Virüs, ‘toplumsal bağışıklık’ ve sosyal devlet
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

Virüs, ‘toplumsal bağışıklık’ ve sosyal devlet

21.04.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Aynen bireyin bağışıklığı gibi toplumların da (ve ülkelerin) bağışıklıkları söz konusudur. Bu konu koronavirüsten sonra Türkiye’nin ve dünyanın da gündemine “mecburen” oturdu.

- Kapitalist ülkeler, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, “artık kapitalizm her derde çözümdür” diyerek vahşi ve kontrolsüz kapitalizmi dayattılar: hem de Asya, Afrika, Orta Amerika ve Ortadoğu’daki savaşları çıkarma ve doğayı mahvetme pahasına dünyayı bölüp parçaladılar. Yeni bir küresel virüs canavarı, yerküremizi tehdit edince “ortak küresel çıkarları” hatırladılar.

ABD’den İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya’ya, kendi insanları da kıyıma uğrayınca “küresel adaleti” ve ortak küresel çıkarları düşünmeye başlayabildiler. Ortak çıkarlar, sosyal devlet uygulamaları gündeme geliverdi.

- Dinci ya da postalcı diktatörler, krallar, başkanlar ise bu işin sadece dualarla ve postallarla çözülemeyeceğini kanıtlarcasına, kendileri de şahsen karantinaya sığındılar. Dün Varşova’ya koşarak Walesa’ya destek vererek milyonları meydana döken Vatikan’ın Papa’sı bile bugün virüs karşısında, bomboş meydanlara konuştu, adeta koronavirüsü “vaftiz etti”! Bilim ve akılcılık her şeyin önüne geçti.

“Öbür dünyayı” pazarlayarak bu dünyanın “nimetlerinden yararlanan” ve bu dünyayı boş verin diyen dinciler, virüsün esas bu dünyada, insanlar arasında (ve içinde) olduğunu, kendilerine de koydukları yasaklarla adeta itiraf ettiler.

Toplumsal bağışıklığının Türkiye’de çöküşü

Devletin (ve ulusal bağışıklığın) içinin boşaltılması 12 Mart, 12 Eylül ile düğmeye basılarak başlatıldı ve 2002 sonrası hızlanarak sürdürüldü. 12 Eylül’ü, 12 Mart’ı hazırlayan çevreler, 1961 Anayasası bize bol geliyor diyerek sosyal devletin içini, hem siyasal hem de ekonomik olarak boşaltmaya başladılar. Siyasal olarak “ulusal çıkarları ve demokrasiyi ön planda tutan yasalar değişti”. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), yavaş yavaş ortadan kaldırılmaya başlandı: Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ikinci plana itildi: “Plana gerek yok, piyasa her şeyi belirler dendi”. Ve tarımın altı yavaş yavaş oyuldu. Özal’la ve bugünkü tarım bakanının babası Ekrem Pakdemirli ile 1980’li yıllarda bu konuları enine boyuna tartışmış bir insanım (*).

Ve 2002 sonrası AKP iktidarı döneminde kamu kurumlarının iktisadi ve siyasal olarak “özelleştirilmesi” sonucu ülkenin toplumsal bağışıklığı iyice zayıfladı.

Cumhuriyet’teki bu köşemde, “yapmayın, etmeyin, ülkenin hayati ulusal çıkarları ile oynamayın” diye yaptığım uyarıların haddi hesabı yoktur. Yalnız yazmadım, konuşmadım; şahsen de yüzlerine karşı söyledim.

Ve tarımdan hayvancılığa, enerjiden dış borçlara “ulusal bağışıklığımızın çok zayıfladığı bir duruma sürüklendik”. Hele bu coğrafyada: hele depremden küresel mali krizlere: hele bölgesel iç savaşlara bir de “beklenmedik virüsler eklenince”, o elimizle zayıflattığımız “toplumsal bağışıklığımız” bizi çok zor duruma soktu. Türkiye sosyal devlet için planlı kalkınmaya dönmek zorundadır.

Bunun yolu ise “katılımcı demokrasiden geçer”. Tek adam rejiminin çözüm olmadığını, yaşadıklarımız gözler önüne fazlasıyla serdi.

Ve son kitabımdan kimi esintiler: (**)

- Aptal kişiye aptallığını söylemenin hiçbir anlamı yoktur.

- Stalinci, Maocu, dinci ya da silme liberal bir ideolojik saplantı içindeki insana yanlışlarını sıralamak bir sonuç vermez.

- Hele hele fırsatçı, sahtekâr ve ahlaksız yaşam tarzını “özümsemiş” bir yaratığa nasihat etmenin bir anlamı yoktur.

Çünkü bunlar, Victor Hugo’nun romanlarındaki acıdığımız kahramanlara, hiç mi hiç benzemezler. Ve son söz: Ey 23 Nisan, 19 Mayıs ve 29 Ekim’lere karşı çıkanlar: Bu yanlış, biyolojik ve siyasal virüslerin yolunu açmaktan başka bir şey getirmez..

(*)   Yolumun Kesiştiği Ünlüler, syf. 19, Kırmızı Kedi, 2019

(**) Yüzleşme, Cumhuriyet Kitap, 2020

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022