Fenerbahçe-Beşiktaş derbisine geçmeden önce Garry Rodrigues’le ilgili bir rahatsızlığımı dile getirmek istiyorum. Bu çocuk, Galatasaray derbisinde de oynamadı, dünkü Beşiktaş maçında da. Galatasaray derbisinden önce Ankaragücü karşılaşmasında sakatlanmıştı. Tesadüfün böylesi. Bana göre Seyrantepe’ye gitmek istemedi. Sakatlığını bahane etti. Sonra Sivasspor karşılaşmasında rakibine kasti tekme attı, 2 maç ceza aldı. Başkan Ali Koç’a suçlu olduğunu söylemiş. Bu kadar sorumsuzluk olur mu? İki kritik maçta takımını yalnız bıraktı. Günlerce teknik kadrodan uyarı alır diye bekledim. Volkan Ballı’nın duruma el atacağını düşünmüştüm. Ama böyle bir şeye rastlamadım. Bir insan bu kadar vurdumduymaz olamaz. Bu, ekmek yediğin yere ihanettir. Rodrigues ve benzerleri iki gün paralarını almasın ortalığı ayağa kaldırır, olmadı FIFA’ya kadar giderler. Örnekleri yok mu, var. 

Derbiler özel maçlardır. Havası, tansiyonu başka olur. Bu sezon Beşiktaş’ın Vodafone’daki, Fenerbahçe’nin Kadıköy’deki hiçbir maçını kaçırmadım. İkisi de derbiye gelene kadar inişli çıkışlı grafik çizdi. Ortaya koydukları futbol beni hiç doyurmadı. Bunun nedeni teknik direktörlerle alakalı. Hadi Abdullah Avcı Beşiktaş’ın başında daha yeni, peki Ersun Yanal’a ne demeli? Geleli 1 yıl oldu, hâlâ artısı yok. 

Emre Belözoğlu kasığındaki ağrı nedeniyle maçtan hemen önce kadrodan çıkarıldı. Adale çekmeleri, kasık ağrıları aldı başını gidiyor. Aşırı yüklemeden olsa gerek, aklıma başka bir şey gelmiyor. Fenerbahçe derbiye iyi çalışmış. Takımın toparlanmasındaki baş aktör başkan Ali Koç. Sivasspor maçı sonrası teknik kadro ve futbolculara aba altından sopa göstermişti. Beşiktaş oyuna geç adapte oldu. Sarı-Lacivertlilerin penaltıdan Kruse ile attığı gol VAR incelemesinin ardından geldi. Rebocho’nun elle oynamasını Cüneyt Çakır göremedi hayret! Ozan Tufan’ın skoru 2-0 yapan golüne şapka çıkartılır. Kaleci Altay’ın ilkyarıda yaptığı hata affedilir gibi değil. Ceza sahasında yere elle bıraktığı topu tekrar eliyle alma lüksü yok! Ama aldı, sanırım kuraldan habersiz. Bu hareketi takımı adına pahalıya mal olacaktı. Atiba’nın 45+5’teki golü, kötü oynayan Beşiktaş için umut ışığı oldu. Avcı, ikinci yarıya Ljajic ile başladı. 54’te Burak Yılmaz’ın karşı karşıya pozisyonunda Altay bu kez inanılmaz bir kurtarışa imza attı. Öyle ki maçın kırılma anıydı. Çünkü Sarı-Lacivertliler 4 dakika sonra Vedat Muriç’le skoru 3-1’e getirdi. Devamında Beşiktaş kalesinde girilen pozisyonların sayısı arttı ama fark artmadı. Siyah-Beyazlılar, organize bir görüntü sergilemedi, oyuncular birbirinden çok kopuktu. Avcı da kenardan doğru müdahaleleri yapamadı. 3 puan, Fenerbahçe için zirve yarışında ilaç gibi geldi. Takım önceki maçlara oranla daha istekliydi, umarım böyle devam eder. Son not: Beşiktaş’ın hakem Çakır’a penaltı isyanı vardı. Serdar Aziz’in, Vida’yı düşürdüğü pozisyon ile Isla’nın arkadan N’Koudou’nun formasını çekmesinde penaltı beklediler. Ama Cüneyt Çakır, “devam” dedi.