Ayşe Barım hakkında konuşmamız lazım
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Ayşe Barım hakkında konuşmamız lazım

08.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“İnsanı büyüyle öldürebilirsiniz” diye başlıyor meşhur söz. “Kahvesine arsenik koymak şartıyla” diye devam ediyor.

Günlerdir iki çocuğunu öldüren, ikisini yaralayan, çocuklarını taciz eden bir psikopatın elini kolunu sallayarak ana muhalefet liderine saldırmasının içinden çıkamıyoruz. Saldırganın, her gün yeni bir suçunu öğrenirken sessiz sedasız bir iddianame daha mahkemeye gönderildi.

Pek çok ünlü oyuncunun menajeri Ayşe Barım’ın dosyasından söz ediyorum. Herkese “Ne alaka” dedirten Barım, 3 buçuk aydır tutuklu. Hakkında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan istenen ceza, çocuklarını katleden saldırganın yattığından bile fazla.

Çoğu insan, bu operasyona, “Asıl hedef başka” yorumu yaptı. Barım’ın kimi dizilere oyuncu vermediği, bu yüzden sektördeki iktidar destekli rakipleri ve tabii iktidar tarafından hedefe konduğu, Gezi’nin aslında bahane olduğu fikri ağırlık kazandı.

İşte tam bu sırada ilginç bir görüşmem oldu. Konuştuğum kişi de sektörün içinden geliyordu. İktidarın içinden bir isim tarafından, 9 yıl önce, kendisine bir teklif yapıldığını anlattı. Ona; bir menajerlik şirketi kurması, Barım’ın oyuncularının transfer edilmesi, böylece Barım’ın sektörden tasfiye edilmesi önerisinde bulunulmuştu. Konuştuğum kişi teklifi kabul etmediğini söylerken Barım’ın başına gelenleri buna bağlıyordu.

Haliyle iddianameyi daha büyük bir merakla okudum.

Acaba durum; “Gezi bahane tasfiye şahane” meselesi miydi?

VARSAYIM VAR DELİL YOK

171 sayfalık iddianamenin özeti şöyle...

Savcı, uzun Gezi eylemleri ve yargılamasının anlatımının ardından konuyu Ayşe Barım’a getirmiş. Önce Barım’ın 2002’de kurduğu menajerlik şirketi ID iletişimin sayfasına girmiş. Orada toplam 68 oyuncunun olduğunu görmüş. Bu oyuncuları listelemiş. Ardından bu oyuncuların tek tek sosyal medya hesaplarına bakıp, Gezi eylemlerine katılıp katılmadıklarına, destek verip vermediklerine bakmış. 18 oyuncunun Gezi’ye katıldığını ya da destek paylaşımları yaptığını görmüş. Ayrıca Takvim gazetesinde yayımlanan bir fotoğraftan yola çıkarak Ayşe Barım’ın da Gezi Parkı eylemine katıldığını söylemiş. Barım’ın oyuncularıyla telefon trafiğini çıkararak oyuncularını Gezi’ye götürdüğünü, onları yönettiğini iddia etmiş. Konuşma içerikleri olmadığı için bu iddianın içinin boş olduğunu söyleyelim.

İddianamede yalnızca, Barım’ın, Mehmet Ali Alabora ile yaptığı konuşmanın dökümü var. Konuşmanın içeriği, iddianın aksini, Barım’ın oyuncularını durdurmaya çalıştığını gösteriyor: “Metin gelince benim böyle kan tepeme çıktı, senin için panik oldum, bunu ne olur böyle yayınlamayın”, “Ben bizim oyunculara da sakın ha böyle bir şey yapmayın dedim”...

Özetle Barım, oyuncularını politik gerilimlerden uzak durması konusunda uyarıyor.

Öte yandan, ifade veren oyuncular, Barım dahil kimseden talimat almadan Gezi’ye destek verdiklerini anlatıyor. Barım ise verdiği ifadede Gezi’ye oyuncularını götürmek bir yana, oyuncularının zaten Gezi’ye gitmiş olması nedeniyle onların yanında sadece iki kez Gezi’ye gittiğini söylemiş. Gerçekten de bunun aksini gösteren bir delil yok. İddianame, “Oyuncu Gezi’deyse menajeri istemiştir” varsayımı üzerine kurulu. Üstelik bu varsayım, Gezi’de bulunan yüzlerce oyuncudan sadece Barım’ın şirketindekilere uygulanmış!

2013’TE BARIM’IN ŞİRKETİNDE DEĞİLLER

Peki bu konuda fazla ne biliyoruz?

Başka kaynaklarla da konuşup iddianamenin ötesine geçmeye çalıştım.

- Ayşe Barım 27 Ocak’ta tutuklandı. Ancak üç hafta önce, ocak ayının ilk haftasında, aleyhinde kampanya başlatılmıştı. Dizilerin tekel pazarını elinde tuttuğu da iddia edildi, oyuncularını pazarladığı da. Hatta İmamoğlu’nun ekibiyle bile ilişkilendirildi. Meğer, görünmeyen bir el, bu içerikleri gündemde tutacak şekilde sosyal medyaya müdahale etmiş. Düzenli paylaşım, sistematik yorumlar, sürekli mesaj dolaşımı ile Barım, Türkiye gündeminde “trend topic” yapılmış. Bu paylaşımlar nedeniyle Barım hakkında, önce “şantaj” ve “çalışma hürriyetinin ihlali” nedeniyle soruşturma açılmış. Tanık ifadeleri ve delil bulunamayınca bu kez Gezi soruşturması başlatılmış. Haliyle süreç, meselenin Gezi olmadığını kanıtlar nitelikte görünüyor.

- Yargıtay’ın onadığı yıllar süren Gezi davasının hiçbir yerinde, Barım’ın adı ne sanık ne de tanık olarak geçmedi. 12 yıl sonra, Barım adına özel dosya açılması da önceki iddiayı kanıtlıyor.

- Twitter’da, 25 Ocak’ta yapılan bir paylaşımda, Ayşe Barım’ın Belçika’nın Gent şehrinde 2017’de bir darbe toplantısına katıldığı yazılmıştı. Bakılan resmi pasaport kayıtları bunun yalan olduğunu kanıtlamış. Ancak sadece Barım’ı suçlamak için bu sosyal medya iddiası, Barım’a gerçekmiş gibi yöneltilmiş.

- Önemli bir detay... Savcılık bugün ID İletişim sayfasına bakarak iddianame yazmış. Ama 2013’te Barım’ın kadrosunda sadece 43 oyuncu varmış. Bunlardan da sadece 9 tanesi Gezi’ye katılıp destek vermiş. Barım’a sorulan Ali Atay ya da Bülent İnal gibi oyuncular, 2013’te Barım’ın şirketinde değilmiş. Hande Yener ya da Tuba Büyüküstün gibi bir dizi isim ise zaten hiç ID kadrosunda yer almamış.

ERDOĞAN’IN MİTİNGİNE DE GİTMİŞLER

Bir detay daha...

Meğer Ayşe Barım’ın oyuncuları, 15 Temmuz’dan sonra Erdoğan’ın düzenlediği Yenikapı’daki Demokrasi mitingine de katılmışlar ve haber olmuşlar. Gelgelelim, her şey var ama bu önemli detay dosyada yok!

-Barım’ın Osman Kavala ile telefonla görüşmesi, Gezi suçlamasına delil oldu. Ancak görüşme Gezi’den neredeyse bir yıl sonra, Barım’ın Fatih Akın’ın bir filminin tanıtım organizasyonu içinmiş. Barım, Kavala’nın Cezayir Restoranı’nda bu tanıtımı yapmış. Bunu da belge ile dosyaya sunmuş.

- Mehmet Ali Alabora ile sözünü ettiğim konuşmayı yaptığı sırada ise Gezi bir yana İstanbul’da bile değilmiş, Altınoluk’ta tatildeymiş. Resmi kayıtlar da bunu doğruluyor.

- Ayşe Barım 2013’teki Gezi’den yargılanıyor ama...

Bazı oyuncuların, 2021’deki orman yangınlarında ve 2023’teki depremde, sosyal medya hesaplarından “helpturkey” paylaşımında bulunmaları ile de suçlanmış.

- Barım’ın başta kalp ve beyin hastalıkları doktor raporlarıyla belgelendiği halde hapiste tutulmaya devam edilmiş...

Barım’ın “Nasıl bağlanacak acaba” diye beklenen iddianamesi çıktı. İçinde somut bir yanıt olmadığı gibi, iddianame operasyonun niyeti konusundaki kuşkuyu daha da artırdı.

Kahvenin yerini Gezi’nin aldığı hikâyede, insanlar artık arsenikle değil, birkaç yargı dosyasıyla ortadan kaldırılıyor.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025