Yeni siyasi dizi pek tuttu!

Yeni siyasi dizi pek tuttu!

20.05.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Pandeminin başından itibaren dizilere daha fazla merak sardım. Kitap okurken, makale yazarken, arşiv düzenlerken yan gözle hikâyeyi takip edebildiğim için dizilerin çalışmama da mani olmadığını, hatta uykuyu engellediğini gördüm. “Sen Çal Kapımı”, “Masumiyet”, “Sadakatsiz”, “Son Yaz”, “Camdaki Kız”, “Maraşlı”! Eğer bir kanalda ülkenin arap saçına dönmüş siyasi ortamını tartışmıyorsam veya başka bir tartışma ya da önemli spor müsabakası izlemiyorsam bu dizileri izliyorum. 

Fakat o dizilerde rastladığımız entrikalar, “mafyatik” ilişkiler, tehditler, son zamanlarda biraz hafif kaçmaya başladı! Bildiğiniz gibi Sedat Peker’in dizisi, bir “tuluat” olarak birden YouTube üzerinden milyonlara ulaştı ve bizim masum dizileri solladı geçti!

Bu dizide neler yok ki? Cinayet iddiaları-şantaj-kokain-Kolombiya-Türkiye-yat limanları-gizli istihbarat elemanları-bakanlar-stand up şovlar-ev baskınları-çocuklar ve kadınlar üzerinden sürdürülen bir “şeref, haysiyet ve intikam” söylemi-ertesi gün sürçülisan olarak iptal edilen demeçler-“Şu böyleyse şu da şöyleyse, idama razıyım” diyen bakanlar-“bana yalan makinesi getirin, söylediklerimi kanıtlayamazsam sırayla parmaklarımı veya bileğimi keseceğim” diyen sürgünde aranan “işadamları”-milletvekili hakkında tecavüz şikâyetinden bir gün sonra ölü bulunan yabancı televizyoncu kızlar-“lağım patladı” diyen muhalefet kesimleri-milyonlar içinde yüzen bakanlık danışmanları-uydurma iddialarla gasp edilmeye çalışılan holdingler/üniversiteler-1990’ların bir diğer efsanevi antikahraman dizisi Susurluk’la olan soyağacı ilişkileri-off shore hesaplar-Goebbelsler-Pelikanlar-Beykoz Konakları-aslanın inine girenler-Nusret-Stephan Zweig-Bob Dylan-Che-devlet tarafından koruma tahsis edilen, öte yandan mafya lideri olduğu etrafta dillendirilenler ve daha neler neler... “Son Yaz”daki romantik eski mafyanın isyankâr oğlu, bahtsız âşık Akgün’ün içinde bulunduğu melodramatik maceralar son derece ilkel ve saf kalmıyor mu, bu yeni “enternasyonal dizi” karşısında? Zaten dizi merkezini Birleşik Arap Emirlikleri’ne transfer etmişiz, oradan da şöhreti şimdiden dünyaya yayılan bir prodüksiyon çıkmış ortaya! 

Peker, belli ki akademisyenlere yönelik tehditlerinden pişman. “Terör örgütünü destekleme amacı taşımayanlardan özür dilediğini” dile getiriyor. 

Türkiye’de gazetecilik, yazarlık, medyacılık hepinizin bildiği gibi zor zanaat. Öyle böyle değil! Bir sabah kalkıyorsunuz ve birden her noktada suç arayışlarının size dönebileceği şekilde, “mafya-ticaret-siyaset” üçgenlerinin ortasında kalabiliyorsunuz. Bunun sonucunda yayın organlarının “görmedim/duymadım/bilmiyorum” sen-dromu içine düştüklerini ve bazılarının mecburen yine penguencilik oynamak durumunda kaldıklarını görüyoruz. Çünkü kurabilecekleri en tarafsız cümleler bile her iki tarafın bu yayın organını topa tutmasıyla sonuçlanabilir! Üstten gelen “aman konuya girmeyin” işaretleriyle, meydan yangın yerine dönmüşken Filistin-İsrail kavgası hakkında Avustralyalıların görüşlerini araştıran bir medya çıktı yine ortaya! İyi ki birkaç Atatürkçü gazete ve televizyon var da şu yaşananlar tarih önünde kayda geçebiliyor! Kimse unutmasın: Bu kadar vahim iddialar, araştırılır. Suç gerçekten varsa, üzerine gidilir, yoksa da o kişiler aklanmış olur. Ama “istifa müessesesi” çalıştırılmadan bu iddiaların üzerine hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı şeffaflığı ile gidilemez. (Sade bir memur hakkında soruşturma yürütülse açığa alınır. En azından İçişleri Bakanlığı da kendi hakkında soruşturma istiyorsa, istifa etmelidir.)  

Sakın zannetmeyin ki tek kişinin uzun monologlarını 10-15 milyon kişinin saatlerce dinlemeleri kolay rastlanılan bir sonuç! Ortada olağanüstü bir durum var: Çok ilginç bir şekilde Sedat Peker’in performansı teatral-burlesk, çok ilgi çekici ve çeşitli halet-i-ruhiyeler arasında gidip gelerek izleyiciyi hipnotize etme yetisi olan acaip bir vaka! Kimi anlarda izleyiciyi bayağı güldüren, kimi anlarda yansıttığı sinir ve kinle de ürküten agresif bir sahne mizanseni! Ortada böyle gerçekler olmasa milyonlarca insanın tek bir kişiyi şu ana kadar 5-6 saat demeden izlemiş olmaları ve bunun doğrudan medyaya yansımış olması, kolay kolay gerçekleşebilir miydi?   

Kılıçdaroğlu soruyor: “Bu, Kolombiya’dan yola çıkması gereken beş ton kokain Türkiye’de nereye teslim edilecekti? O adrese baskın yapıldı mı?” Cevap yok. “Yeraltı çetelerinin arkasında siyasi destek olursa hiç kimse bunlara dokunamaz” diye devam ediyor.

Sevgili arkadaşım Fikri Sağlar, Susurluk Komisyonu’nun en aktif üyesiydi. Bugün o tecrübeyle “Durum, Susurluk’tan daha ciddi” diyorsa, kendisine kulak vermekte kesinlikle fayda var: “Sedat Peker’in vücut dilini dikkatli takip ettim. Biz, Susurluk zamanında bu tip ilişkide olan 63 kişiyle konuştuk. Peker’in vücut dili onlardan çok farklı. Söylediğine vâkıf, okuyan yazan biri gibi...” Susurluk’a, Deniz Baykal ile beraber gidip kaza yerini ve arabayı görmüştük... 

Peker’in iddialarında sürekli adı geçen Mehmet Ağar, Tolga Ağar ve Süleyman Soylu’nun, normalde derhal somut verilerle bu iddialara yanıt vermeleri ve her birinin yanlış olduğunu kanıtlamaları beklenir, değil mi? Henüz bu yaşanamadı. Bütün Türkiye gibi ben de merak ediyorum. Ölen kız kimdi, neden öldü, otopsi raporu ne diyordu, bir gün önceki tecavüz iddialarına ne oldu, Mübariz Mansimov’un Yalıkavak’taki marinasına nasıl el kondu? Bugün şeffaf bir şekilde kendisini ekrana çıkarıp iddiaları sormak mümkün mü?

CHP’nin parlamentoya bu yeni mafya-siyaset krizi hakkında bir araştırma önergesi vereceği ne kadar kesinse, bu önergenin reddedileceği de bir o kadar kesin! Daha FETÖ’nün siyasi ayağını araştırmaktan korkan bir iktidar, bu kadar gözlerinin içine bakarak somut iddialarla bu diziyi gözlerine sokan şahsa yanıt vermeye hazır mı sizce? 

2016’da FETÖ kalkışması neden çıkmıştı? Tek bir nedenle: Açgözlülük, paylaşım daha doğrusu “paylaşamama” ve iktidar içinde yüzde kavgalarından. Kimin pasta payı daha büyük olacak? Şimdi ortaya saçılan, daha mütevazı ama bir o kadar hırslı paylaşım kavgaları!

Bu konuştuklarımızı duyan bir Avrupalı bize diyebilir ki “Peki, bu soruşturmalara göbekten dalabilecek güçlü bir Cumhuriyet Başsavcısı yok mu ortada? Sonuçta yargınız bağımsız değil mi? Bırakın yargı üzerine düşeni özgürce yapsın.”

Bu yabancıya yanıt verme görevini izninizle size devrettim. Bizim şahsa özel demokrasimizi ve sözleriyle özleri farklı bağımsızlıkları yansıtan yargımızı, kendi bulacağınız kapsamlı ve pohpohlayıcı kelimelerle lütfen bu gariban Avrupalıya anlatmaya çalışın! Haydi kolay gelsin dostum!

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025