İmamoğlu AKP’lilere ‘yine neler oluyor’ dedirtmek için yola çıktı!

İmamoğlu AKP’lilere ‘yine neler oluyor’ dedirtmek için yola çıktı!

23.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

15 Mayıs gecesi, Şişli’de Atatürk’ün evinin önünde toplandığımızda, sanki Gazi orada belirecek, kapıda tekrar anneciği Zübeyde Hanım’ın elini öpüp dramatik bir senaryonun tam ortasında yola çıkacaktı.
Hareketlerimiz, evrende uzamın içinde bir “iz” bırakıyor. Mesela belki bu sayede, zamanı geri sarıp Dallas’ta 22 Kasım 1963 Cuma günü öğleyin, Kennedy’ye kaç noktadan kaç kişinin ateş ettiğini, Titanic’in kaç saniye farkla buzdağından kendisini sıyıramadığını net olarak anlayabiliriz. Büyük ihtimalle “Nereden çıktı bu hayal ötesi uçukluklar!” diyorsunuzdur. Ama biliyorsunuz ki çoğu zaman insanın aklına gelen her şey, er geç gerçekleşiyor! İşte benim de bu hayalim geçmişte vücutların, maddelerin bıraktığı izlere bu şekilde ulaşmak ve örneğin Atatürk’ün o gece yola çıktığı anı görüp fotoğraflayabilmek! Uçuk mu? Evet, çok! Tamamen imkânsız mı? Bence hayır! 200 yıla kalmaz, görürsünüz! O gece, kapıda binlerce aydınlanma neferi yurttaşımız ile beraber nöbet tutarken, aklımda hep “o anlara” tekrar ulaşabilme mucizesi vardı.
Lütfen bir an için, aklınızdaki ve gönlünüzdeki büyük Atatürk’ü unutun. O karede, kapının önünde “umuda yolculuğa” çıkmak üzere adımını atan 38 yaşındaki genç insana yoğunlaşın. O andaki tereddütleri, endişeleri, beklentileri ve hepsinden önemlisi, o anda bizim burada söz ettiğimiz “uzamda bırakılan izlere zamanı geri sarıp ulaşma” düşümüzden bile daha sürrealist duran hayallerine bir girmeye çalışın. Onun psikolojisini anlamaya çalışarak, onun yerine o adımları attığınızı düşünün. Peki, diyelim ki evdeki hesap çarşıya uydu ve Samsun’a kötü bir sürprizle karşılaşmadan adım attı. Peki sonra? “Hangi düşmanla, hangi sıfatla karşı karşıya gelerek, insanları nasıl yanıma çekip onlara güven vermeyi başaracağım? Hangi maddi güçle, hangi strateji ile mücadele ederek ben muasır medeniyetler seviyesinde bir yeni Cumhuriyet’n bu topraklardan yükselmesini sağlayacağım? Damat Ferit Paşa Hükümeti’nden veya İtilaf Devletleri’nin silahlı güçlerinden korunmayı nasıl başaracağım? Yerimi ispiyonlayan kaç kişi olabilir? Annemi, kız kardeşimi merak etmekten, önümü görebilecek miyim?”
İşte o yakışıklı Subay’ın beyninde çalkalanan düşüncelerden bazıları...

İmamoğlu, o gece...
Merak etmeyin, kimseyi Atatürk ile mukayese edecek değilim. Zaten her alanda, kimseyi hayalinizde tarihten çıkarıp getirdiğiniz hiç kimseyle kıyaslamayın. Ne siyaset, ne spor, ne de sanatta. O gün Şişli’deki tarihi Müze- Ev’in önünde toplanan binlerce aydın, geleceklerine sahip çıkacak bir insan ararken, İmamoğlu’na çekinmeden güvenoyu veriyorlardı. Kendileri ve çocuklarının geleceği için savaşacak, sandıklara sahip çıkıp, ülkeye huzur getirecek genç bir siyasi arıyordu o insanlar. Hayal kırıklıklarından bıkmışlardı! Küpünü doldurmak için siyaset yapanlardan bıkmışlardı. Ülkenin en büyük kentinin başına “onu” seçmişler, ama bu koltuk, birileri tarafından gasp edilircesine geri alınmıştı. Hem de kargaların bile hâlâ güldüğü sihirbazlık gerekçeleriyle! Bu genç ve başarılı arkadaşımızda şeytantüyü var! En sert veya kurnaz salvolara karşı kullandığı silahları sadece gülümsemesi, mantığı, samimiyeti! Rakipleri ise bu tavırlara karşı ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar! Genç Ekrem dostumuz, Mustafa Kemal’den 100 yıl sonra aynı noktadan yeni bir umuda yolculuğa 2. kere çıkarken, onun hangi tereddütleri, endişeleri, hayalleri vardı? Tabii ki hiçbir şekilde, hiç kimse 19 Mayıs 1919’da o gencecik Mustafa Kemal’in karşısına dikilen dev zorlukların yüzde biriyle bile karşılaşamaz! Ama biliyoruz ki bugünkü hukuksuzluklarla, eşitsizliklerle, hele bu yılgınlıklarla dolu süreç sonunda bu yeni demokratik kapışmaya tekrar inançla girişmek de kolay bir şey değil.
Dün sabah bu sefer İmamoğlu’nun yeni kampanya koordinasyon toplantısına gittim. İnanılmaz bir coşku vardı. Halk, örgüt, hatta basın, İmamoğlu ile bir kare çektirebilmek için birbiriyle yarışıyordu. Hepsinden önemlisi herkeste özgüven tavan yapmıştı. Genç Başkan’a destek vermek için, CHP kurmayları tam kadro oradaydı. Hatta Ankara ve İzmir dahil, büyükşehir belediye başkanları Mansur Yavaş ve Tunç Soyer de oradaydılar. Sizin için İmamoğlu’nun söylemlerinden bir demet seçtim; okuduktan sonra, niçin bu kadar sevildiğini tekrar anlayacaksınız...
“İBB artık YALNIZ mutlu azınlığa hizmet etmeyecek.
5 milyar TL yeni bütçeyi israfa son vererek elde edeceğiz!
İşbaşı yapmak istiyorum-Yeniden üretmek istiyorum.
Sokakta işportacılık yapan Cebrail’e birkaç ayda okuma yazma öğrettik, eğitimini alacak duruma getirdik... İstanbul’un Cebrail’lerini bulacağız!
Halka ekmek, süt, içme suyunu vereceğiz.
Önceliğimiz çocuklarımız olacak. Berkay’ın umudunu görüyorum (“Herşey güzel olacak” sloganını en doğal şekilde otobüsten içeri Başkan’a seslenerek yaratan genç Berkay Gezgin’den söz ediyor.)
Tansiyonuna rağmen bizimle sokakta koşturan Müzeyyen teyzemin umudunu görüyorum.
Şeffaf yönetim-canlı yayını seven halkı biliyorum. İstanbul gönüllülerinde umudu görüyorum. Milyonlarca yıldız görüyorum sokaklarımızda.
Biz yöneticiler haddimizi bileceğiz, halk değil!
Asla vazgeçmeyeceğiz!
Yeniden yeşil bir şehir istiyorum! Demokrasi seferberliği başlatmak istiyorum! Ben yalnız İBB Başkanı değil, abileri, kardeşleri, evlatları olacağım.
Biz bu seçimi yeniden kazanacağız!
Siyaset artık güler yüzlü olsun! İstanbul’da herkese artık birbirine selam verecek.
Sakın susmayın. Herkes konuşacak!
Toplumu yatıştıranlar olacağız! Her birinize güvenim tam!
Ben vatandaştan talimat alıyorum! Particilik değil, belediyecilik yapacağız!
Emaneti geri almaya geliyoruz!”
Her şey güzel olacak Ekrem Başkan, sana güveniyoruz! Bu sefer sevgili AKP’li kardeşlerimizin daha da şaşkın bir şekilde “Bir şeyler olmuş, fark 300.000 olmuş, nasıl olmuş da olmuş?” demelerini bekliyoruz!  

Yazarın Son Yazıları

Twitter’ın utanmaz zorbaları ve Manifest!

Merak ediyorum, özellikle Twitter’da cirit atan bu siber zorbaları kimler yetiştirdi?

Devamını Oku
18.12.2025
Hangi hatalar zinciri bu uçurumu hazırladı?

İnsanlarımız şaşkın.

Devamını Oku
11.12.2025
CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025