İnadına kanal
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

İnadına kanal

27.04.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

20 Temmuz 2021 tarihli basından aktarıyorum: [Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İnadına yapacağız” dediği Kanal İstanbul projesinin güzergâhındaki köylerin sakinleri Medyascope’a konuştu: “Yine köylü kaybedecek.”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Şubat 2021 Perşembe günü İstanbul’da, AKP 7. Olağan İl Kongresi’nde Kanal İstanbul projesinde ısrarcı olduğunu açıkladı. Erdoğan, “Onlara rağmen Kanal İstanbul’u yapacağız, inadına yapacağız” dedi. Erdoğan’ın bu sözlerini ve Kanal İstanbul projesiyle ilgili düşüncelerini, projenin güzergâhı üzerindeki köylerde yaşayanlara sorduk.

Medyascope muhabirleri Ali Macit ve Alp Akiş, Erdoğan’ın açıklamalarını Başakşehir Belediyesi’ne bağlı Şamlar köyü sakinlerine sordu. Kimi sakinler Kanal İstanbul sayesinde zengin olabileceğini düşünürken kimisi de “Kaybeden yine köylü olacak” dedi. Konuştuğumuz kişiler Sazlıdere Barajı’nın köylüyü kötü yönde etkilediğini, Kanal İstanbul’un köylünün durumunu düzeltebileceği gibi daha da kötüleştirebileceğini söyledi.

Erdoğan’ın Sinan Erdem Spor Salonu’nda yapılan İstanbul il kongresinde kullandığı “İnadına yapacağız” ifadeleri hakkında da görüş ayrılığı vardı. Konuştuğumuz bir kasap dükkânı sahibi, Erdoğan’ın “inat etmekten” kastının “farklı bir inat” olduğunu söyleyerek projeyi desteklediğini belirtti. Yine projeyi destekleyen bir Şamlar sakini, “Hükümet istiyorsa yapsın, en güzeli bu” dedi. Ancak projeyi desteklemekle beraber iktidarın muhalefete ve halka danışarak ilerlemesi gerektiğini belirtenler de vardı. Muhabirlerimizin sorularını yanıtlayan bir köy sakini, “Şu ana kadar bir danışma olmadı, olması gerekiyor. İnsanlara artısı eksisi anlatılsın, bilgilendirmeleri gerekiyor” diye konuştu.

Projeye karşı çıkanlar ise Erdoğan’ın sözlerini eleştirdi. 25 yıldır bölgede yaşadığını belirten bir köy sakini, “Cumhurbaşkanı Kanal İstanbul’u yapmak istiyor, bu aşikâr. Güzergâh belirleme aşamasında araziler yandaşlara peşkeş çekildi. Bugün yüzde 51 çoğunlukla ‘Her istediğimi yaparım’ demek olmaz. Bu yapılacaksa, önümüzde genel seçimler var, 2023 seçimlerine kadar beklemesini talep ediyoruz” dedi. Projeye karşı çıkan ve hayvancılıkla uğraştığını belirten bir başka köy sakini, “Sazlıdere Barajı ile bize bir vurgun yapıldı, Kanal İstanbul ile bir daha vurulacak. Hep zararı biz köylüler çekiyoruz. Ne toprağımız ne arazimiz kaldı, kanalın bize faydası olmaz” görüşünü dile getirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’ın sözlerine bugün (25 Şubat Perşembe) yanıt verdi. İmamoğlu, “İstanbul ile inatlaşmayı hâlâ kendisine marifet görenlere 23 Haziran’ı hatırlatıyorum. İstanbul 1’den büyüktür” dedi.]

“İnadım inat!” diyen zat selefi İslamcılığıyla maruf biri. O halde İslama göre “inat” nedir onu topluca öğrenelim:

1- Bir konuda direnme, ayak direme, diretme.

2- Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme.

