AKP’nin ortak aklının iflası
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

AKP’nin ortak aklının iflası

06.09.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Türkçe, tarih-coğrafya-yurt bilgisi, matematik, fizik-kimyabiyoloji, fen bilgisi, yabancı dil, felsefe, mantık, sosyoloji, din bilgisi, beden eğitimi, resim, müzik, hal ve gidiş derslerinden “sıfır” çeken Dinsel Ortak Akıl elbette iflas edecekti ve etti. Çoktan iflas etmişti zaten. Bu derslerden geçer not almak ve çağının çağdaşı olmak için bireysel akıl gerekir. Ama medrese bireysel aklın düşmanıdır. Medresede bilgi üretilmez; bir zamanlar üretilmiş olan tek bilgi tekrarlanır. Dinsel Ortak Akıl, 610 yılı ramazan ayının 27. gecesi ile 632 yılı arasında 22 yıl konuşmuş ve sonra ebediyyen susmuştur. Dinsel Ortak Aklın bilgi dağarı, dünya ve evren bilgisi 632 yılı ile sınırlıdır. Şimdi 2019 yılındayız. Aradan 1387 yıl geçmiş. Kullanım süresi 1387 yıl önce sona ermiş bilgiyle sınava giriyorlar. Bu bilgiyle ülkeyi yönetiyorlar.

***

Bütün derslerden, sınıf adına (temsilen) Siyasal Ortak Akıl mümessili sınava giriyor. Eski öykü, masal ve menkıbelerde, savaşan iki orduyu temsilen (adına) iki pehlivan meydana çıkar. Bir kişi yener, bir kişi yenilirdi; binlerce yoksul ve sefil asker kırılmazdı. Şimdi durum tersine oldu: Komutan, “Ben yenilmedim, ordu yenildi” diyor. Ordusu yenilen komutan nasıl muzaffer olur? Ortak Akıl sisteminde böyle oluyor zaar!

***

“Din İman Masa Kasa” (Tekin Yayınevi, 2016) adlı kitabımda ve özellikle de kitabın önsözünde AKP’nin zihinsel yapısını, ahlaki yozlaşmasını çok iyi anlatırım ama Şevket Demirel benden de güzel anlatmıştır.
İslamcıların dilinde bir zulüm lafı vardır. Güya Cumhuriyet bunlara zulmetmiştir. Bir AKP’li madrabaz bir CHP’li ile tartışırken ağzındaki baklayı çıkarır: “İbadeti yasaklamaya gücünüz yetmez. Siz bizi masadan ve kasadan uzak tutuyorsunuz.”
Şevket Demirel, AKP’nin iktidar halini çok iyi anlatır. “Din İman Masa Kasa”dan bir alıntı: “Malı kışın aylarca ahıra kapatırsın. Sonra bahar gelince çayıra saldığında yeşil otlara nasıl saldırırsa bunlar da deliler gibi paraya saldırdılar. Nasıl mı? Örneğin; benim üzerinden her gün geçtiğim kaldırımı tam 4 defa söküp buranın taşını oraya, oranın taşını buraya yeniden döşeyerek. Tabii utanma vs. beklemek boşunadır.”

***

Prof. Dr. Niyazi Kahveci’nin “Çağımız ve Türkiye” (Sinemis Yayınları, s.IV) adlı kitabından aktarıyorum: “Düşünmeyen kişi ve toplum, kendi bedeni üzerinde başkasının kafasıyla dolaşır ve kendisi olamaz... Stoacı filozof Marcus Aurelius (121-180), iki bin yıldan fazla bir süre önce, ‘Kişinin kendi aklını kullanarak düşünmesi, başkasının kölesi değil, kendisinin efendisi olmasıdır’ demiştir.

***

Çağının çağdaşı olmak” benim edebiyat ve sanatta, bilim ve felsefede, siyasette, sporda, standart söz konusu olduğu zaman, kabul ettiğim tek ölçüdür. Bu, çağının akıl ve düşünme sistemini kabul edip özümsemekle olur. Tekrarla, geçmişi kopyalamakla, kolaj yapmakla mümkün değildir.

***

AKP, Osmanlı’nın ve dinin yörüngesinin, çekim alanlarının dışına çıkmıyor. Çıkamıyor değil. Çıkmıyor. Osmanlı 1453 yılında İstanbul’u aldığı zaman Avrupa’nın düşünce düzeyinin 300 yıl gerisindeydi. (Matbaa Avrupa’da 1450 yılında çalışmaya başladı. İstanbul’a 1796’da geldi). Kurucu ulusun kimliğini ve onun dilini yozlaştırmaya başlamıştı. Kuran ve hadisten başka bir bilgi kaynağı yoktu. Dünya ve evren bilgisi Tevrat’tan aktarma masal ve menkıbelerden ibaretti.
Osmanlı’nın tarihsel ömrü boyunca bir tek bilimsel ve teknik icadı yoktur. Patenti kendine ait tek bir alet yapmamıştır. Kol gücüyle var olmuştu; kafa gücüne sahip olmadığı için yok oldu. Taklitçisi AKP de aynı nedenlerden dolayı yok olmaya mahkûmdur.
Dine gelince: Din sadece güçlülerin ve zenginlerin işine yarar. Kuran’ın içerdiği dünya ve evren bilgisi, MS VII. yüzyılda sıradan insanların sahip olduğu bilgiydi. Kendisinden önceki 3-4 bin yıllık bilgi birikiminden habersizdi. Tıpkı AKP gibi...

Yazarın Son Yazıları

Piliç değil bilinç

İnsanın kendisine sorduğu “Ben kimim” sorusu ve bir sorgulayıcının ona sorduğu “Sen kimsin” sorusu, gerçek anlamda, o kişiye varlığının adresini sormaktan başka bir şey değildir.

Devamını Oku
14.12.2025
MHP’li Semih Yalçın’a cevap

7 Aralık 2025 günü yayımlanan ve MHP’nin siyaset dağarı ile tarzını tasvir ettiğim “Vehim denen şey” başlıklı yazıma partinin genel başkan yardımcısı ve yazıda adı geçen kişinin (Semih Yalçın) tepki göstereceğini kuşkusuz tahmin ediyordum.

Devamını Oku
12.12.2025
Tek parti=Cumhuriyet

Tarih cahilleri ve tarih inkârcıları için bir kez daha okunması için dökümlü bir şekilde ve tekrar yazıyorum:

Devamını Oku
09.12.2025
Vehim denen şey

1. Gerçekte var olmayan fakat var olduğu sanılan, varmış gibi tasarlanan düşünce ve zan.

Devamını Oku
07.12.2025
Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025
İmdaat soyguncu vaaarrr!

Google’a “Türkiye’de bilgisayar tamircileri odası var mı?”, “Bilgisayarcılar sendikası var mı?” diye soracaktım.

Devamını Oku
09.09.2025