Anayasa değişiklikleri ve anayasanın içinin boşaltılması - Doğan Soyaslan
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Anayasa değişiklikleri ve anayasanın içinin boşaltılması - Doğan Soyaslan

07.08.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

1921 Anayasası ruhuna uygun yeni bir anayasa yapılacakmış. Yeni anayasalar uzun zaman süreci içinde ihtilaller veya ulusal bağımsızlık savaşları sonucu kurucu meclisler tarafından yapılırlar. Siyasi, askeri, ekonomik yapıyı büyük oranda değiştirirler. Teknolojik buluşlar, üretim ilişkilerini, üretim ilişkileri de sosyoekonomik yapıyı değiştirir. Değişen yapı, yeni siyasi düşüncelerin doğmasına, topluma yayılmasına, bunun etrafında yeni güçler oluşmasına sebep olur. Söz konusu güçler ya halk hareketleri ya da askeri müdahalelerle iktidara gelirler. Batı Avrupa’da yeni siyasi düşüncelerin topluma yayılması ile halk kitleleri yeni istemlerle iktidara karşı tavır almış, siyasi iktidarlar ya yıkılmış ya da halkın istemini yerine getirmek üzere temel düzenlemeler yapmıştır. Ancak her durumda kişilerin iktidara karşı özgürlük alanı sürekli olarak genişletilmiştir. 

Anayasa değişiklikleri nispeten kısa zaman aralıkları içinde gerçekleştirilir. Ancak onlar da halkın önünü açan yeniliklerdir. Önümüzdeki aylarda kabul edilmesi düşünülen anayasa hükümleri, yeni anayasa niteliğinde değildir, anayasa değişikliği niteliğindedir.

2002 yılında laik hukuk devletine bağlı olduğunu açıklayarak iktidara gelen parti 2007, 2010, 2017 yıllarında anayasayı değiştirir. Her değişiklikte yürütme organı biraz daha güçlendirilir, iktidar bir kişiye teslim edilir. Bir anlamda Osmanlı sultanlığı yeniden ihdas edilmiştir. Oysa bu süreç tarihin akışına terstir. Parlamentolar Avrupa’da haklarını isteyen toplumun isyanları sonucu yürütme organının yetkilerinin elinden alınması sonucu doğmuştur. Bağımsız yargı önce yürütme organının, daha sonra da parlamentoların işlemlerini denetlemek ve bu iki güce karşı özgürlükleri korumak için kurulmuştur. Oysa Türkiye’deki bu değişim tarihin akış sürecine terstir. Tarih kamu gücünün yasama, yürütme ve yargı olarak bölünmesinden, insana özgürlük ve sorumluluk, idare içinde kurumlara kimlik, sorumluluk verilmesinden, özgür, özgüvenli, sorumlu, kâşif, girişimci insanları yetiştirmekten yanadır. Sultanlığa dönüşüm, iktidar sahiplerine ve çevrelerine, partilerine devlet-millet olanaklarından yararlanma imkânı verebilir. Ancak hukuk güvenliğinin olmadığı, insanların devlet ve hukuk düzeni tarafından kendisine ne yapılacağını öngöremediği toplumlar ileri gidemez. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sebeplerinden en önemlisi, can ve mal güvenliğinin olmayışıdır.

GÜÇLER AYRILIĞI 

1921 Anayasası’nın ruhuna uygun yeni anayasa düşüncesinin arkasındaki siyasi hesap, Cumhuriyetin ilanından bugüne kadar kabul edilen Batılı kültür değerlerini olabildiğince ortadan kaldıracak anayasal yapıyı oluşturmaktır. Adı geçen anayasaya göre devletin dini İslamdır (29 Ekim 1923 Tarihli 364 Sayılı Kanun md. 2). Hâkimiyet kayıtsız şartsız millete aittir. Millet hâkimiyeti Meclis aracılığıyla kullanır. Güçler ayrılığı yoktur. Yargı bağımsız değildir. 

Her ne kadar anayasanın ilk dört maddesine dokunulmayacağı ileri sürülüyorsa da anayasanın laikliğe, akıl ve vicdan özgürlüğüne, analitik eğitime, din özgürlüğüne, aile yapısına ilişkin maddeleri gözden geçirilecek, daha esnek hale getirilecek, Cumhuriyeti hazmedememiş bürokrat ve yargıçlarla rejimin içi tamamen boşaltılacaktır. İçi boşaltılmak istenen hükümler sadece anayasanın değişmez maddeleri değildir. Türk halkının gözünü açan, uykudan uyandıran, zihnini ve hayatını esaretten kurtaran, Batı medeniyetine daha çabuk intibakını sağlayan “Devrim Kanunları”dır da. “Devrim Kanunları” anayasanın da üzerindedir. Bunların anayasaya aykırılıkları ileri sürülemez.

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ

Yeni anayasa değişikliği ile yapılan ikinci hesap, cumhurbaşkanlığına adaylığın yolunu tekrar açmaktır. Son cumhurbaşkanı seçimleri anayasaya aykırı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Normal olarak cumhurbaşkanı iki defadan fazla seçilemez. Üçüncü defa Meclis seçimi yenilerse aday olabilir. Anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanını ya Meclis seçecek ya da halka seçtireceklerdir. Her durumda yeni bir kural söz konusudur. Seçilmesine bir engel yoktur şeklinde düşünecekler, Cumhuriyeti hazmedememiş hâkimler anayasayı ihlal suçu işleyerek adaylığını kabul edeceklerdir. Oysa demokrasilerde cumhurbaşkanı ya bir devre ya da iki devre seçilebilir. Amaç diktatörlükleri önlemek, siyasi rakiplere de devleti idare etme şansı tanımak ve böylece halkın egemenliğini pekiştirmektir. 

Yeni anayasa değişikliği ile yapılan üçüncü hesap, bugüne kadar yapılan anayasa değişiklikleri dolayısıyla işlenen anayasayı ihlal suçlarını ortadan kaldırmak düşüncesidir.

Siyasi partiler iktidarı almak ve hizmet vermek için yarışan kurumlardır. Demokrasilerde her partinin iktidara gelme şansı ve umudu olmalıdır. İktidar partisinin iktidarda kalmak için anayasayı değiştirmeye kalkması, oyunun taraflarından birinin maçı kazanmak için oyunun kurallarını değiştirmesi anlamına gelir. Bu durum kamu hukukunun ve anayasanın temel ilkelerine aykırıdır. Açıkça anayasayı ihlal suçu teşkil eder. 

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025