Oyuna fırtına gibi giren ve terslikleri yenmeye çalışan Beşiktaş’ı izledik yeni sürprizlerle. Maçın başında tempo ve baskılı oyun karşısında Giresunspor’un dayanamayacağını sananlar futbolun garip cilvesine takıldılar. Kanatlarda N’Koudou ve makine gibi işleyen takımda savunmada Necip hatasız sabırla atak üstüne atak tazeleyen ekibin futbolcularıydı. Ama ne olduysa 18. dakikada ilk atağını yapan Giresunspor, Rosier’in koluna çarpan top ile penaltıyı gole çevirip öne geçince kader ağlarını Necip’in kırmızı kartı ile ördü. Yine de 10 kişi kalan Beşiktaş üstünlüğünü sürdürdü ama maç görünüşe göre tehlikeye girmişti. Sergen Yalçın, N’Koudou ve Batshuayi’li takımının çok süratli bir oyunla maçı alacağını düşünürken, kaleci Mert’in hatalarını düşünmedi. Yürek yarası yenilgiler zinciri yakasına yapışan Kara Kartal geçen yılın başarısını yedi bitirdi.

TARİHE GEÇEN GOL

64. dakikada belki de tüm riskleri alan ve umutlu olan Beşiktaş ölüm fermanı gibi Mert’in hatası ile tarihe geçen bir gol yedi ve Sergio da oyunu 3-0 yaptı. 4. gol için ise söylenecek tek bir söz yok.

Kimse hakem filan demesin. Bu yılın başında bazı büyük hatalar takımı çökertti ve futbol adına kendi gücünü aşan bir beklentiye girme yarışı kadroyu şişirdi. Yenilgilerle çöken kara bulutlar aşılamadı. Beşiktaş’ın bunu hak etmediğini ve kadro olarak iyi görünse de sahada doğru yönetilmediğini belirtmeliyim. Hakem hataları da can yaktı ama bunu aşmalıydılar. Camianın şapkasını öne koyup yeniden heyecan yaratmasını beklemekten başka sözüm yok. Ligde kalma savaşı veren Giresunspor’un galibiyetini kutlarken tüm Beşiktaşlılara geçmiş olsun diyorum. Söz değil oyun önemlidir. Şanssızlığı öne sürmek ve hakem hataları ile arka arkaya gelen yenilgilerin alakası yoktur. Şapkalar öne konulmalıdır. Geçmiş olsun Beşiktaş. Dersine sil baştan çalışman gerekiyor!