Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Mahir Kılıç ölmeli mi ?
Bu
pazar günü
size rahat yok. Çünkü zor bir sorum var. Evinizin ya da
işyerinizin kapısında genç bir adam aylardır soğuğa, yağmura,
kire pasa aldırmadan gece gündüz açlık grevi yapıyor, günden
güne zayıflıyor, biliyorsunuz ki, önce gözleri gidecek, sonra
tüm bedeninde inanılmaz ağrılar olacak ve sonunda ölecek. Sizin
kapınızda! Siz ne yaparsınız? Eminim önce elinizde bir tas
çorba, bir sıcak somun genç adamın yanına gidip, başını
okşar, onu grevinden vazgeçirmeye zorlarsınız. Ardından derdini
sorarsınız. O da size sadece “atıldığı
işine geri dönmek istediğini”
söyler,
zor konuşur, yorgundur ve elinizi tutar, o el öylesine kavruktur ki
irkilirsiniz, sonra çukura kaçmış gözleriyle size bakar. O
gözler hep aynı soruyu sorar. Burada durun, o anda neler
hissedeceğinizi sizlere anlatmalıyım çünkü hayatım boyunca
açlık grevi yapan çeşitli yaşlarda pek çok eli avuçlarımın
içine aldım. Gözlerine baktım. O gözlerde bende olmayan yaşam
direncini gördüm. Siz de öyle hissedeceksiniz, insanları açlık
grevi yapmaya iten ülke koşullarından, olayı görmemezliğe gelen
erk sahiplerinden ve kendinizden buz gibi soğuyacaksınız. O an bu
güzel ülkeyi sevmeyeceksiniz. Çocuklarınız gözünüzün önüne
gelecek, mutlu babalarına sevgiyle sarılabilen çocuklarınız. O
an her şeyi sorguladığınız bir andır. Benim gibi açlık grevi
ve ölüm oruçlarına karşı biri olabilirsiniz. “Lanet
olsun bu ölüm!”
diyebilirsiniz. Ben öyle
dedim ama F tipi cezaevlerini protesto için açlık grevi yaparken
ölen Sevgi
Erdoğan’ın
önünde saygıyla eğildim. Tunceli’nde oğlunun kemiklerini almak
için günlerce açlık grevi yapan Kemal
Gün’ün
elini tuttuğumda herkesin uğur bilezikleri dizdiği küçücük
bileğine ben de saygıyla bir bilezik ekledim.
Şimdi soruyorum, CHP merkez binası önünde işini geri almak için açlık grevi yapan Mahir Kılıç ölsün mü? Hep bir ağızdan “hayır!” diye bağırdığınızı duyuyorum. Biraz onun yol haritasını anlatmam gerek. Ben Mahir Kılıç’a iki yıl önce bir toplantı için gittiğim İzmir’de sokakta gezerken rastladım. Konakta bir sendika binasının önünde birkaç arkadaşıyla birlikte açlık grevindeydi. Yanı başlarına oturdum ve onlar anlattı. Mahir Kılıç, İzmir’in çöplerini toplayan, işini seven bir işçi. Ancak işçi hakları için de savaşan bir işçi. İşçiler arasında sendikalaşmayı destekleyen biri hatta sendika temsilcisi. Burada sendikanın DİSK’e bağlı Genel İş olduğunu belirtelim. 2017 yılında bir anda 258 İzmir belediyesi çalışanı işten atılıyor bunların arasında Mahir Kılıç da var. 8 işçi açlık grevine başlıyor. Mahir Kılıç, sakalı ve çöp arabalarında işçileri koruyan brandaların eskidiğini fotoğraf çekip amirlere yeni branda isteğinde bulunması nedeniyle epeyce tehlikeli. O sırada İzmir’i şimdiki gibi CHP’li bir belediye başkanı Aziz Kocaoğlu yönetiyor. Açlık grevine başlayan 8 işçiden 7’si yeniden işe alınıyor, aralarında Mahir Kılıç yok. İşte o zaman 100 günü aşan bir direniş yapıyor ve ona söz veriliyor, işine tekrar dönecek. Bu söz verenler ise CHP yöneticileri. Ama olmuyor, Mahir Kılıç bu kez Ankara’da direnişe başlıyor gene sözler veriliyor ama olmuyor. Sonunda İstanbul CHP merkezi önünde direnişe başlıyor, bu gün direniş 1114. gününde. Hâlâ işini istiyor.
Başlıktaki soruyu tekrar soruyorum. MAHİR KILIÇ ÖLSÜN MÜ? Ölsün, diyenler olabilir, madem açlık grevinde her şeyin bir bedeli var. Ölerek tarihe geçsin, devrim şehidi
olsun! Yapmayın. Analar, babalar, kız kardeşler merhameti böylesine unutmuş olamayız. Açlık grevindeki insanlar usul usul ölüme yaklaşırken bizi bu kadar gaddar kılan ne? Ey merhamet saklandığın kuytulardan çık, bize el ver!
Son bir sözüm var, bazen tek bir örnek pek çok duyguyu, olayı tetikler. Dünyanın her yerinde böyle olmuştur. DİSK yöneticilerine sesleniyorum: Etkisiz basın toplantıları yapıp, milletvekili olmayı beklemeyi artık bırakın! Geçmiş direniş tarihinize yeniden bir göz atın, Kemal Türkler’i anımsayın.
Not: Mahir Kılıç’ın yol haritasını sosyal medyadan daha detaylı öğrenebilirsiniz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği