Tutuklu belediye başkanları - Hikmet Sami Türk
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Tutuklu belediye başkanları - Hikmet Sami Türk

27.08.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Image

19 Ağustos 2025 günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon kapsamında Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’le birlikte 17 kişi tutuklandı. Belediye Başkanı Güney, aynı gün İçişleri Bakanlığı’nca geçici önlem olarak görevinden uzaklaştırıldı.

Beyoğlu Belediye Başkanı Güney’in tutuklanması ve görevinden geçici olarak uzaklaştırılmasıyla daha önce İstanbul’da hakkında aynı işlemler yapılan, 31 Mart 2024 yerel genel seçimlerinde CHP adayı olarak seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ilçe belediye başkanları (Ahmet Özer (Esenyurt), Mehmet Murat Çalık (Beylikdüzü), Resul Emrah Şahan (Şişli), Rıza Akpolat (Beşiktaş), Alaattin Köseler (Beykoz), Hakan Bahçetepe (Gaziosmanpaşa), Utku Caner Çaykara (Avcılar), Hasan Akgün (Büyükçekmece) ile birlikte İstanbul’da tutuklu ve görevinden uzaklaştırılan belediye başkanlarının sayısı bir büyükşehir belediyesi başkanı, dokuz belediye başkanı olmak üzere toplam 10’a ulaştı. Böylece Türkiye’nin en büyük ilinde tutuklu büyükşehir belediyesi ve belediye başkanlarının sayısı, ildeki 40 belediyenin dörtte birine yaklaşmış bulunuyor.

Yine 31 Mart 2024 yerel genel seçimlerinde Adana ilçelerinde CHP adayı olarak belediye başkanı seçilen Kadir Aydar (Ceyhan) ve Oya Tekin (Seyhan) ile Antalya ilçesi Manavgat’ta belediye başkanı seçilen Niyazi Nefi Kara ilk tutuklanan ve görevlerinden uzaklaştırılan belediye başkanları arasında yer alırken; onları 2 ilde büyükşehir belediye başkanlarının tutuklanması ve görevlerinden uzaklaştırılması izledi: Muhittin Böcek (Antalya), Zeydan Karalar (Adana).

Böylece 31 Mart yerel genel seçimlerinde CHP adayı olarak seçildikten sonra tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan belediye başkanlarının sayısı 15’e yükseldi.  

Belediyeler, anayasamızın 127. maddesine göre belde halkının ortak gereksinmelerini karşılamak üzere kurulan, başkanları ve karar organları ilgili kanunlar (Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, Belediye Kanunu, Büyükşehir Belediye Kanunu) uyarınca beş yılda bir seçmenler tarafından seçilen kamu tüzel kişileridir. Onların seçimi için verilen oylar, halkın kendilerine olan güvenini ifade eder.

Şüphesiz suç işlediği öne sürülen herkes, görevli ve yetkili mahkeme tarafından yargılanır. Herkes, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (m. 6) ve anayasamızın açık hükümleri (m. 36) uyarınca bağımsız ve tarafsız mahkeme önünde adil yargılanma hakkına sahiptir.

TUTUKLAMA KARARI VERİLMESİ

Ceza yargılamasında bir önlem niteliğinde olan tutuklama, henüz yargılama başlamadan kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakan bir işlemdir. O nedenle tutuklama kararı verilmesi, -Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne paralel olarak (m. 5/1c), hatta daha güçlü bir ifade ile- anayasamızda sıkı koşullara bağlanmıştır: “Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hâkim kararıyla tutuklanabilir...” (m. 19/III).

Tutuklama nedenleri ve tutuklama kararı verilmesi ile ilgili ayrıntılı hükümler, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda gösterilmiştir (m. 100-101). Bunlar arasında özellikle şu hüküm son derece önemlidir:

“Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husus bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda;

a) Kuvvetli suç şüphesini,

b) Tutuklama nedenlerinin varlığını,

c) Tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir.” (m. 101/2 ).

Uygulamada cumhuriyet savcılarının istemiyle sulh ceza hâkimlerince verilen tutuklama kararlarında yasa hükümlerini tekrarlamayı yeterli sayan bir anlayış dikkati çekmektedir. Böyle bir tutuklama kararı eksiktir. Tutuklama kararlarının anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na uygun somut olgularla gerekçelendirilmesi zorunluğuna tam olarak uyulması, birçok olayda yanlış karar verilmesini önleyebilir.

SON TUTUKLAMALARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

31 Mart 2024 yerel genel seçimlerinden sonra bazı büyükşehir belediyeleri ve belediyeler üzerinde yoğunlaşan ve Cumhuriyet tarihimizde daha önce yaşanmış başka bir örneği bulunmayan tutuklama ve görevden uzaklaştırma olaylarının başta gelen ortak özelliği, bu belediyelerin başkanlarının CHP’li olmasıdır. Onlarla birlikte belediye ve bağlı kuruluşlar personelinden bir bölümü de tutuklanmaktadır. Başkanların hepsi, görevlerine 31 Mart yerel genel seçimlerinde CHP adayı olarak seçilmiş kişilerdir. Dolayısıyla olayın siyasi boyutu, CHP’nin kazandığı belediye başkanlıklarının önünü kesmek, onları etkisizleştirmek amacıyla belirgindir.

Hele daha önce İstanbul Büyükşehir Başkanlığı seçimini üç kez kazanan Ekrem İmamoğlu’nun önümüzdeki seçimlerde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi, bu olasılığı önlemek ve onu siyasi yasaklı konuma düşürmek için yüksek öğrenimle ilgili lisans ve yüksek lisans diplomalarını iptal ettirmek suretiyle kazanılmış haklarını ortadan kaldırma girişimleri ibret vericidir.

CHP’li belediye başkanlarının tutuklanması ve görevlerinden uzaklaştırılması, bu işlemlerde hedef olan insanların ve ailelerinin yaşadıkları acılar bir yana, halkın iradesiyle seçildikleri görevlerini yapmaktan alıkonulmaları nedeniyle başta görev yaptıkları il ve ilçelerimiz olmak üzere bütün Türkiye’nin zararınadır.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Cumhuriyet savcısının tutuklama kararının geri alınmasını istemesi, şüpheli veya sanığın salıverilme istemleri ve bunların koşulları ile ilgili hükümler vardır (m. 103-106). Ayrıca şüphelinin tutuklama yerine adli kontrol altına alınmasına da karar verilebilir (m. 109-110).

SONUÇ

Aslında halen tutuklu ve o nedenle görevlerinden uzaklaştırılmış belediye başkanlarının hiçbiri, haklarında bu işlemler yapılacak insanlar değildir. Hepsi halkın oylarıyla seçilmiş, halkın güvenine sahip insanlardır. Hiçbirisi tutuklanma koşullarını taşımamaktadır. Onların kaçması, saklanması, delilleri yok etmesi veya değiştirmesi söz konusu olamaz. Bu nedenlerle haklarında verilen tutuklama kararları “ölçülü” değildir (AY m. 19/III, CMK m. 100/1, 101/2).

Yargılanmalarına tutuksuz olarak devam edilebilir. Anayasamızın değiştirilemeyecek hükümleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri arasında yer alan “insan haklarına saygılı, demokratik, hukuk devleti” ilkeleri bunu gerektirir (AY m. 2, 4).

PROF. DR. HİKMET SAMİ TÜRK

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyetin kurucu felsefesine dönüş - Basri Gürsoy

Türkiye bugün yalnızca bir iktidar değişimi tartışması yaşamamaktadır.

Devamını Oku
31.12.2025
Umut korkuyu yensin - Abdullah Yüksel

2025’in omuzlarımızda bıraktığı ağırlıkla giriyoruz yeni yıla.

Devamını Oku
31.12.2025
İyilik biriktirenlerin yolu - Serpil Güleçyüz

Yeni bir yıla, bin bir umutla merhaba derken tartışmaların dayatmaların gölgesinde, bizi biz yapan değerlerimizden ne kadar uzaklaştığımızı fark ediyoruz.

Devamını Oku
31.12.2025
Askeri hastanelerin yeniden açılması - Dr. Süleyman Kalman

Sıkça gündeme gelen askeri hastanelerin yeniden açılması yönündeki tartışmalar, yalnızca yönetsel bir düzenleme sorunu değil, görünüşte ani ama belki de “bile bile” yapılmış bir yanlıştan dönmenin ve silinmeye yeltenilmiş Cumhuriyetin sağlık belleği ile kurulan ilişkinin de bir göstergesidir.

Devamını Oku
30.12.2025
Barış üzerine bir deneme - Av. Ekrem Demiröz

Savaş kabadır, çirkindir ve acımasızdır.

Devamını Oku
30.12.2025
Yeni bir toplumsal yalnızlık - Dr. Alper Demir

Türkiye’de son yıllarda yaşanan siyasal gerilimler, derinleşen kutuplaşma ve kamusal alanın giderek daralması, artık yalnızca güncel siyasetin değil, toplumsal yapının kendisinin sorgulanmasını zorunlu kılıyor.

Devamını Oku
29.12.2025
Yıl biterken... - Erol Ertuğrul

23 yıldır Türkiye hak etmediği acıları yaşıyor.

Devamını Oku
28.12.2025
Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişi: Kızılca Gün - Hüner Tuncer

Birinci Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı topraklarını Avrupa devletleri arasında paylaştıran Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında, Mustafa Kemal’in öncelikli düşüncesi, “ulusal birlik” düşüncesiydi.

Devamını Oku
27.12.2025
Su kıtlığına doğru... - İsmail Özcan

Herkesin bildiği üzere yaşadığımız dünyanın insanlar ve tüm canlılar için olmazsa olmaz iki büyük nimetinden biri hava, diğeri sudur.

Devamını Oku
27.12.2025
Devlet geleneği, demokrasi ve vicdan - Halil Sarıgöz

Dün İsmet İnönü’yü aramızdan ayrılışının 52’nci yılında andık..

Devamını Oku
26.12.2025
‘Asgari’ sömürü - Aydın Öncel

Aralık ayının son günlerinde yaşanan “asgari ücret” tartışmalarında gelenek bu yıl da bozulmadı!

Devamını Oku
25.12.2025
İBB davasında yargılama süresi - Hikmet Sami Türk

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki yolsuzluk iddianamesiyle İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12.12.2025’te başlayan ve ilk duruşmasının 9 Mart 2026 günü yapılmasına karar verilen davada hedeflenen yargılama süresi, mahkeme tarafından en çok 12 yıl 6 ay olarak belirlendi.

Devamını Oku
24.12.2025
Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025