İhanetler ve hainler
Ali Apaydın
Son Köşe Yazıları

İhanetler ve hainler

18.09.2025 08:24
Güncellenme:
Takip Et:

Bugünlerde kulaklarımızda bir fabrikanın sabah düdüğü gibi çınlıyor ihanet sözcüğü; hainlik, öfkeli, hırçın, her şeyi karartan isli bir duman gibi yayılıyor ülkemizin üzerine.

İhanet doğal değildir, yalnızca refleksif bilince sahip olanın, yani düşünebilen, söz verebilen ve bu sözü bile isteye çiğneyebilen insan yapımı bir eylemdir. İnsanlar olarak yazılı olduğu kadar yazılı olmayan, görünmeyen toplum sözleşmesi gibi anlaşmalarla da yaşarız. Birbirimizle bağlarımız vardır. Bu anlaşmalar, bağlar, dostluk denilen sıcak sohbetler kadar yalın ve basit, yurttaşlık denilen devasa çarkın dönmesi kadar karmaşık ve etraflı olabilir. İşte, ihanet, bu bağların, tek taraflı olarak alçakça koparılması ve bu anlaşmaların tek taraflı olarak alçakça feshedilmesidir.

İhanet, basit bir yalan ya da güvenin sıradan bir kaybı değildir. O, en karanlık çelişkilerin, bencilliğin ve korkunun paslı dişliler arasında öğütülmesinden arta kalan bir atıktır. Tıpkı ağır endüstriyel atıklar gibi o da insan ilişkilerinin suyunu zehirler, havasını kirletir.

İhanete uğradığınızda, kendinizi bir anda soğuk, rüzgârlı bir sokakta, tüm kapılar yüzünüze kilitlenmiş halde bulursunuz. Şimdi ülkemizde sıkça yaşadığımız gibi. Şimdi, ülkemizin sıkça yaşadığı gibi!

İhanet eden kişiye hain denir. Hainler, bağların, ilişkilerin amacını, kendi çıkarının kara sularında boğan, diğerlerini sadece bir araç, bir basamak taşı olarak gören insanlardır. Bir hainin yüzü, ihanetin keskin kılıcıyla ikiye bölünür, bu yüzden her hain ikiyüzlüdür. Bu kanayan ikiyüzlülük, hainin bütün bedenini irine boğup çürütür. Bu yüzden her hain, çürüyen bedenler, çürüyen zihinlerle yaşar!

İhanet, çoğu zaman bireysel bir kötülükten ziyade, toplumsal bir çürümenin, eğitimsizliğin, yani cehaletin ürünüdür. İhanet, kısa vadeli, sefil bir rasyonaliteyle hareket eder. Hainler, uzun vadeli rasyonalitenin ve güvenin sağladığı zenginliği, ihanetin anlık çıkarı için bir paçavraya satar. Ya da daha önce işlediği, bedelini ödemediği bir suçun üstünü, yeni bir ihanetle örtmeye kalkar. Siyasetin kirli koridorlarında gördüğümüz o insanlıktan çıkmalar, bu yüzden yaşanıyor işte! Bu yüzden insanların, yurttaşların umutlarıyla oynanıyor. 

Kötü mü oluyor peki? Hayır, gayet iyi oluyor, ülke tarihimizde hiç olmadığı kadar temizleniyoruz, kimin ne olduğunu gayet iyi görüyoruz artık!

Hainlerin istisnasız hepsi korkak birer narsisttir. Kendi küçüklüklerinin ağırlığı altında ezilerek bu ezikliklerini kendilerinden üstün gördükleri kişilere ihanet ederek telafi etmeye çalışırlar. Bu yüzden bazı ihanetler aktif bir eylem değildir, aksine çoğu zaman bir haksızlık karşısında çıt çıkarmamanın, o utanç dolu suskunluğun da adıdır ihanet.

İhanet kötüye ilişkin kötünün bir eylemidir. Çünkü iyi olan ihanet etmez, edemez! Nasıl ki fabrikadaki bir dişli, kendi dönüş yönünün tersine hareket etmeye zorlandığında bozulursa, iyi olan da kendine aykırı hareket etmeye çalıştığında bozulur. İyi insan, erdemle yoğrulmuş bir karaktere sahip olan insandır. Karakteri olandır. Karakteri olanlar ihanet etmez! Çünkü her karakter, ihanetin kısa vadeli kazancının, uzun vadede herkes için, en çok da kendisi için devasa bir yıkım olduğunu apaçık bilir. Bu yüzden ihanet edenin karakteri olmaz! Hainlerin karakteri olmaz! Hainler, karaktersizdir!

İhanet, toplumsal dokunun en ince ipliklerini koparan bir makine gibidir. Sadece ihanete uğrayanı değil, etraftaki herkesi, her ilişkiyi zehirler; güven denen temel toplumsal duyguyu yerle bir eder. Bu yüzden hainlerin yegâne yaşam duygusu, kendilerine ne zaman ihanet edileceğini beklemenin korkusudur. Bu yüzden her hain, tüm yaşamını ihanet sırasının kendisine gelmesini beklemenin eziyeti altında geçirir. Bu yüzden hainler, bir an bile mutlu olamaz, bir tek şeyi bile sevemez, asla gerçek bir dost edinemez! Her biri kendi karanlığında boğulur gider, kendi gibileriyle geldiği gibi gider! Şu hâlde telaşa mahal yok: geldikleri gibi gidecekler!

İhanet, affedilmez olandır! Hatalar, yanlışlar, cehaletler affedilebilir belki. Ama bilinçli bir tercih olan ihanet, bile isteye kötülük yapmak demek olan ihanet, asla affedilemez! İnsanlığın karanlık labirentlerine bilerek ve isteyerek girilmiş bir yoldan çıkış yoktur! O yoldan sizi çekip alacak hiç kimse de yoktur! Çünkü en önemli erdemlerden biri, affedilmemesi gerekenleri affetmemektir! Bu yüzden hainlerin zannettiğinin aksine ihanet, bir seçenek değil bir YOK OLUŞTUR!

***

İyiliğin naif bir duygu değil, en berrak, en disiplinli cesaret olduğunu haykırmak gerekiyor bugünlerde. Duymak istemeyen kulaklar işitsin diye. İhanetin her türlüsüne, onun soğuk ve karanlık ruhuna karşı isyan bayrağını her zamankinden daha yükseklerde dalgalandırmak gerekiyor. Çünkü bugün gri alan diye bir yer yok! Ya ihanetin karanlık döngüsünde bir hain olacaksınız ya da aydınlık, dürüst bir dünyanın inşasına katılan cesur bir karakter. Bu ülkenin yeterince karakterli insanı var! Bu ülkenin karakteri var!

İhanet, kötülüğün en iğrenç tezahürüdür! Ve iyi, kötüye asla teslim olmaz!

Yazarın Son Yazıları

‘Tutarsızlığın Tutarsızlığı’

21. yüzyıl Türkiye’sinde kendi içinde kısmen ayrışan cumhuriyet karşıtı politik çizgileri ilk kez birleşmiş bir şekilde buluyoruz karşımızda: AKP, MHP, DEM, PKK ve diğerleri…

Devamını Oku
27.11.2025
Bir metnin 'yapı'sı

İçinde 969 kez “Hatırladığım kadarıyla”, 774 kez “Bilmiyorum”, 691 kez “-mışlar, -mişler, -muşlar” gibi...

Devamını Oku
13.11.2025
Düşünme aralıkları açmak için

Politika üretimi, derinlemesine düşünülmüş temel ilkeler etrafında şekillenen bir süreçtir.

Devamını Oku
30.10.2025
‘Sahtelikler Tiyatrosu’ iflasın eşiğinde

‘Sahtelikler Tiyatrosu’ iflasın eşiğinde

Devamını Oku
16.10.2025
Dijital çatlaklar

Dijital çatlaklar

Devamını Oku
02.10.2025
İhanetler ve hainler

İhanetler ve hainler

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasi diploması

Eğitim sosyolojisi içerisinde yaygın bir tez, bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirlemek için basit bir kriteri dikkate alır...

Devamını Oku
04.09.2025
Eleştiri, demagoji ve zırvalama

Eleştiri, demagoji ve zırvalama

Devamını Oku
21.08.2025
Gerçeklik iğnesi

Tıpkı kökleriyle ormanı zehirleyen bir mantar gibi toprağımızı, havamızı, geleceğimizi sarmalayıp zehirleyen bir iktidarla yaşıyoruz.

