Cumhurbaşkanı Erdoğan üçüncü kez aday olabilir mi? - Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan üçüncü kez aday olabilir mi? - Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK

12.02.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Zamanında yapılacak, yani anayasanın 16.4.2017 tarih ve 6771 sayılı kanunla değişik 77. maddesinin I. fıkrasındaki “Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır” hükmü ile Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 6. maddesinin II. fıkrasındaki “Bir önceki seçimin yapıldığı tarihten itibaren beş yılın dolmasından önceki son pazar günü oy verilir” hükmü uyarınca 18 Haziran 2023 Pazar günü yapılması gereken seçimlere kadar 16 aylık bir süre olduğu halde bu konuda şimdiden tartışmalar başlamış bulunuyor. Tartışmalar, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olamayacağı sorusunda yoğunlaşmış durumda.

Anayasanın 21 Ekim 2007 günü halkoyu ile kabul edilen 5678 sayılı kanunla değişik 101. maddesinin II. fıkrasında şu hüküm yer alıyordu: “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir.” 

ANAYASA NE DİYOR?  

Aynı hüküm, anayasanın 16 Nisan 2017 günü yine halkoyu ile kabul edilen 6771 sayılı kanunla değişik 101. maddesinin II. fıkrasında tekrarlanmıştır. Kural bu.

Fakat 6771 sayılı kanunla bu kurala istisna niteliği taşıyan, ikinci döneminde bulunan cumhurbaşkanının üçüncü kez aday olmasına olanak tanıyan yeni bir düzenleme yapılmıştır. 

 Anayasanın 6771 sayılı kanunla değişik, “Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi” kenar başlıklı 116. maddesinin doğrudan doğruya bu konu ile ilgili I. ve III. fıkraları şöyledir:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.

Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenme-sine karar verilmesi halinde, cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.”

İşte bu düzenlemeyle TBMM’nin erken seçim kararı nedeniyle ikinci beş yıllık dönemini tamamlayamamış bulunan cumhurbaşkanına üçüncü kez aday olma olanağı tanınmıştır. 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN DURUMU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu göreve ilk kez 10 Ağustos 2014 günü doğrudan halk tarafından seçilmiş ve 28 Ağustos 2014 günü anayasanın 103. maddesi gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde ant içerek görevine başlamıştır. 24 Haziran 2018 günü milletvekili genel seçimiyle birlikte yapılan cumhurbaşkanı seçiminde ikinci kez seçilen Erdoğan, 9 Temmuz 2018 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde ant içerek görevine başlamıştır. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halen ikinci döneminde görev yapmaktadır. Anayasanın 101. maddesinin II. fıkrasındaki “en fazla iki defa Cumhurbaşkanı” seçilebilme kuralı gereğince, zamanında yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde üçüncü kez aday olması olanağı yoktur. Üçüncü kez aday olabilmesi, ancak Meclis’in üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla, yani 360 oyla seçimlerin yenilenmesine karar vermesi durumunda söz konusu olacaktır. 

Anayasanın 116. maddesinde düzenlenen bu yolun dışında bir arayışla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikinci kez aday olacağını iddia edebilmek için sistem değişikliği gibi tutarsız birtakım yorumlarla onun birinci dönemini yok saymak, o dönemde cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı, imzasını taşıyan bütün işlemleri geçersiz saymak anlamına geleceği gibi, bu sıfatla kendisine gösterilmesi gereken saygıyla da bağdaşmaz. 

Anayasanın 116. maddesinde TBMM üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu gibi nitelikli bir karar yeter sayısına bağlanmış bulunan erken seçim kararı için halen 581 üyeli Meclis’te ne Cumhur İttifakının oyları (AKP 285 + MHP 48 = 333) ne Millet İttifakı’nın oyları (CHP 135 + İYİP 36 + SP 1 + DP 2 = 274) yeterlidir. HDP’nin Millet İttifakını desteklemesi durumunda da (274 + 56 = 330) erken seçim kararı için gerekli 360 oya ulaşılamaz.(1)

SONUÇ

Bu karar, ancak Meclis’te partiler arası geniş bir uzlaşma ile verilebilir. Cumhur İttifakı milletvekillerinin Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olmasına olanak sağlamak üzere milletvekili genel seçiminin yenilenmesi, Millet İttifakı milletvekillerinin ortak bir aday gösterecekleri cumhurbaşkanı seçimi ile 28. dönem milletvekili genel seçiminin erken bir tarihte yapılması için oy kullanmaları; cumhurbaşkanı seçiminde Millet İttifakı adayını destekleyebilecek olan, hakkında kapatma davası açılmış bulunan HDP milletvekillerinin yeniden halktan oy alacakları bir erken seçim kararı için oy vermeleri, böyle bir uzlaşma için gerekli ortak zemini oluşturabilir.

Her durumda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin seçimleri öne alma kararı ve birlikte yapılacak cumhurbaşkanı seçimi ile milletvekili genel seçimi, siyasi ve ekonomik bakımdan kritik bir dönemden geçen Türkiye’nin geleceği için büyük önem taşımaktadır. 

 

(1) Bu konuda bkz. Hikmet Sami Türk, Parlâmenter Sisteme Dönüş İçin Anayasa Değişikliği, Yetkin Yayınları, Ankara, 2021, s. 253-255. 

Yazarın Son Yazıları

Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025
Efsanevi bir dönemin sonu - Doç. Dr. Hüner Tuncer

10 Kasım 1938 tarihi, tarihte hiç kuşkusuz bir dönüm noktasıdır! Bu tarihle birlikte Türkiye’de efsanevî bir dönem sona ermiştir. Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren gözlerini her gün yeni bir masala, gerçekleşmesi olanaksız gibi görünen yeni bir düşe açan Türk ulusu, bundan böyle hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının ayırdına varmaya başlayacaktır.

Devamını Oku
11.11.2025