ABD ‘Heil Donald!’ mı diyecek?
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

ABD ‘Heil Donald!’ mı diyecek?

27.10.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

ABD’de başkanlık seçimlerine günler kaldı. Tekrar Trump başkanlık koltuğuna oturursa dünyanın en güçlü ülkesinde “faşizmin” iktidara yürüyüşüne tanıklık etmiş olacağız.

Benim gibi “boomer” ifade edilen (1946-1964 arası) II. Dünya Savaşı ertesi doğan kuşakların, çocukluk yıllarına damga vuran bir geyik vardı: 

“Nasıl oldu da Almanya gibi medeni bir ülke faşizmin pençesine düşebildi ve de Hitler’in arkasından gidebildi? Almanlar Hitler’in emellerini bilmiyor muydu? Neden önünü kesemediler? Önleyemediler?”

Trump’ın bugün kim, ne olduğunu bilmeyen yok. Gene de önü kesilemiyor. 

Heybesinde yargıya konu olan dosyalar, verilmiş hükümler, diziyle kişisel ve siyasi skandal var. Yandaşları bana mısın demiyor. 

2020’den sonra düzenlenen Kongre Baskını hafızalarda. Taraftarları sıkılmıyor. 

Trump, “Göçmenleri kitlesel sınırdışı” yapmaktan, muhaliflerin üzerine “orduyu salmaktan” söz ediyor. 

Bir skandal yaratmıyor. 

Beyaz Saray’daki 2017-2021 döneminde yanı başında görev yapan üst düzey bürokratlar, şimdi artık adını koyuyorlar: 

“Donald Trump bildiğiniz faşist. Hiç şakası yok! Oyunuzu demokrasiden yana kullanın!”

Cumhuriyetçi adayın saflarında bir çözülme olmuyor. 

Trump yıllarının genelkurmay başkanı Mark Milley; “Trump çok tehlikeli bir insandır” diyerek ekliyor: 

“Daha önce akli dengesinin bozuk olduğuna dair kuşkularım vardı. Ama artık gerçek bir faşist olduğunu biliyorum.”

Trump’ın Beyaz Saray yıllarında keza gene özel kalem müdürlüğünü yapan John Kelley net bir profil veriyor: 

“Faşizm eğer merkeziyetçi otokrasi, militarizm ve muhalefeti güç yoluyla susturan, sosyal hiyerarşiye inanan diktatoryal (baskıcı) bir liderle temsil edilen aşırı sağ, otoriter, ultra milliyetçi bir siyasi ideoloji ve hareket olarak tanımlanacaksa Trump’ın iktidar vizyonu buna tam oturuyor.”

HUKUK DEVLETİNİ OYMAK

Seçmenlerin sarsılıp da azıcık kendine gelmesi ya da “Canım Trump’ımıza siz nasıl böyle iftira atarsınız?” diye ortalığı ayağa kaldırması gerekmez mi?

Hayır. Hiçbir şey olmuyor. 

Kelley, eski patronunun kendisine “Hitler iyi şeyler de yaptı. Hitler’in generalleri bende olacaktı!” gibi cümleler de kurduğunu aktarıyor. 

Trumpçı kamptan gocunan çıkmıyor. 

Demokrasilerin krizi üzerine uzmanlaşan Anne Applebaum gibi tanımış entelektüeller, “Trump, Hitler ve de Mussolini’nin dilini kullanıyor” diyerek alarm veriyorlar. 

“Donald Trump rakiplerini ‘haşerat gibi yaşayan’, ‘sol haydutlar’ olarak adlandırıyor” diyor örneğin Applebaum: 

“En son bu dili Adolf Hitler kullanmıştı. Muhaliflerinizi böcek ya da hayvan olarak insanlıktan çıkartırsanız, haşere gibi ezmekten bahsederseniz, onları çok daha kolay tutuklayabilir, yok edebilirsiniz. Haşerat iseler ifade özgülükleri ya da herhangi bir özgürlükten yararlanamazlar.”

Applebaum imzasıyla geçtiğimiz hafta The Atlantic’te yayımlanan bu ifadeler bana, Auschwitz’i bizatihi yaşayan Nobelli yazar Primo Levi’yi hatırlattı. 

Başka vesilelerle de yazmıştım. Bunlar da mı İnsan isimli ölümsüz yapıtında Levi, faşizmin yükselişini tam olarak böyle anlatır. 

Her şeyin başlangıcı “utanmaz, arlanmaz, pervasız bir kamuoyu inşası”dır.

Öncelikle yoğun bir “propaganda makinesi” çalışır. 

Günah keçisi saptanan kesimler, toplumdaki varlık “meşruiyetlerini” kaybedene dek aşağılanır. Bir kez “insan altı yaratıklara” indirgenip, varlıksal meşruiyetlerini yitirdikten sonra artık tümüyle dışlanıp, ezilip yok edilirler. 

Bu yok edilişe, toplu olarak kitlesel muhalefeti sindirmek, pıstırmak dahildir.

Sürece paralel olarak “hukuk devleti” aşama aşama zehirlenerek iflas eder.  

Zurnanın zırt dediği yer tam işte burası.

“Hukuk devleti”nin iflas ettiği aşamada, dört kol çengi “faşizm” başlamış demektir. 

KIRMIZI ÇİZGİLER SİLİNDİ

Trump’ın yolu bu. 

Halen “haşerat” dilini kullanıyor. 

5 Kasım’da seçilmesi halinde ki -çok yüksek bir olasılık- ön çalışması tamamlanmış Project 2025 ile de hukuk devletinin içinden geçecek. 

Bunlar göz önünde yaşanıyor, konuşuluyor, tartışılıyor. 

Trump’ın geçmişte yaptıkları, daha planlı ve örgütlü biçimde gelecekte yapacakları için zaten başlı başına teminat. 

Ama sondajlar hâlâ Kamala ile yüzde 48’e yüzde 48. Başa baş. 

Yüzde 15-18 arası da bir kararsız kitlesi var. 

Kararsızlar neyi bu kadar ince eleyip sık dokuyor acaba?

“Adam faşist olsun ama sorunların üstesinden gelirse ancak o gelir” mi diyorlar?

Yaz başındaki Avrupa Parlamentosu seçimleri ile de ilgili olarak yazmıştım. Gerçek şu ki faşizm tabu olmaktan çıktı. 

Göç, savaşlar, satın alma gücünün düşüşü, orta sınıfın budanması gibi somut sorunlar, “anti faşizm söylemlerini” geri plana itti ve etkisizleştirdi. 

Trump’a destek olmak için ayrıca bir de Musk misali ellerindeki bütün güç ve varlıklarını seferber eden büyük “oligarklar” var ki onlar ayrı yazı konusu. 

Yazarın Son Yazıları

2025 ‘müesses nizamın’ sonu

Yılbaşı mesajları şimdiden akmaya başladı.

Devamını Oku
21.12.2025
Nermin Abadan Unat

Nermin Abadan Unat’ı en son TV’de 2022 Aralık’ında İmamoğlu için yapılan destek mitinglerinin ilkinde gördüm.

Devamını Oku
14.12.2025
Masterchef’te yılın kelimesi: Nasip

Görmüşsünüzdür: “Siyaset dışı en güvenilir isimler anketi”nde Sedat Peker ilk sıraya oturdu.

Devamını Oku
07.12.2025
Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025