Yaş yetmiş
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Yaş yetmiş

03.11.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

2010 yılında Destek Yayınevi tarafından yayımlanan Direnen Türkiye adlı kitabımı ben yazmamışım gibi yeniden okuyorum. İnsanda Gençlik Ne İşe Yarar (s.122) başlıklı yazı çok ilginç. Dönemin başbakanı Erdoğan, dönemin CHP lideri Baykal’a laf atmış:

22 Mart 2009 günü İstanbul’dan sonra Edirne’de miting konuşması yapan ve CHP lideri Baykal’a saldıran Başbakan Erdoğan, 70-80 yaşındaki insanların siyaset yapmaması gerektiğini belirterek şunları söylemiş: “Kalk akıl ver, danışmanlık yap, vakıfların başında ol. Yaşın 70 oldu 70. Hâlâ meydanda hakaret ediyorsun!” (Milliyet, 23.03.09)

26 Şubat 1954 doğumlu dönemin başbakanı R.T. Erdoğan o tarihte 45 yaşında, 1938 doğumlu rakibi Deniz Baykal ise 71 yaşında imiş. Baykal 26 yıl daha yaşlı.

Ben de 19.4.2009 tarihli Hürriyet gazetesinde şunları yazmışım: Baykal’ın verdiği aklı başında akılları elinin tersiyle iten başbakan, (yandaşlarına göre) Sultan ve Halife Recep Tayyip Erdoğan’a da aynı cevabı vereceğim:

“Gençlik sadece yatakta ve idmanda işe yarar! Ama ikisi de yetenek ve teknik ister!” Bu cümleyi, o tarihte “moruk” diyen İslamcı yazarlara yanıt verirken yazmıştım. Devamı şöyle:

“Gençlerin büyük bir çoğunluğu cinsel gücü cinsel ilişki sayısına ve kadını hamile bırakma şansına bağlar. Cinsel gücün bunun ikisiyle de ilişkisi yoktur! Cinsel güç kadını karada, denizde, havada mutlu etme ve mutlu olma sanatıyla doğru orantılıdır! Cinsel güç, horozun tavuğa binip inme benzeri bir idman anlayışıyla ölçülmez.”

O yıllarda edebiyatta ve siyasette bir gençlik tapıncı vardı. 26 Şubat 1954 doğumlu sayın Erdoğan, Baykal’a “Yaşın yetmiş işin bitmiş!” dediği 2009 yılında 55 yaşındaymış.

Atalarımız “Büyük lokma ye büyük söz söyleme!” demişler ama dinleyen kim? 2009 yılında Deniz Baykal’ı “Yaşın yetmiş işin bitmiş” diye sarakaya alan R.T. Erdoğan da kaderin cilvesine bakın ki artık tamı tamına yetmiş yaşında. N’olacak şimdi? Deniz Baykal o sırada CHP’nin genel başkanı sıfatıyla muhalefet lideriydi. Oysa aynı yaşta olan Sayın R.T. Erdoğan bir Başyüce olarak Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmakta.

Fiyaskoyla sona eren birinci açılım masalından sonra sanırım ikinci açılım masalı başlayacak. Bir türlü “milli” olamayan MHP’nin gözü kara genel başkanı devletlü Devlet Bahçeli “çocuk katili” sıfatıyla tanınan Abdullah Öcalan’ı, DEM’in grup toplantısında da olasa TBMM çatısı altında konuşmaya davet etmedi mi? Güya Abdullah Öcalan oraya gelip PKK’yi dağıttığını dünyaya ilan (!) edecekmiş. Acaba Abdullah Öcalan’dan bir söz mü aldı yoksa kendi kendine mi gelin güvey olmakta?

PKK ayrılık ve bağımsızlık, federasyon ya da özerk bölge isteklerinden vaz mı geçti? PKK’nin 23 Ekim 2024 Çarşamba günü TUSAŞ’a yaptığı saldırı da neyin nesi olmakta? Beş şehit ve ikisi ağır olmak üzere 19 yaralı var. Bunun üzerine, ikinci açılım masalını başlatan Devlet Bahçeli, “Hiçbir hain ve hasmane hesap tutmayacak” ifadesini kullanmış. Milli Savunma Bakanı Güler, saldırıda PKK’yi işaret etmiş. Saldırı TBMM’de kınanırken DEM partili Sezai Temelli bir “provokasyon” açıklaması yapmış.

Provokasyonu yapan kim, kim yapabilir? Yabancı güçler mi? Bence gerçek başka? Saldırı emrini Kandil verdi ve PKK’nin lideri olan Abdullah Öcalan’ın önderliğinin artık tartışmalı olduğunu işaret etti.

Artık 70 yaşında olan Erdoğan, PKK ile nasıl ve neyi müzakere edecek? Adamlar ayrı devlet, federasyon, özerklik, bunlar olmazsa en azından anadilde öğrenim hakkı isteyecekler? Anadilde öğrenim hakkı masum bir demokratik hak gibi görünebilir ama üniter bir ulus devlet olan Türkiye’de Türkçeden başka bir dil ile öğrenim yapılamaz. Sözün kısası Devlet Bahçeli ve dolayısıyla R.T. Erdoğan olmayacak duaya amin demekteler.

Sanki ülkede iç savaş varmış gibi durmadan “barış”tan söz eden DEM Partisi ne istiyor, bilmiyoruz. Uzlaşma görüşmelerinde en azından anadilde öğrenim hakkı isteyecek. Ama bu uluslararası hukuka göre mümkün değil. Şurası gerçek ki Kürt kökenli TC vatandaşları “eşit vatandaşlık hakları”ndan kesinlikle yararlanmıyor. Tasarlanan ikinci açılım masalında bu bile sağlansa, içtenlikle gerçekleşse büyük bir başarıdır. Barış ortamında bundan fazlası mümkün değil.

Bunları, “Türkiye’nin Sırat Köprüsü: Açılım Masalı” (Tekin Yayınları, 2015-2020) adlı çok önemli bir kitabın yazarı olarak yazıyorum. Ciddiye alınırsa yararlı olur.

Yazarın Son Yazıları

Gunnamak

“Doğurganlık hızı felaket!” Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Saray’da yapılan Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu’nda, doğurganlık hızının “felaket düzeyine indiğini” söylemiş.

Devamını Oku
19.12.2025
Atatürk’ü örnek verip...

1 Ekim 2025 günkü Sözcü gazetesinin 11. sayfasında şöyle bir haber yayımlandı:

Devamını Oku
16.12.2025
Piliç değil bilinç

İnsanın kendisine sorduğu “Ben kimim” sorusu ve bir sorgulayıcının ona sorduğu “Sen kimsin” sorusu, gerçek anlamda, o kişiye varlığının adresini sormaktan başka bir şey değildir.

Devamını Oku
14.12.2025
MHP’li Semih Yalçın’a cevap

7 Aralık 2025 günü yayımlanan ve MHP’nin siyaset dağarı ile tarzını tasvir ettiğim “Vehim denen şey” başlıklı yazıma partinin genel başkan yardımcısı ve yazıda adı geçen kişinin (Semih Yalçın) tepki göstereceğini kuşkusuz tahmin ediyordum.

Devamını Oku
12.12.2025
Tek parti=Cumhuriyet

Tarih cahilleri ve tarih inkârcıları için bir kez daha okunması için dökümlü bir şekilde ve tekrar yazıyorum:

Devamını Oku
09.12.2025
Vehim denen şey

1. Gerçekte var olmayan fakat var olduğu sanılan, varmış gibi tasarlanan düşünce ve zan.

Devamını Oku
07.12.2025
Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025