Devamını Oku
07.08.2025
MEB ve ÖSYM’nin karanlığı

MEB ve ÖSYM ısrarla “adil ve bilimsel” sınavlar yaptığını iddia ediyor.

Devamını Oku
24.07.2025
Yarım önlemleri reddedin!

Çok geç kaldığımız doğru! Çok doğru. Uyanış en geç 2023’te başlamalıydı...

Devamını Oku
10.07.2025
Mücadeleyi baltalayanlarla mücadele etmek

Veganizm ve feminizm gibi çağımızın en değerli ve en etkili mücadele alanları bir tür “seküler din”e dönüşüyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Yaşayan umutlar olmayı sürdürmek

Yaşayan umutlar olmayı sürdürmek

Devamını Oku
12.06.2025
Kötülüğün sıradanlaşması

Kötülüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.05.2025
'Ben Marksist değilim'

“Ce qu'il y a de certain c'est que moi, je ne suis pas Marxiste” – “Kesin olan şu ki, ben Marksist değilim.” - Karl Marx

Devamını Oku
15.05.2025
İşçi sınıfı ve bugünümüz

İşçi sınıfı ve bugünümüz

Devamını Oku
01.05.2025
Liseliler ve öğretmenleri

Liseliler ve öğretmenleri

Devamını Oku
17.04.2025
Direnişin felsefesi

Direnişin felsefesi

Devamını Oku
03.04.2025
Mutsuz Adam

Mutsuz Adam

Devamını Oku
20.03.2025
Karanlık eğitim çalıştayı

Karanlık eğitim çalıştayı

Devamını Oku
06.03.2025
Akademisyenlerin suskunluğu

Akademisyenlerin suskunluğu

Devamını Oku
20.02.2025
Kayıp zamanın içinde

Kayıp zamanın içinde

Devamını Oku
06.02.2025
Meşruiyet meselesi ve faşizm tehlikesi

Meşruiyet meselesi ve faşizm sorunu

Devamını Oku
23.01.2025
Sol, solsuzluk ve 'solcular'

Sol, solsuzluk ve 'solcular'

Devamını Oku
09.01.2025
Ders olsun!

Ders olsun!

Devamını Oku
26.12.2024
-ım, -im, -üm’lerden kurtulmak

-ım, -im, -üm’lerden kurtulmak

Devamını Oku
12.12.2024
‘Sessizliğin Cumhuriyeti’

‘Sessizliğin Cumhuriyeti’

Devamını Oku
28.11.2024
Politika gösterisi değil politika yapmak!

Politika gösterisi değil politika yapmak!

Devamını Oku
14.11.2024
Türkiye bu değil!

Türkiye bu değil!

Devamını Oku
31.10.2024
Tarihte tatile çıkma zamanı değil!

Tarihte tatile çıkma zamanı değil!

Devamını Oku
17.10.2024
Cumhuriyet ve gençlik

Cumhuriyet ve gençlik

Devamını Oku
03.10.2024
Veli zorbalığı

Veli zorbalığı

Devamını Oku
19.09.2024
Cumhuriyet öğretmenlerinin sorumluluğu

Cumhuriyet öğretmenlerinin sorumluluğu

Devamını Oku
05.09.2024
'En zorunlu harcamaların ihmali'

'En zorunlu harcamaların ihmali'

Devamını Oku
22.08.2024
Cumhuriyet Türkiye’nin DNA’sıdır!

Cumhuriyet Türkiye’nin DNA’sıdır!

Devamını Oku
07.08.2024
Maraton, demokrasi ve eğitim

Maraton, demokrasi ve eğitim

Devamını Oku
25.07.2024
Ali Apaydın yazdı...

Kırksekiz ve Duygu

Devamını Oku
11.07.2024
Ali Apaydın yazdı...

Cehalet ve tehdit

Devamını Oku
27.06.2024
Eğitimde utanç yılı

Eğitimde utanç yılı

Devamını Oku
13.06.2024
Devrimi kurtarmak

Devrimi kurtarmak

Devamını Oku
30.05.2024