Özdemir İnce

Deniz Baykal’ın ortak akıl fabrikası

27 Ağustos 2019 Salı

“Ortak Akıl” sultanın, tek adamın, diktatörün aklıdır. 2001-2018 yılları arasında yazdıklarımı bir yana bırakalım, “Ortak Akıl”ın ne olduğunu son bir yılda Cumhuriyet gazetesinde en azından 30 kez yazmışım. 20 Ağustos 2019 tarihli Cumhuriyet’te son kez yazmışım. Okuyalım:
‘Ortak Akıl’ın mucidi R.T. Erdoğandır. İlk kez AKP’nin kuruluş basın toplantısında ‘Kollektif Akıl’dan söz etmişti. Daha sonra 26 Ağustos 2001 tarihli Akit gazetesinde yayımlanan röportajında da bu kavramı kullanmıştı. Bu söyleşide ağzındaki baklayı çıkarmış ve ‘Kollektif aklın temsil edildiği bir liderlik anlayışını benimsiyoruz’ demişti. ‘Kollektif (Ortak) aklın temsil edildiği bir liderlik anlayışı’ tek adam rejimidir. Sultanlık rejimidir. Bu konuda ilk yazıyı 16 Eylül 2001 tarihli Hürriyet gazetesinde yazmıştım. 18 yıldır onlarca kez yazdım ama kimseye anlatamadım: Ortak Akıl, totaliter akıldır!

***

Bu 18 yıl içinde bir Allah’ın kulu (filozof, felsefeci, sosyolog, siyaset ve sosyal bilimci, siyasetçi, sosyetik güzel) çıkıp yanıldığımı yazmadı, söylemedi. Bu, Türkiye’de, bireysel akılla (kendi aklıyla) düşünen insan bulunmadığının yadsınmaz kanıtıdır.

***

Deniz Baykal’ın söylediklerini 24 Ağustos 2019 tarihli Cumhuriyet’ten aktarıyorum: “(…) Suriye’de güvenli bölge oluşturulması çalışmalarıyla ilgili olarak yaşananların tek başına bir partinin çözebileceği sorunlar olmadığını, ortak akıl içerisinde hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Baykal, “Bu kritik dönemde toplum olarak bilgilendirilmemiz lazım. Bunun en önemli muhataplarından birisi de siyasi partilerdir. Buradan bir ortak akıl üretmeliyiz.”

***

Deniz Baykal, Suriye konusunda, AKP’nin tek başına karar veremeyeceğini, bütün partilerin bir araya gelip doğru karar verebileceğini söylemek istiyor. Bütün partiler, görüşmeli, tartışmalı, uzlaşmalı ve bu konuda düşünce birliği ile karar vermeli diyor. Bu ortak kararda elbette her partinin bir payı olacağını söylemek istiyor. Bu karar Ortak Akıl’ın kararı değildir. Çünkü Ortak Akıl diye bir şey yoktur. Akıl bağımsızdır, kişiye özeldir. İnsan aklını kullanarak özgürleşir. Aklını kullanmayan insan köleleşir. Ortak Akıl, “iman” anlamına gelir. İman biat eder.

***

Prof. Dr. Niyazi Kahveci (Fatih İmam Hatip Lisesi, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. İngiltere Manchester Üniversitesi’nde sosyal bilim master ve doktorası yapmış) Çağımız ve Türkiye” (Sinemis Yayınları) adlı kitabında şöyle yazıyor: “Stoacı Marcus Aurelius (121-180) iki bin yıldan fazla bir süre önce, ‘Kişinin kendi aklını kullanarak düşünmesi, başkasının kölesi değil, kendisinin efendisi olması olmasıdır’ demiştir.”
Ortaklık bir tüzelkişiliktir. Akıl bireyseldir, özeldir. Şirketleşmiş akıl olmaz! Ortak Akıl’ın patenti Recep Tayyip Erdoğan’a aittir. İcat ettiği bu akılla ülkeyi yönetiyor. Bilmem anlatabildim mi?

***

Prof. Dr. Niyazi Kahveci, yukarda adını andığım kitabının Düşünsel Alan bölümünde “Düşünmeyi” (Aklı) şu başlıklar altında inceliyor: Biyolojik; Sihirsel; Mitolojik; Tanrısal; Felsefi; Akılcı ve Bilimsel düşünme (Aydınlanma Çağı). Akılcı ve Bilimsel düşünmede Ortak Akıl diye bir madde yoktur. Ortak Akıl insanlığın “Tam İnsan” olmadığı çağlara aittir ve AKP’nin rehberidir, onun dilidir. Muhalefet bu dille düşünmemeli ve asla bu dille konuşmamalıdır.

***

16 Eylül 2001 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazım şöyle bitiyor:
“ ‘Ortak (Kolektif) Akıl’ın vardığı noktayı en iyi Erbakan Hoca belirliyor ve ‘Lidere itaat farzdır’ diyor. Ortak Akıl, demokrasilerde değil, teokratik düzende, faşizmde, totaliter rejimlerde geçerlidir. Onlar tarafından yaratılır ve onları yaratır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Maçı hakem bitirir 26 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları