Yarınlarımızı sanatla aydınlatacak proje, işte burada!

Yarınlarımızı sanatla aydınlatacak proje, işte burada!

08.07.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Biliyoruz ki bazen bir tek yazı veya telekonferans veya bir tek kitap çok şey değiştirebilir, hatta bir ülkenin geleceğini bile... 

Martin Luther King, “Bir rüyam var” başlıklı konuşmasıyla bunu gerçekleştiren, ırkçılığın önüne set çeken büyük bir insandı. “Bir rüyam var. Gün gelecek, eski kölelerin evlatlarıyla eski köle sahiplerinin evlatları, Georgia’nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.

Bir rüyam var. Gün gelecek, Alabama eyaleti, valisinin ağzından hep müdahale etme ve izin vermeme yönünde sözler dökülen o eyalet, küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdüğü bir yere dönüşecek

Gerisini hatırlarsınız... Şimdi lütfen bir başka rüyayı dinleyin: 

Benim de bir rüyam var! 

Bu ülkenin genç, her yaştan genç ve yaratıcı sanatçılarının artık atölye kuracak paraları olmadığı için evlerinin mutfaklarında veya tavan arasında resim yapmak durumunda kalmadıkları, birbirleriyle diyalog içinde Türkiye’nin birçok yerindeki binalarda beraber hem sanat üretip hem entelektüel diyaloglara girecekleri, diğer sanat dallarından sanatçılar ile beraber gece geç saatlere kadar en yaratıcı fikirleri yaşama geçirecekleri büyük binalar ve sanatçıların cıvıl cıvıl çalıştığı ortamlar düşlüyorum.

Peki, nasıl yaşama geçireceğiz? Bu ülkede on binlerce hayırsever yurttaş, on binlerce gayrimenkulü, binayı, daireyi çeşitli hayır veya eğitim kurumlarına, derneklere ve vakıflara hibe ediyorlar. Birçok vakıf ve dernek, kaç binaya sahip olduklarını bile artık bilemez durumdalar. Bu tabii ki çok güzel bir veri; halkımızın ne kadar iyi kalpli olduğunu ve daha güzel bir Türkiye için düşünebildiklerini gösteriyor bize.            

Atatürk’ün kaybından ve 1950’lerden itibaren sürekli yok sayılan, hiçbir destek verilmeyen, yeni müzesi açılmayan, geleceğe büyük bir karamsarlıkla bakmaya mahkûm edilen, eğitimci olarak bile iş bulamaz hale düşürülen sanatçılarımızın artık kaderinin değişmesi lazım. Bu da belki bu satırları okuyan sizin ellerinizde… Başkanlığını yürüttüğüm Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği UPSD olarak başta 17 kent olmak üzere (İstanbul-Ankara-İzmir-Adana-Antalya-Eskişehir-Edirne-Samsun-Trabzon-Bursa-Kayseri-Gaziantep-Diyarbakır-Erzurum-Malatya-Sivas-Muğla/Bodrum) başlattığımız kampanya ile derneğimize hibe edilecek binaları, belirlenecek genç üye sanatçılarımıza salt akar masraflar karşılığında tahsis etmeye talibiz. 15 daireli bir bina düşünün… Bir kısmında ressamlar, plastik sanatçılar eser üretiyorlar; diğer dairelerde ise dansçılar, tiyatrocular, sinemacılar, fotoğrafçılar, heykeltıraşlar çalışıyor ve disiplinler arası diyalog ve temas sayesinde genç Türk çağdaş sanatının bu yaratıcı kozasından 21. yüzyılda dünya öncülüğünü taşıyacak isimler çıkıyor. Hedefimiz bu olmalı! Bundan daha yüce, daha aydınlatıcı, ülkemiz için daha prestijli ve ufuk açıcı bir proje düşünebiliyor musunuz? O zaman kararınızı alın lütfen ve bundan sonra bir miktar katkıyı da çağdaş sanat ortamına yapın, Atatürk’ün yaratıcı gençlerine bu imkânı sağlayın! 

Özetleyelim, Atatürk döneminden sonra bu ülkede yine binlerce cami, binlerce eğitim evi, yurt veya spor tesisi yapılmış ama bir adet modern veya çağdaş sanat müzesi yapılmamış. Sanat hiçbir zaman bu ülkenin yöneticilerinin önceliği olmamış. Çok gürültü yapan olursa “Bir dursun bakalım, sonra bakarız” denmiş veya ona bile gerek görülmemiş. Bu ülke, Mustafa Kemal tarafından büyük bir kültür devrimi üzerine kurulmuş olmasına rağmen, ne Doğu’da ne Batı’da sanat alanında görülen bir ilgisizlik, Türkiye’yi yöneten tüm hükümetlerin üzerine çökmüş! 

UPSD olarak, pandemi yüzünden son 1.5 yılda yaşam şartları daha da kötüye giden sanatçılara destek amaçlı çeşitli yaratıcı projeleri Kültür Bakanlığı’na sunduk. Karşılığında ret cevabı bile almadık. Bunun tercümesi “Biz plastik sanatları ciddiye almıyoruz, sanatçıları da yok sayıyoruz” düşüncesinden başka bir şey olamaz.

Artık sanatçılar devleti unutup halka dönmeli

Tabii ki normal bir ülkede bu söylediklerim çok saçma kalır. Sanatçılar, bu ülkeyi 100 yıl veya binlerce yıl taşıyacak işleri Cumhuriyet adına arkalarında bırakan insanlardır. Devletin normalde bırakın onları yok saymayı, kırmızı halı üzerinde taşıması lazım!

Gelin bu onur sizin olsun; ister ailenizin, ister bankanızın, ister yönettiğiniz belediyenin, ister firmanızın hayırseverlik olarak hibe etmek istediği taşınmazı sanata verin ve yapılacak bağlayıcı bir anlaşma ile adınız sonsuza dek o binada sanata katkı yapan aile/kurum olarak yaşasın, bu gururu gelecek kuşaklara taşıyın.  

Bu çağrımız yalnız size ve imkânı olan ailelere, kurumlara, bankalara, holdinglere yönelik değil; aynı zamanda başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere bütün belediyeler ve sayısız gayrimenkulü olan vakıf ve dernekler için de geçerli.

Şayet imkânınız varsa bu onur sizin olsun, siz başlatın. İstanbul’da UPSD’nin prestijli genel merkezini ve atölyeleri içinde barındıracak bir binaya sahip olmasını sağladıktan sonra hedefiniz önce 16 ilde, ardından orta vadede bir gelecekte 81 ilde bu projeyi yaşama geçirmek olsun.

Lütfen bu projenin uygulanmaya konduğu herhangi bir ilde o binanın içinde özgürce çalışacak sanatçıların mutluluğunu düşünün! Bu projenin Atatürk’ün ruhunu nasıl şad edeceğini düşünün! Sanatçılar ve aydınların el ele vererek bir çeşit halkevi mantığını profesyonel sanat yörüngesi üzerinden nasıl yaşama geçirebileceklerini düşünün! 

Bu projeyi saf bulan olursa…

Evet, haklısınız, her şeyin kirlendiği ve çıkar ilişkileri üzerine kurulduğu bir dünyada sanat kadar özveri isteyen ve ancak temiz ruhların girişebilecekleri bir serüvene destek olabilmek için insanların heyecanla bu işe sahip çıkmalarını beklemek çok saf bir girişim gibi görülebilir. Hele karanlığın, yolsuzluğun, çamura bulanmış ilişkilerin tavan yaptığı bir dönemde! Halbuki dünyanın en içten ve ruh açıcı perspektifleri en saf fikirlerle yola çıkmıştır.

Proje başarıya ulaşabilir veya ulaşmayabilir. Onu yaşayarak göreceğiz. Ama kesin olan bir tek şey var: Bu, çok “iyi kalpli” ve ulvi hedefler taşıyan, ülkenin prestijine, manevi gücüne, çağdaş kültür yansımalarına doğrudan dev katkılar yapma şansı ve perspektifi olan bir proje. Bu girişimin potansiyel kapasitesine inanarak ilerlenmesi son derece gerekli ve ülkemizin geleceği için çok değerlidir. Yanıtlarınızı, katkılarınızı, yorumlarınızı bekliyoruz (bedri.baykam@gmail.com ve aiap.upsd@gmail.com adreslerinden bize ulaşabilirsiniz.) Bu projeyi el ele yaşama geçirebileceğimize, böylece yarınları aydınlatabileceğimize inanıyorum! Sağlıcakla kalın...

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025