Sözlükte “uzaklaşmak, topluluktan ayrı durmak, yoldan çıkmak, haktan sapmak” gibi anlamlara gelen inat ve aynı kökten muanede, birer ahlak kavramı olarak genellikle “kişinin bir görüş, inanç ve davranışı doğru olduğunu bilmesine rağmen reddetmesi, aykırı davranmakta direnmesi” şeklinde açıklanmaktadır. Kaynaklarda kavramın bu anlamına, Hz. Peygamber’in amcası Ebu Talip’in İslamın hak din olduğunu vicdanen kabul ettiği halde “Yeğeninin peşine takıldı” şeklinde kınanacağı korkusuyla ölünceye kadar inkârcılıkta direnmesi örnek gösterilir. (Yazının gerisini internetten aktarıyorum.)

Kuranıkerim’de dört ayette anid (inatçı) geçmekte olup tefsirlerde bu kelime, “gerçeği kabul edip ona teslim olmamakta direnen isyankâr kişi” diye açıklanmaktadır (Kurtubi, IX, 57; Şevkâni, II, 574). Bu ayetlerin birinde, ısrarla iyiliği engelleyen ve Allah’tan başka tanrı edinen inkârcı kişi bu sıfatla anılmakta (Kaf 50/24- 26), iki ayette de kelime, “cebbâr” nitelemesiyle birlikte önder ve yönetici konumundaki kimseler için kullanılmaktadır (Hûd 11/59; İbrahim 14/15). Hz. Peygamber’in, “Yâ rabbi, beni zorba ve inatçı olmaktan koru!” (İbn Mâce, “Et’ime”, 6; Ebu Davud, “Et’ime”, 17) şeklindeki duasında da zorbalıkla inatçılık arasındaki ilişkiye ve bu huyların ahlaki tehlikesine dikkat çekilmiştir. Müddessir suresinde (74/16), Allah’ın kendisine birçok nimet vermesine rağmen yine de onun ayetlerini tanımamakta direnen inkârcı kişi de anid sıfatıyla nitelenmekte ve kınanmaktadır. Ayetlerden anlaşıldığına göre Kuranıkerim’de inat kavramı inkâr ve şirk kavramlarına, özellikle “İslami değerlere karşı küstahça direnmek, akıl ve vicdandan ziyade bencil ve ilkel duyguların etkisiyle hareket etmek” anlamını ifade eden “cehl” (bk. cahiliye) terimine yakın bir mana taşımaktadır.

Felsefe ve kelam literatüründe, her şeyin vehim ve hayalden ibaret olduğunu savunarak eşyanın gerçekliğini inkâr eden sofistlere “indiyye” (rölativist), bunlardan kendi görüşünde direnip başkalarına hiçbir hak tanımayan gruba da “inadiyye” (dogmatik) denmiştir (Tehanevi, II, 956).

***

Selefi Müslüman Erdoğan, inadın günah olduğunu, dinden çıkardığını bilmiyor!

Yazarın Son Yazıları

Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025
İmdaat soyguncu vaaarrr!

Google’a “Türkiye’de bilgisayar tamircileri odası var mı?”, “Bilgisayarcılar sendikası var mı?” diye soracaktım.

Devamını Oku
09.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (2)

Türkiye bu kıyametten kurtulabilir mi?

Devamını Oku
07.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (1)

Gazetede yayımlanmayan epeyce eski bir yazıyı, affınıza sığınarak huzurunuza getiriyorum.

Devamını Oku
05.09.2025
Kime kızmalı

R.T. Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin ikinci sorunu sanki (kimilerine göre iktidarın gözdelerinden biri olan) holding sahibi Mehmet Cengiz. “Gözü doymazcasına bir şeyler istiyor ve iktidar ne isterse veriyor” diyorlar.

Devamını Oku
02.09.2025
Önsöz olarak son söz

15 ve 17 Ağustos 2025 günlerinde üstat Sadri Maksudi Arsal’ın Teokratik Devlet ve Laik Devlet adlı kitabından aynen aktararak “Eski Türklerde din (1, 2)” başlığıyla yayımlamıştım.

Devamını Oku
31.08.2025