117 gün sonra: Sıfır noktası

22 Haziran 2018 Cuma

Muharrem İnce’nin “Demokrasiye Dönüş” konusunda yakaladığı rüzgârın arkasında iki temel süreç var:
Birinci süreç, Erdoğan/AKP iktidarının, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’ni yıkan, onu Parti Devleti haline getiren, adaleti perişan eden, başta ifade ve medya özgürlükleri olmak üzere, temel hak ve özgürlükleri yok eden, baskıcı, ceberut, ülkeyi bölen, temel insani değerleri yok eden, insanları birbirine düşmanlaştıran, herkesi azarlayan, kibirli, bilgisiz, güvenilmez, yanlış, her şeye karışan totaliter politikalarından olan bıkkınlık ve bu politikalara olan isyan...
İkinci süreç, CHP’nin, bazen biraz pasif olmakla birlikte, sistematik ve tutarlı olarak, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’nden yana olan tutumu, Parlamenter Demokrasi’ye olan bağlılığı ile, bu tutum ve bağlılığı uygulamaya aktarabilecek olan bilgi ve beceri birikimini geliştirmiş olması.
Bir başka deyişle, Muharrem İnce’nin geniş kitleleri harekete geçiren büyük kişisel başarısının arkasında hem Erdoğan/AKP iktidarına karşı duyulan isyan, hem de CHP’ye olan güven yatıyor.

***

Muharrem İnce’nin sadece Erdoğan/AKP iktidarını eleştirmekle yetinmeyip, seçilir seçilmez, ilk yüz günde yapacaklarını açıklaması son derece olumlu bir davranış.
Unutulmamalı ki, 24 Haziran/8 Temmuz seçimlerinde atılacak oylar, Erdoğan/AKP iktidarına karşı duyulan isyan kadar, seçim sonrasına ilişkin umutlardan da etkilenecek.
Gerek İnce, gerekse Kılıçdaroğlu, asıl amaçlarının Türkiye’de yine ve yeniden Demokratik Parlamenter Rejim’in kurulacağını vaat ediyorlar.
CHP’nin yıllardır savunduğu ilkeler ve en son Adalet Yürüyüşü bu vaatlerin güvencesi olarak algılanıyor.

***

İnce’nin açıkladığı program, 117 gün sonra, Parlamenter Rejim yeniden kurulmaya başlandığında Türkiye’nin sıfır noktasını, yani işlerin nereden başlayacağını belirtiyor.
Bu sıfır noktasının özellikleri şöyle:
OHAL yok.
Merkez Bankası özerk.
Terör örgütleriyle mücadele ediliyor.
Passolig yok.
Türkiye’nin Şam büyükelçisi var.
Yargı bağımsız.
Telefonlar dinlenmiyor.
Dava açılmayan KHK’liler göreve dönmüş.
Kuleli Askeri Lisesi ve askeri kurumlar açık.
Medya bağımsız.
Cemevleri ibadethane statüsünde.
Mezhep, cinsiyet ayrımı yok.
Memurlara 3600 ek gösterge verilmiş.
Ekonomiyle ilgili kurumlar özerk.
AB ile müzakereler yoğunlaştırılmış.
Bölünen üniversiteler birleştirilmiş.
Okullar ve sınavlar ücretsiz.
24 Kasım’da her öğretmene 1 maaş ikramiye veriliyor.
Mülakat yok.
Çiftçinin mazotu 3 lira.
En düşük emekli maaşı 1500 lira.
Çocuk bezinde KDV indirilmiş.
Engellilere Marmaris’teki yazlık sarayda tatil.

***

Bu 100 günlük programı kimse küçümsemeye kalkmasın:
Bu vaatler, yeniden Parlamenter Rejim’i kuracak olan Türkiye’nin işe başladığı sıfır noktası olacak...
Parlamenter Rejim’in yeniden inşası ise, o noktadan sonra, bütün Demokratik Güçlerin katılımıyla, elbirliğiyle, Meclis’te oluşacak “Demokratik İktidar” tarafından gerçekleştirilecek.
DİREN DEMOKRASİ:
117 GÜN SONRA PERDE AÇILIYOR!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları