İmamoğlu ‘siyasetçilere’ ders verdi
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

İmamoğlu ‘siyasetçilere’ ders verdi

09.04.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını ilk duyduğumda biraz şaşırmıştım. Ama dikkatle izlemeye başlayınca, onun Türk siyasetine “yeni ve çok olumlu katkı ve değişiklik sağladığı sonucuna vardım”.
Bugüne kadar hiçbir siyasetçinin birleştiremediği birçok öğeyi hep birlikte bünyesinde toplayabilmişti. Türkiye’nin bugün içine sürüklendiği kaostan çıkışında gerekli olacak “çok yönlülüğe, çağdaşlığa ve halkçılığa sahipti”.
İmamoğlu, Türkiye’yi bu hallere sokan siyasetçilere adeta ders veriyor. AKP’lileri bile imrendiren bir biçimde, Don Kişot’vari bir duruş sergiliyordu. Sadece iktidardakiler değil, muhalefetin bile önemli bir kısmı, “bu kadarını” beklemiyordu. Benim görebildiğim özellikleri şunlar oldu:
- İnançlı bir insan (ve mümin) ile Atatürkçülüğün, Cumhuriyet Türkiyesi’nin ve laikliğin nasıl bütünleşebileceğinin adeta bir simgesi. İmamoğlu soyadını başta yadırgayanlar bile, sonra onu rahatlıkla kullanmaya başladılar!
- Ekrem İmamoğlu, sürekli olarak birleştirici, bütünleştirici, pozitif enerji yayan bir kimlik ortaya koydu. Kutuplaştırıcı, kin ve nefreti öne çıkaran, şiddete ortam hazırlayan, sürekli tehdit eden politikacıların, “halkın gözünde kirli yüzlerinin ortaya daha net çıkmasını sağladı”. Sokaktaki insan, “iyi ve kötü arasındaki farkı”, İmamoğlu’nun sağlam duruşu ile daha net gördü.
- Halkçı, yukarıdan bakmayan, tevazu sahibi, güleç yüzlü, esprili, sevecen bir politikacı ile karşılaştık. Diğerlerinin “negatifleri ve farklılıkları” ortaya çıktı. Çok insani, haksızlıklara karşı bile hiç sinirlenmeden, “uygar bir insan gibi yanıt veren, ağzını hiç bozmayan” bir politik figür, halkın sevgisini kazanıyordu.
Şiddet ve nefret söylemleri ile, sadece bir kesimi “konsolide eden”! çirkin politikacıya karşı, “halkın gönlünde özlediği bir Türkiye’yi” sunan bir İmamoğlu vardı karşılarında. Rakipleri bile onu doğrudan hırpalamaya çekiniyorlardı. Ekrem Bey adeta bir turnusol kâğıdı gibi, onların çirkinliklerini, halkın göreceği bir biçimde sahneye çıkarıyordu. Tehditlerin çirkin yüzü şıp diye ortaya çıkıyordu.

İstanbul ‘Ben ölmedim’ diyor…
Böyle bir adam 16 milyonluk dev İstanbul’un başına geliyordu: Atatürkçü, halkçı, çağdaş uygarlığa inanmış ve onu hayat tarzı olarak kabullenmiş, hukukun üstünlüğünü içselleştirmiş, kendini halka sevdirmiş, görev yaptığı ilçede Rauf Denktaş’ın heykelini de diktirmiş bir aydın insan.
Gözümü dünyaya, Haseki Hastanesi’nde açtığımdan beri Fatih, Beşiktaş, Bakırköy, Cihangir, Şişli, Beylerbeyi, Levent ve Ortaköy’de yaşadım. 43 yıl Beyazıt’ta İstanbul Üniversitesi’nde görev yapmış: Yeşilköy Dünya Ticaret Merkezi projesini 1979’da Ecevit’e onaylatmış ve başlatmış: İstanbul hikâyelerini Vefa Lisesi’nde Reşat Ekrem Koçu’dan dinlemiş: bu kentin taşına, toprağına, camisine, kilisesine, müzelerine gönül vermiş; Aytekin Kotil döneminden beri birçok defa öneri getirmiş bir insan olarak bu eşsiz kenti, “uygar insanların yaşayabileceği bir ortama götürmek kolay değil”: Hele “rant mikrobundan” kurtarmak.
Dünyanın mücevher taşı üzerindeki tozları silkeleyip temizlemek kolay iş değil. Ama Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’deki başarısını, Ekrem Bey kısmen de olsa becerebilirse, bu bile büyük başarı olacaktır.
İstanbul’u çevreleyen denizi toplu taşımada kullanmak, Beyazıt ve Taksim meydanlarını tarihi kimliklerine dönüştürmek, insanların kent yaşamına uygar bir biçimde katılımını sağlayarak, kültür ve sanat etkinliklerini teşvik ederek dersem, acaba hayal gördüğümü söyleyenler çıkar mı?
Bir Trabzonlu İmamoğlu’ndan, böylesine özgün bir “İstanbul sevdalısı” doğabiliyorsa bu eşsiz kentin mucizelerine inanmak durumundayız. Evet, bu bir “1 Nisan şakası” değildi: demokrasinin ve insanlığın dürtüsü kadar, İstanbul ve halkın da bir mucizesi idi.
İstanbul, ben daha ölmedim, hâlâ ayaktayım diyor... Ulu bir çınar gibi direniyor...
Ve son söz: Önce çalıştırtmayız dediler: Şimdi, seçilsen de koltuğuna oturtmayız mı diyorsunuz?

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022