İşsizlik... Sakın bu sorunu küçümsemeyin...
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

İşsizlik... Sakın bu sorunu küçümsemeyin...

22.11.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

İşsizlik bu ülkenin en yapısal sorunu. Önce bunun artık kök salmış yapısal bir sorun olduğunu kabul etmek gerek ki çözüm yolunda da adımlar atılsın. Dahası sadece ekonomik değil sosyal bir sorun da işsizlik...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “iş arayanlar arttığı için işsizlik arttı” demesi bu ülkeyi 16 yıldır tek başına yöneten iktidarın sorumluluğu üstlenmekten kaçınması demek. Sorunu küçümsemek demek...

Yine Erdoğan’ın “Eğitim düzeyi arttığı için iş arayanlar arttı” cümlesinin ise izahı bile yok... 2008-2009 dünya krizinde, Dünyada ortalama işsizlik oranı yüzde 10 olmuştu. Bizde yüzde 14 olmuştu. Şimdi dünya ortalama işsizlik oranı yüzde 3.6, bizde yine yüzde 14...

İşsizlik yüksek, çünkü üreten bir ülke olamadık. Uzun yıllar neredeyse iktidar tarafından sadece inşaat pompalandı ekonomi bunun üzerine kurgulandı.

İşsizlik yüksek, çünkü tarım ve sanayi çok daha ileriye taşınacağına tamamen kendi haline bırakıldı.

İşsizlik yüksek, çünkü eğitim ve istihdam politikaları birbirini destekleyecek şekilde geliştirilmedi. Bu yüzden bir ziraat mühendisleri, jeoloji mühendisleri, öğretmen ordusu var iş bekleyen, yılan, artık beklemekten bile umudunu kesen.

İşsizlik yüksek, çünkü eğitim ideoloji ön plana geçirildi. Kaynaklar birbiri ardına imam hatip okulları açmak için kullanıldı. Oysa aynı kaynaklar ara eleman, teknisyen yetiştirmek için kullanılabilirdi. Bu konuda çok ciddi bir açık var. Ve yıllardır sürüyor. Bir ara, yanılmıyorsam 2006 yılında Vehbi Koç Vakfı’nın başlattığı “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” vardı. Bunu hem siyasiler, Milli Eğitim Bakanlığı hem de iş dünyası sahiplenip ülke geneline yayılabilseydi bugün hem nitelikli meslek okulları olur hem de işsizlik azalırdı. Bu aynı zamanda üniversiteler önündeki yığılmaların da önüne geçerdi.

İşsizlik yüksek, çünkü en az 3 çocuk politikası ile nüfus artışı istihdam artışının önüne geçmiş durumda...

İşsizlik yüksek, çünkü asgari ücret üzerindeki vergi yükü azaltılmadı.

İşsizlik yüksek, çünkü bugün Türkiye’de savaştan kaçıp gelen Suriyelilerin dışında iş ve aş bulmak için gelen binlerce Türkmen, Gürcü, Özbek, Afgan, Moğol da var. Sadece restoran kafeler değil imalat sanayiinde de ucuz işgücü olarak çalıştırılıyorlar: işveren durumdan fayda sağlıyor, hükümet göz yumuyor. Onları açlığa terk etmekten bahsetmiyorum ama emek sömürüsü yerine onları da kapsayan yasal ve adil bir düzenleme yapılabilir ve mutlaka yapılmalı.

Sonuçta işsizlik salt, sosyal bir problem değil, ailenin çözülmesi, yoksulluk, suç, intihar gibi diğer sosyal problemlerin de kaynağı olan bir sorun. Ve tehlike çanları durmadan çalıyor. Siyanürü yasaklayarak intiharların önüne geçemezsiniz, eğer sorunun köküne inmezseniz.

Gandi’nin “Yoksulluk şiddetin en kötü şeklidir” sözü çok önemli. Araştırmalar hep aynı kapıyor çıkıyor: Yoksulluk arttıkça, şiddet (psikolojik ve fiziksel) ve suç da artıyor. Bugün özellikle genç nüfus içinde eğitimden kopmuş, istihdam piyasasından da dışlanmış ciddi bir nüfus var. Umutsuz bir gençliğin nereye doğru evrileceği bilinmez.

İktidarı elinde tutanlar, güç ve servet sahipleri... Sakın bu sorunu küçümsemeyin... “Kimse iş aramazsa ülkede işsizlik kalmaz” noktasına indirgemeyin.

Bugün Lübnan’da bugün Güney Amerika’da Şili, Ekvador, Bolivya, Uruguay, Haiti’deki eylemlerin temeli, bir şekilde geliyor siyasilerin ekonomik toplumsal sorunlara çözüm üretememesine dayanıyor.

12 Aralık’ta erken genel seçime gidecek olan İngiltere’de İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’nin iktidara gelmesinden en çok korkanlar, ülkenin zengin kesimi. Sebep ise zenginlerin ödediği vergilerin yükseltilmesi ihtimali. Corbyn, her fırsatta sosyal adalet mesajı veriyor. Son olarak sosyal medyada paylaştığı, “İngiltere’de 150 milyarder varken 14 milyon insan yoksulluk çekiyor. Adil bir toplumda milyarderler olmamalı, yoksulluk olmamalı” sözü büyük tartışma yarattı.

Son söz: İşsizlik acil çözüm bekleyen yapısal bir sorun. Bunu asla küçümsemeyin, nasıl evrileceğini bilemezsiniz.

Yazarın Son Yazıları

Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025
‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

Devamını Oku
21.02.2025