Yargısız infaz meraklısı dış ve iç güçler!

Yargısız infaz meraklısı dış ve iç güçler!

29.04.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Üzücü olan nokta şu: Bu konuda uyanık bir oportünizm ile hareket eden ve kendilerini ulusalcılardan ve Atatürkçülerden daha demokrat, daha zeki, daha dürüst göstermeye çalışan İkinci Cumhuriyetçi tayfa, ne zaman Ermeni soykırımı iddiaları gündeme gelse, Batı emperyalizmine bir selam çakmayı ihmal etmiyor! Bu, artık onların olmazsa olmaz varoluş şekli! Sorsan hepsi çok demokrat, çok ilerici, çok adaletli, çok evrensel, çok çok çok! Ne yazık ki hiçbirinin akılcığına şu basit soru gelmiyor: “Yahu ben her yerde adaletten, demokrasiden, insan haklarından dem vuruyorum, burada Türkiye Cumhuriyeti’ni, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yaşandığı iddia edilen Ermeni soykırımı üzerinden linç ediyoruz; ama bu konuda açılmış bir mahkeme yok, verilmiş bir uluslararası hukuki karar veya Birleşmiş Milletler kararı yok, ortada açık arşivler üstünden, tarafsız tarihçiler tarafından yapılmış metodolojiye uygun, kapsamlı ve şeffaf bir analiz yok! Yok oğlu yok, ama nasıl oluyor da biz kendimizden o kadar emin şekilde hem Osmanlı İmparatorluğu’nu hem Türkiye’yi tek kalemde soykırımcı ve yüzüne bakılmaz bir geçmişin sahipleri olarak görebiliyor ve çekinmeden gösterebiliyoruz?” 

Amerikan Başkanı Biden’ın, kimileri tarafından 40 yıldır beklenen “Ermeni soykırımı” yakıştırmasının ardından malum cenah hemen konuya atladı. Ne acıdır ki aralarında, aylardır desteğimizi alan Boğaziçi Dayanışması mensupları da vardı, yıllardır sahip çıktığımız kimi Halk TV programcıları da... (Çok değer verdiğim bu kanalın genel duruşunu tenzih ederek konuşuyorum.) 

Üzülüyorum... Hiçbir gerçek aydın, normal hukuk şartlarında dünyada hiç kimseye reva görülemeyecek muameleyi kendi ülkesine yakıştırmaz! Yakıştıramaz! Bu, her şeyden önce insanlık onuruna aykırı. George Floyd’u öldüren Amerikalı polis Derek Chauvin bile, suçu işlerken çekilen videosu tüm dünyaca bilinmesine rağmen, avukatsız ve yargısız ceza yemez! 

Ama maalesef yıllardır Ermeni soykırımı iddiası sahipleri, maçı oynamadan masada kazanmak istiyorlar ve bu iştahları hiçbir zaman geçmiyor! Adeta, kendi günahlarından arınmak için, gelişigüzel ortaya atılmış suçlamalarla Cumhuriyeti, Osmanlı’yı kısa yoldan mahkûm ettirerek, kendi sicillerini temize çekecekler!

Tabii ki AKP’nin ABD ile ilişkileri baştan beri sağlıksız. “BOP Eşbaşkanı” olma sevdasıyla başlayan bu temaslar, Irak Savaşı için katliamcıya tezkere çıkarmanın beyhude çabalarıyla sürmüş, ardından inişli çıkışlı engebeli arazilerde, Beyaz Ev’den “telefon bekleyerek” süren her tür travmalı uzun yılları bünyesinde barındırmıştı. AKP’nin Irak dışında, Suriye, Mısır ve Libya’da yaptığı ısrarlı hataları, gösterdiği inatçı ve dinci gruplara yakın durmak isteyen tavırlarını da hep çok eleştirdik. Ne var ki, ABD’nin ve Avrupa’nın Ermeni soykırımı iddiaları konusundaki zavallı, ırkçı ve hastalıklı siyasi baskıları, iftiraları ve izlediği entrika dolu, dolambaçlı pespaye yollar, Erdoğan’dan çok önceye, neredeyse 100 yıllık bir geçmişe dayanıyor. Bu nedenle ben bu noktada oklarımı iç siyasete yöneltme tercihini kullanmayacağım. 

Batı, sanki bitmez tükenmez günahlarından arınmak için kurban olarak Türkiye’yi seçti. Soykırım iddialarına karşı, uluslararası alanda çoğu zaman yalnız kalan Türkiye’ye bu suçu yamamak, bu sayede kendi katliamlarını dolaylı olarak görünmez kılıp aklamak ve sanki dünyanın tarihiyle hesaplaşmasını Türkiye’ye rücu edilmiş bir fatura olarak uluslararası arenaya sunmak, vazgeçemedikleri saplantılı bir refleks haline geldi.

Biden’a verilecek doğrudan yanıtlar var: ABD’yi “soykırımcı” ilan edip mazlum halkların hatırasına, Ankara’ya bir Kızılderili katliamı anıtı, İstanbul’a bir Irak katliamı anıtı, İzmir’e bir Vietnam katliamı anıtı dikelim. Ne yapacaklar? Onların bize yıllardır yaptıkları farklı mı? Buna mı mecbur etmek istiyorlar insanı?

Türkiye yıllardır bu konuda Ermenilere ve tüm dünyaya arşivlerini açmayı, yüzleşmeyi, her iki tarafın tarihçileri, hukukçuları ve uluslararası otoriteleri önünde şeffaf bir yüzleşmeye gidilmesini teklif etti. VE TABİİ Kİ KARŞILIK BULAMADI! ÇÜNKÜ BATILI SİYASİ KILIKLI ÇETELER, BİR TARİHİ YÜZLEŞMEDE SAVLARININ TUZLA BUZ OLACAĞINI BİLİYORLAR! Tehcirin ve peşi sıra yaşanan üzücü olayların, soykırım mantığıyla ilişkilendirilemeyeceğini görüyorlar. Ayrıca 31’i diplomat olmak üzere, öldürülen 58 vatandaşımızı ne hatırlamak istiyorlar ne de o konuya girmeye cesaretleri var. Los Angeles Başkonsolosumuz Kemal Arıkan’ı 1982’de öldüren Hampig Sasunyan’ın bu yıl serbest bırakılması, tersine bu konudaki çarpık provokatif tavrın bir göstergesi. Yüzyıllar boyu farklı din ve etnik gruplarla huzur içinde yaşayan Osmanlı’nın, bir sabah vakti uyanıp “Hadi bugün ne yapalım, çok sıkılıyoruz gidip biraz Ermenileri keselim!” demiş olamayacağı, beynini biraz kullanabilen herkes tarafından zaten görülebilir!

Amerika’da Türklerin direnci artmalı

Konunun bir de -ülkemizde daha az sözü edilen- Amerika’daki Türklerle ilgili yanları var. Mesela Ermeni diyasporasının en yoğun yerleşim noktalarından biri olan Kaliforniya’da yıllardır Türk diplomatlarına yönelik malum saldırıların ötesinde, başkonsolosluğumuzu taciz eden, restoranlarımızı basan, sürekli bir iftira kampanyası ile vatandaşlarımızı mağdur eden gruplara karşı, artık hukuki bir kontratak yapmak istiyor. ABD’li Türkler. Atatürkçü Türklerin kurduğu ATAA Derneği’nin 2010’lu yıllarda başkanı, değerli iş insanı Ergün Kırlıkovalı, bu konuda en çok mücadele eden, iftiracılara en donanımlı yanıtları veren vatandaşımız. Özellikle bu yıl 8 Türkün, Los Angeles Unified School District’e (LAUSD, Los Angeles’in bütün eğitim sistemini bir araya getiren resmi eğitim ağı) karşı dava açmaya hazırlanıyor olmaları son derece önemli. Çünkü LAUSD, 24 Nisan’ı soykırım günü ilan ettirterek, 2022’den itibaren o günü okullar için resmi tatil yapmaya çalışıyor. Yanlı olarak bu insan haysiyeti ve ülkemizin onuruyla oynayan resmi kılıklı çetelerle uğraşmak ve onların yüzsüzlüklerine direnmek artık şart. Devletin, Amerika’daki Türk kitle örgütlerini desteklemesi ve bugüne kadar yaşadıkları yalnızlık psikolojisinden onları kurtararak bu ayağa kalkışa eşlik etmesi, maddi manevi destek vermesi lazım. Şu anda şımarık bir zafer sarhoşluğu yaşayan Ermeni diyasporası, artık her platformda Türk tezleri ve direnciyle karşılaşmalı. Bu özgüveni Kaliforniya ve hatta Amerika’da veya Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımıza kazandırmak, resmi mücadelenin açık destekçileri olarak sahada yer almalarını sağlamak, artık Türkiye’nin vazgeçilmez taktiği olmalı. 

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025