Ankara BB Başkanı Mansur Yavaş’la İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ülkemizin güzel günlere kavuşması yolunda özveriyle çalışan iki değerdir.
Yavaş’a göre “Türkiye’nin gerçek gündemi açlık ve yoksulluktur. Aç gezen, soğuktan titreyen insanların sorunlarına çare bulunmalı. Eğer iktidar bu insanlara destek olamıyorsa CHP’li belediyeler bunu yapar. Biz hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesini sağlamayı ilke edindik.”
YARDIM
“İş başına geldiğimizden beri insan onuruna yakışan şekilde desteklerimizi sürdürüyoruz. Geçtiğimiz günlerde hasta bir çocuğun ‘Annemin parası yok, beni hastaneye götüremiyor’ çığlığı ülkenin her yerinden duyuldu. Eğer iktidar bu çocukların sorununu çözemiyorsa, bu durumu CHP’li belediyeler üstlenmeye hazırdır.
Bu çığlık milyonlarca insanın çığlığıydı. Ülkenin asıl gündemi de budur: Açlık ve yoksulluk! Biz hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için elimizden geleni yapıyoruz.
Ortalama 20 bin vatandaşa günlük 90 bin ekmeğin verilmesini sağlıyoruz. Onları hiçbir geliri olmayanlardan seçiyoruz. Bütün yardımlarımız şeffaf, sitemizde düzenli olarak güncel kılıyoruz.
Yaşlı emeklilerimizin evi kirada, başka işte çalışma imkânları yok. Törelerimize göre emekliler çocuklarına, torunlarına hediye almak ister. Bırakın hediyeyi, evdeki ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Bunu sağlamak için 65 bin 800 emekliye 875 milyon TL vererek bunu gerçekleştirdik.”
EĞİTİM SORUNLARI
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da göreve başladığı ilk günlerde, gençlerin rahatça çalışmalarını sağlayacak barınaklarla, onların açlıklarını önleyecek aşevleriyle bağlantı kurdu. Çocukları da unutmadı, erdemli kişilerin yüreğininin ürünü atasözümüzde olduğu gibi “ağacı yaşken eğmek” için onlara da kreşler açtı.
Milli Eğitim Bakanlığı bu alandaki boşluğu doldurmuşçasına İBB’nin eğitimde attığı bu atılıma karşı çıktı.
İmamoğlu’nun, yapmak istediğini sürüncemede bırakmadan hemen eyleme geçirmek gibi bir yapısı var. Şu açıklaması bu yargımızı doğruluyor:
“Bazı engellemeler var, canımızı sıkan işler var. Konan bütün bu engellere rağmen, israftan kısacağız, bütçemizi doğrulukla, adaletle yöneteceğiz. Bereketi ve bolluğu bu şekilde kurumlarımıza taşıyıp kreş açmaya devam edeceğiz, burs vermeye devam edeceğiz, yurtlarımızı açmaya devam edeceğiz.”
İmamoğlu direnerek tasarladığı atılımı, üzerinden gün geçmeden eyleme geçiriyor. Düşünce dünyasında yapmayı tasarladığı her şeyin de planı var. Kafasında yazılanları topluma duyurup hemen gerçekleştiriyor.
DİRENGEN BİR RUH
“Her yatırımımızın gönlümüzdeki, zihnimizdeki yeri çok kıymetlidir, çok farklıdır. Yapılan her yatırımın temel amacı, İstanbul’umuzun güzelleşmesine, modernleşmesine, refah seviyesini yükseltmesine yöneliktir.”
Bu bağlamda sözü kreşe getirerek “Kreşe çocukların neşesini, öğrenme arzusunu, arkadaşlarıyla bir arada olmanın kazandırdığı öz güveninin artmasını gerçekleştirmek için yapıyoruz bunu. Bu girişimler inanılmaz bir kıvanç katıyor ruhumuza. O nedenle kreşlerin her biri, benim için kesinlikle, Sinem başkanımızın da değindiği gibi ‘mega proje’dir. Çünkü oradan çıkacak cevherlerin, edindikleri eğitimle, kim bilir ileride ülkemize ne değerler katacak çalışmalar yapacaklarını hiçbirimiz şimdiden tahmin edemeyiz.”