Devletçilik üzerine - Doğan Ergenç
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Devletçilik üzerine - Doğan Ergenç

28.08.2024 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

CHP tüzük kurultayına gidiyor. Bu süreçte, “devletçilik” hakkında bir tartışma başladı. Neden? Çünkü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin devletçilik okunun yarısını yeşile, yarısını da mora boyayacaklarını söyledi. Bilindiği gibi, yeşil renk çevreciliği, mor renk ise toplumsal cinsiyet eşitliğini temsil ediyor. 

Peki, erken Cumhuriyet döneminde uygulanan devletçilik politikası hangi koşulların ürünü olarak ortaya çıktı? Burada iki noktanın altının çizilmesi gerekiyor: 

Birincisi; Cumhuriyetçilerin temel amacı, tarım toplumundan çağdaş endüstri toplumuna geçmekti. Bunun için ise sermaye birikimine gereksinim vardı. Fakat ülkede yatırım yapacak, fabrika kuracak bir sermaye yoktu. İşte böyle bir ortamda, devletçilik politikası gündeme geldi. Devlet eliyle bir sanayileşme politikası hayata geçirildi ve ülkenin kalkınması yolunda önemli bir yol alındı.

İkincisi; 1929 yılında, dünyayı sarsan bir ekonomik buhran ortaya çıktı. Bu dönemde, “liberal ekonomi anlayışı”nın itibarı kayboldu. Devletçilik, devlet müdahalesi, sosyal devlet gibi politikalar ülkelerin gündemine girdi. Örneğin ABD’de, Franklin D. Roosevelt’in öncülüğünde “new deal” olarak adlandırılan “sosyal devletçi” politikalar hayata geçirildi. Türkiye de dünya çapında yaşanan bu buhrandan etkilendi. Devletçi bir ekonomi anlayışının ortaya çıkmasında, bu sürecin de ciddi bir payı vardır.

KEMALİST DEVLETÇİLİK 

Kemalistler nasıl bir devletçilik anlayışına sahipti? Burada öncelikle şu noktanın altı çizilmelidir: Kemalistlerin devletçilik anlayışıyla, üretim araçlarının özel mülkiyetini tamamen reddeden bir devletçilik anlayışını birbirine karıştırmamak gerekiyor. Kemalistler özel mülkiyetin varlığını kabul ederler. Ancak özel teşebbüsün yetersiz kaldığı alanlarda devlet mülkiyetini savunurlar. Buna literatürde “karma ekonomi” deniyor. Ama dahası var: Kemalist devletçiliği bir tür “sosyal devlet” olarak tanımlamak da mümkündür. Bilindiği gibi, sosyal bir devletin temel amacı, bireyleri insan onuruna yaraşır bir yaşam seviyesine ulaştırmaktır. Bu da ancak devletin piyasaya müdahalesi yoluyla olabilir. Özetle, Kemalist devletçilik anlayışının, karma ekonomiyi ve sosyal devleti esas aldığını söylemek mümkündür. 

1945 İLE 1980 ARASI

Özellikle, 1945 ile 1980 arası dönemde, devletçiliğin, sosyal devletin ve planlı ekonomi anlayışının epey revaçta olduğunu söyleyebiliriz. Bu dönemde, gelişmiş kapitalist ülkelerde “sosyal refah devleti” anlayışının egemen olduğunu görüyoruz. “Üçüncü dünya” olarak adlandırılan ülkelerde ise ithal ikameci, devletçi ve halkçı politikalar yaşama geçiriliyor. Yine bu dönemde, Sovyetler Birliği’nde ve diğer sosyalist ülkelerde, “merkezi planlamaya” dayanan rejimlerin egemen olduğu görülmektedir.  

NEOLİBERAL DÖNEM

Bu düzen özellikle 1980’li yıllarla birlikte çözülüyor. Küreselleşme döneminde, sosyal devlete dayanan düzenlerinin yerini serbest piyasacı, neoliberal düzenler alıyor. İşçi ücretleri düşüyor, kamu harcamaları kısıtlanıyor, özelleştirmeler gerçekleşiyor. Dahası, neoliberal politikaların alternatifinin olmadığı sürekli vurgulanıyor. Devlet müdahalesi, kamuculuk, devletçilik gibi politikaları savunanlar “çağdışı” olmakla suçlanıyor. 

Ama artık başka bir dönemdeyiz. Bugün neoliberal politikaların birçok çevre tarafından sorgulandığı görülmektedir. Geçmişte, neoliberal politikaların önde gelen savunucuları dahi başka bir alternatif arayışı içinde. Hiç kuşkusuz, neoliberal politikaların sorgulanmasında, 2008 ekonomik krizinin ve koronavirüs salgını sürecinde yaşananların ciddi bir payı var. Artık bu sistemin tıkandığı görülüyor ve vazgeçilen, bir kenara bırakılan “sosyal devlet” anlayışı insanlığın gündemine yeniden giriyor. 

CHP VE DEVLETÇİLİK

Özgür Özel’in, devletçilik okunun yarısını yeşile, yarısını da mora boyayacaklarını söylemesi bazı soru işaretleri yarattı. CHP hiç kuşkusuz, çevre sorunları karşısında duyarlı olmalıdır, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmalıdır. Burada bir sorun yok. Çünkü daha önce de söylediğimiz gibi, devletçilik “sosyal devlet” anlamına geliyor bir bakıma. Sosyal devlet anlayışını bir kenara bırakan bir sosyal demokrasi ise neoliberal politikaların yandaşı haline geliyor. Geçmişte bu açık bir biçimde görüldü.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyetin kurucu felsefesine dönüş - Basri Gürsoy

Türkiye bugün yalnızca bir iktidar değişimi tartışması yaşamamaktadır.

Devamını Oku
31.12.2025
Umut korkuyu yensin - Abdullah Yüksel

2025’in omuzlarımızda bıraktığı ağırlıkla giriyoruz yeni yıla.

Devamını Oku
31.12.2025
İyilik biriktirenlerin yolu - Serpil Güleçyüz

Yeni bir yıla, bin bir umutla merhaba derken tartışmaların dayatmaların gölgesinde, bizi biz yapan değerlerimizden ne kadar uzaklaştığımızı fark ediyoruz.

Devamını Oku
31.12.2025
Askeri hastanelerin yeniden açılması - Dr. Süleyman Kalman

Sıkça gündeme gelen askeri hastanelerin yeniden açılması yönündeki tartışmalar, yalnızca yönetsel bir düzenleme sorunu değil, görünüşte ani ama belki de “bile bile” yapılmış bir yanlıştan dönmenin ve silinmeye yeltenilmiş Cumhuriyetin sağlık belleği ile kurulan ilişkinin de bir göstergesidir.

Devamını Oku
30.12.2025
Barış üzerine bir deneme - Av. Ekrem Demiröz

Savaş kabadır, çirkindir ve acımasızdır.

Devamını Oku
30.12.2025
Yeni bir toplumsal yalnızlık - Dr. Alper Demir

Türkiye’de son yıllarda yaşanan siyasal gerilimler, derinleşen kutuplaşma ve kamusal alanın giderek daralması, artık yalnızca güncel siyasetin değil, toplumsal yapının kendisinin sorgulanmasını zorunlu kılıyor.

Devamını Oku
29.12.2025
Yıl biterken... - Erol Ertuğrul

23 yıldır Türkiye hak etmediği acıları yaşıyor.

Devamını Oku
28.12.2025
Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişi: Kızılca Gün - Hüner Tuncer

Birinci Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı topraklarını Avrupa devletleri arasında paylaştıran Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında, Mustafa Kemal’in öncelikli düşüncesi, “ulusal birlik” düşüncesiydi.

Devamını Oku
27.12.2025
Su kıtlığına doğru... - İsmail Özcan

Herkesin bildiği üzere yaşadığımız dünyanın insanlar ve tüm canlılar için olmazsa olmaz iki büyük nimetinden biri hava, diğeri sudur.

Devamını Oku
27.12.2025
Devlet geleneği, demokrasi ve vicdan - Halil Sarıgöz

Dün İsmet İnönü’yü aramızdan ayrılışının 52’nci yılında andık..

Devamını Oku
26.12.2025
‘Asgari’ sömürü - Aydın Öncel

Aralık ayının son günlerinde yaşanan “asgari ücret” tartışmalarında gelenek bu yıl da bozulmadı!

Devamını Oku
25.12.2025
İBB davasında yargılama süresi - Hikmet Sami Türk

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki yolsuzluk iddianamesiyle İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12.12.2025’te başlayan ve ilk duruşmasının 9 Mart 2026 günü yapılmasına karar verilen davada hedeflenen yargılama süresi, mahkeme tarafından en çok 12 yıl 6 ay olarak belirlendi.

Devamını Oku
24.12.2025
Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025