalı mı? Avrupa çağdaş uygarlığını doğuran kökler Sümer’den Hitit’e, Mezopotamya’daki 20’den fazla kadim uygarlığın üzerine oturan Batı ve Doğu Roma’nın ise, zaten kökeni Anadolu’dur, Mezopotamya’dır.
Atatürk’ün zeybek ve tangosu bu zengin çeşitliliğin bir sentezidir. Aynı zamanda Prof. Megalommatis’in tezinin özetidir, Atatürk devrimlerinde görüldüğü gibi.
 
Fatih, Atatürk ve bugünkü siyasiler
Atatürk’ün Cumhuriyet Türkiyesi’nde yaptığı sentezi Fatih, zamanında uygulamış, yaşamış ve yaptırmıştır. Avrupa’dan ressamlar getirmesi, Macarlardan askeri teknoloji alması, kendi dil ve kültür zenginliği, o dönemin zeybek ve tango sentezi idi. Anadolu’nun ve bölgenin zengin tarihsel çeşitliliğinin bir “siyasi lideri” olmuştu.
Bugün keşke bütün siyasilerimiz hem zeybek oynayıp hem de tango yapabilseler. Bambaşka ve çok daha uygar bir Türkiye’de kendimizi bulurduk.
Bugünkü siyasiler Anadolu’nun tarihsel zenginliklerinin “Doğu ile Batı arasında bir sentezini yapmak yerine” uç labirentlerde kendilerini sıkıştırıp bundan medet umdukları için “bu hallere” düşmüş bulunuyoruz.
Bugünkü “Avrupacılığın” değil, “Avrupalılığın” temelinde 20 küsur Anadolu ve Mezopotamya uygarlığının sentezi vardır. Atatürk’ün tangosu ve zeybeği bir sentezin simgeleridir.
Odak noktasında insan ve insanlık değerleri bulunur. Laiklikten sendikal örgütlenme özgürlüklerine; kadın-erkek eşitliğinden hukukun üstünlüğüne kadar yayılan demokratik öğeler söz konusudur bu mirasta.
Bu değerleri ortadan kaldıran yönetimler, “kendi iktidarlarını sürdürmek hedefi doğrultusunda” her türlü otoriter ve totaliter uygulamayı getirmeye başlarlar ve Ionesco’nun dediği gibi, ortalığı gergedanlar doldurur.
Atatürk ve Fatih’in siyasal ve kültürel zenginlikleri bu çevreler tarafından saldırıya uğrar.
Gergedanlar ne tango ne zeybek yapabilirler; hele ikisini de yapmaya akılları hiç ermez.(**)

CHP’li dostlara bir not: Türkiye’yi yenilemek için önce CHP’yi yenilemek zorundayız, başka yolu yok...
(*) Yolumun Kesiştiği Ünlüler, Kırmızı Kedi,
2017, syf. 57
(**) Gergedanlaşmak, Der Yay, 2018, syf. 27 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları