Sınav günü geldi yine!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Sınav günü geldi yine!

01.07.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhuriyet tarihinin en büyük gerici kalkışması 2 Temmuz 1993 yılında Sivas’ta gerçekleşti. Bunu bu kadar yalın biçimde söyleyenler ve kılıf arayanlar olarak ikiye ayrılmış durumdayız. AKP’nin dayattığı ittifaklar çağında göreceğiz bakalım, kim ne kadar dürüst olacak yarın? Cumhur İttifakı ne diyecek belli de, Millet İttifakı ve çevresi ne der meraktayım. Özellikle gözler Temel Karamollaoğlu’nda olacak.

***

Geçen yazımda “kucaklaşma” kavramı üstüne fikrimi söyledim, ısrarcıyım. Eğer toplumun tüm kesimlerini kucaklamaktan kastedilen, “kimse hiçbir konudan sorumlu olmasın, hesap vermesin” türünde bir önermeyse, bunu kabul etmek mümkün değildir. Gerçek bir kucaklaşma için yüzleşme olmalı, yaralar sarılmalıdır. Bunun adı kincilik değildir, adalet isteğidir.

***

Sivas’ta sadece Aleviler katledildi sanısı yaygın. Elbette Alevilere yönelikti bu saldırı esas olarak, ancak yakılanlar içinde ülkenin değerli sanatçıları, düşünürleri vardı ön safta. Bu insanların çoğu Alevi değildi, kimi inançsızdı. Hedef alınan Cumhuriyet, Aydınlanma, Sosyalizm, Laiklik, Aleviler ve tüm ötekilerdi.

***

Sivas Katliamı Davası” yıllarca, sulandırılarak sürdürüldü. Sonunda “zamanaşımı” denerek tarihin tozlu rafına kaldırıldı. Hakikat şudur; bu tür insanlık suçlarında zaman aşımı olmaz, bu bir. Davayı dönemin ruhuna uygun biçimde sonlandıran hâkimler gün gelir unutulur, ama bu tür davalar muhatapları “bitti” demeden bitmez, iki. Dönemin siyasal iktidarının dava bitirildikten sonra, “hayırlı olsun” söylemi kara lekedir, unutulmaz, üç!

***

Yukarıda “kılıf arayanlar” dedim, ne zaman Sivas desek; “Başbağlar katliamını da kınıyor musun” sorusuna maruz kalmak ayıltır, hatta alçakçadır. Bir acının başka biriyle yarıştırılması büyük tuzaktır. Hele ki Sivas’ta yakınları katledilen insanlara bu sorunun yöneltilmesi kasıtlıdır, neredeyse intikam almak için Başbağlar’ı bu inşalar yapmış gibi algı yaratmaya çalışmak ucuz siyasi ayak oyunudur. Vicdanı olan her insan bu iki katliamı da kınar, acı çeker. Bunun hesabının Sivas ailelerinden sorulması düşündürücüdür bir yanıyla, zihniyet göstergesidir.

***

Sivas Katliamı” sanıklarına avukatlık yapanların, destek verenlerin AKP’nin kuruluşundan bu yana devletin en üst düzeyinde görev yaptıkları sır değil. Bu ideolojik bakış, tercihtir. Demek devlet halkına bu gözlüklerle bakmaktadır. Sivas yangını harlanarak sürmektedir.

***

Vesayeti bitiriyoruz” diye AKP’ye destek veren liberaller, bugün birçok konuda sorumlu oldukları gibi, bu meselede de benzer durumdadırlar. Eğer özeleştiri verme niyetleri varsa, sanmıyorum ama, yarın başlasalar iyi olur. Her yargılama mahkemelerde yapılmaz, vicdanlarda çoktan suçlu olanlarla yan yana düşmemek için son şanslarıdır belki de bu!

***

Her şeyin güzel olması için toplumların tarihleriyle yüzleşmesi, arınması gerekir. Tüm devletlerin tarihinde savunulması imkânsız olaylar bulunmaktadır. Önemli olan gelecek kuşaklara nasıl bir ülke, ne tür bir hikâye aktarılacağıdır. O gün katledilenler yaşasaydı “kindar nesil” istemezlerdi, ailelerde böyle bir kin gütmemektedirler. Ancak acının kavranması, paylaşılması önemlidir. Yarın çıkacak ses bu bağlamda önem taşımaktadır.

***

Siyasiler maalesef pragmatizm (yararcılık) esareti altında ezilmektedir. En azından aydınlar, sanatçılar, duyarlı insanlar bu tür yüzleşme gerektiren konularda cesur olmalı, görevini yerine getirmelidir. Hep söyledim: Geçici iktidar arayışı adına göz ardı edilen hakikat, gün gelir herkesi vurur. Gördük ki Sivas’ta ağzından salyalar akarak saldıran gerici grup Çubuk’ta ayağa kalkmış, bu kez Kılıçdaroğlu’nu katletmek istemiştir. Hep söyledim: “Gericilikle müzakere edilmez, mücadele edilir.”  

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020