Anayasanın ilk dört maddesini kim değiştirmek istiyor, İsmail Kahraman. Yani eski TBMM Başkanı, şu anda Saray’da görevli. AKP’nin “Gülen Cemaati”yle geçmişteki yakınlığı bir gerçek. HDP ile de bir dönem “açılım süreci” yürüttüğü de bir diğer gerçek. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise muhalefeti, FETÖ’cülükle ve HDP üzerinden anayasanın ilk dört maddesini değiştirmeye çalışmakla suçluyor.
Bu söylemin etkili olması artık olanaklı değil. Çünkü zamanı geçti. “Nasıl yani” derseniz, gözlemlerimizi paylaşmaya başlayabiliriz.
Muhalefetin büyük partisi CHP. Genel Başkan Kılıçdaroğlu özverili ve başarılı bir “siyaset mutfağı” kurmuş. Etkili faaliyetler yürütülüyor. Buna Mersin’de tanık olduk. Şırnak’tan da bir haber geldi. Bir kısım eski AKP’liler, CHP’ye üye olmuş, bir bölümü de zemin yokluyor. Kılıçdaroğlu’nun “HDP meşru muhataptır, zemin Meclis’tir” değerlendirmesi Kürt kökenli seçmenin ilgisini çekmiş. Bu, Kürt kökenli yurttaşların önemli bölümünün şiddeti reddettiğinin de kanıtı. Mersin’de konuştuğumuz HDP’li yurttaşların, Kılıçdaroğlu’nun söyleminden etkilendikleri hissediliyordu. AKP’liler de vardı alanda. Ekonomik sorunlardan bunaldıkları belli. Konuştuklarımızdan CHP’ye yönelik “ezberlenmiş eleştirileri” duymadık. Seçmen zemini, üzerine siyasal çalışma yapmaya hazır halde, CHP de bunu yapıyor.
Bir yandan parti içi bütünlük, bir yandan ittifak içi uyum gözle görülüyor. Millet İttifakı’nın ortakları, hem iktidara hem de iktidar blokundan gelecek salvolara önceden hazırlanıyor. Aralarında anlayışlı, uyumlu bir iletişim var. Hedef belli: İktidarın tuzağına düşmeden güçlenmek. Kamuoyunda görünür değil, ancak muhalefetin ortaklarının seçim ve sonrasındaki olası senaryolara hazırlandıklarını hissettik.
‘YENİ SÖZ’ YOK
Ekonominin yıkıcı etkileri her kesimde olduğu gibi AKP tabanına da ulaşmış. Birçok milletvekili durumun farkında. “Muhalefetin eline koz vermemeye” çalışıyorlar. Ancak özel sohbet ortamlarında durumu kabulleniyor, “yukarıya” anlatamamaktan yakınıyorlar. Erdoğan, tüm olumsuzlukları seçmeninin gözünden kaçırmaya, dikkati muhalefet üzerine yoğunlaştıracak tartışmalara çekmek istiyor. Ekonomik zorlukların çözümü zor, bu konuya pek değinmiyor. Muhalefeti HDP ve bölücülük iddialarıyla köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Tüm dünyada ve Türkiye’de milliyetçiliğin yükseldiği bilinen bir gerçek. HDP ve bölücülük iddialarıyla seçmende yaratılmaya çalışılan korku geri tepebilir. Sonuçta AKP’den “daha milliyetçi” olan partiler var.
Yıpranmışlık “yeni bir söz söylemeyi” engelliyor, güvenilirlik sorunu yaşanıyor. Yani muhalefetin işi kolaylaşıyor.
‘RÜYA GÖREN’ GAZETECİLER
CHP’nin oyunu artırma düşüncesi bile, bazı meslektaşları ürkütüyor. O zaman ne yapmak lazım? Hemen bir “CHP’yi çatlatma” yazısı yazmak lazım. “İstanbul’daki Anadolu Kulübü’nde bir seçim olmuş. Genel Başkan Kılıçdaroğlu eski İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu’nu destekleme sözü vermiş. Ancak CHP’li Uğur Bayraktutan ile Tekin Bingöl Kılıçdaroğlu’nun sözünü dinlememiş. Milletvekillerine söz geçiremeyen nasıl ülke yönetecekmiş…” Cumhuriyet’e tutkun bir okurumuz olan Uğur Bayraktutan’la sohbet ederken konuyu anımsattık. Gür sesiyle gülerek şöyle dedi:
“Genel başkanımıza saygılı olduğumuzu tanıyan herkes bilir. Saklı bir bilgi değil bu. Anadolu Kulubü’nde yapılan seçimin öncesi, sırası ve sonrasına ilişkin çok sayıda tanık var. Zaten kimseden bir şey saklanmadı. Yazılanlar doğru değil, yazan arkadaşlar sanırım rüya görmüş.”
