“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır:
İktidar, “Anayasa”ya uymayarak “Hukuk” ve “Yargı”yı kullanarak devleti ve toplumu çökertiyor...
Çok saygıdeğer “Anayasacı”, “Cezacı” Profesörlerimiz dillerini mi yuttular?
İKİ HUKUK PROFESÖRÜ KONUŞURKEN, ÜLKEDEKİ ÖTEKİ HUKUK PROFESÖRLERİ NE YAPIYOR?
Konuşan Hukuk Profesörleri Adem Sözüer ve İzzet Özgenç.
***
Wikipedi’ye göre, Adem Sözüer 1957 yılında Rize’nin İkizdere ilçesinde dünyaya gelmiş.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni 1983 yılında bitirmiş. 2008 yılında Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı’nda profesör olmuş.
İzzet Özgenç ile birlikte 2005 yılında yürürlüğe giren Türk Ceza Hukuku Reformu’nun baş mimarlarından biri.
2009 ve 2013 yıllarında iki kez İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanlığına atanmış.
5 Şubat 2012 tarihinde İstanbul Üniversitesi’nin hazırladığı Yeni Anayasa Çalışmalarına katılmış.
Özetle “Ceza Hukukçusu” ve bugünkü yasaların hazırlanmasında İktidara destek vermiş.
***
Wikipedi’ye göre İzzet Özgenç 1960 yılında Araklı, Trabzon’da doğmuş.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun; aynı yerde asistan olmuş.
Daha sonra Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 2006 yılında profesör olmuş.
Adem Sözüer ve Ahmet Gökcen ile birlikte 2005 yılında yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nun baş mimarlarından.
15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra başlayan darbecilerin cezalandırılması sürecinde gözaltı, tutuklama ve mahkûmiyet kararlarına gerekçe yapılan “irtibat ve iltisak” kavramları aleyhine görüş bildirmiş.
12 Mart 2022’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık bir mektup yazmış ve hukuka dönülmesi çağrısında bulunmuş.
2023 Seçimleri’nden önce, “Eğer cumhurbaşkanlığı seçimi normal zamanında yapılacaksa, sayın cumhurbaşkanımız aday olamaz” demiş.
Özetle “Ceza Hukukçusu” ve bugünkü yasaların hazırlanmasında İktidara destek vermiş.
***
Bakın Adem Sözüer X hesabında ne diyor:
@AdemSozuer
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi politikaları, şatafatlı törenler değil uygulama iradesi ve bütçe gerektirir.
#İstanbulSözleşmesi: TBMM oybirliğiyle kabul etti, Yürütme ben çıkıyorum dedi.
6284: Tedbirleri için yeterli altyapı oluşturulmadı.
Şiddet suçları sürekli affedildi.
@esikplatformu’nun ilk açılan X hesabına erişim engeli getirildi.
“6284 Yaşatır” afişini kullanan kadın hakları kulübünün etkinliği iptal edildi.
Bu birkaç örnek dahi, Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde, siyasi iktidarın etkin uygulama iradesinin olmadığını gösteriyor.
#25Kasım
***
İzzet Özgenç de X hesabında şunları söylüyor:
@izzetoezgenc
Özellikle ceza hukuku alanında Anayasa Mahkemesi’nin vermiş bulunduğu yeniden yargılama kararlarının dinlenmemesi, en basit haliyle kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturur.
Bu durumu sıkılmadan seyreden Anayasa Mahkemesi’nin başındaki AĞLAYAN ADAM, ihmali davranışıyla bu suçun işlenişine iştirakten sorumlu tutulmalıdır.
***
Prof. Sözüer, “Kadına Şiddet” konusundaki ihmaller hakkında iktidarı eleştirmiş...
Prof. Özgenç de AYM kararlarına uymamanın suç oluşturduğu konusunda sesini yükseltmiş.
Belki de bu hocalar, İktidar’ın bugün yarattığı Hukuk ve Yargı karabasanına (kâbusuna), başlangıçta istemeden de olsa, katkı vermiş oldukları düşüncesiyle, bu çıkışları ve eleştirileri yapıyorlardır; bilemiyorum...
(Açıklama yollarlarsa, elbette yerim elverdiği oranda, derhal yayınlarım.)
Ama gözlemleyebildiğim bir şey, “Çok Saygın Hukuk Hocaları”nın, İktidarın “Anayasa”ya uymayarak, “Hukuk” ve “Yargı”yı kullanarak “Devleti” ve “Devlet” aracılığıyla “Toplumu” çökertme sürecine, genellikle sessiz kaldıklarıdır!