‘Sahtelikler Tiyatrosu’ iflasın eşiğinde
Ali Apaydın
Son Köşe Yazıları

‘Sahtelikler Tiyatrosu’ iflasın eşiğinde

16.10.2025 09:12
Güncellenme:
Takip Et:

Politik sahnelerde çoğu zaman gerçek ve sahte puslu bir hâlde bulunur. Ülkemizde de böyle oldu. On yıllardır, gerçek ve sahte olan bu puslu hal sahnelenip durdu. Bir Sahtelikler Tiyatrosu kuruldu, senaryolar yazıldı, oyunlar oynandı. Ancak bugün pus kalktı, gerçek ve sahte apaçık ortada!

Kendilerini sol olarak sunanların, nasıl birer emperyalist maşası olduklarını görüyoruz. Barış, demokrasi ve özgürlük talep eden sözde demokratların, gerçekte feodalizm yanlısı etnikçilerin köktendincilere nasıl hizmet ettiğini görüyoruz. Ağızlarından “ahlak”ı düşürmeyen, dünya işlerinde işi gücü olmayanların, kendi karanlık dehlizlerinde ne denli “ahlaklı” olduklarını tüm çıplaklığıyla görüyoruz. En nihayetinde birbirlerine laf olsun diye lanet okuyanların birbirleriyle nasıl iş tuttuklarını da görüyoruz.

SAHTELİK CEPHESİ

Bir yandan Şeyh Said’i övüp onun adını meydanlara verenlerin bu ülkeye sunacak hiçbir demokrasi katkısı yoktur! Bir yandan tecavüzcüleri koruyup bir yandan ahlak nutukları atanların bu ülkeye katacak hiçbir etik değeri yoktur! On yıllarca ülkeyi teröre boğanların bu ülkeye getirebilecekleri hiçbir barış yoktur! İşte her şey gün gibi ortada!

Ülkemizde tam bir sahtelik cephesiyle karşı karşıyayız bugün. Tüm sahteler bir araya gelip ülkemize barış ve demokrasi getirmekten söz ediyor. Eh, çok samimiyseler, buyursunlar getirsinler. Yapacakları şey çok basit: barışın ve demokrasinin önünde engel olan kendilerini derhal feshetmek! Dilerseniz, somutlaştıralım bu durumu, şu an için birden mevcut iktidar ve işbirlikçilerinin barış ve demokrasi için gayet samimi bir şekilde kendilerini feshedip politik sahneden çıktığı bir Türkiye hayal edin. Sizce, böyle bir Türkiye’de demokrasi ve barışın tesis edilmesi ne kadar sürer? Anket şirketleri için gayet araştırılmaya değer bir başlık!

Elbette bu kesimlerin bir araya gelip birbirlerini kurtarmaya çalışmaları hiç de bir tesadüf değil. Birbirlerini kurtarmaya çalışıyorlar, çünkü tüm sahtelikleriyle bir bir ortalığa saçıldılar. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar kurdukları “Sahtelikler Tiyatrosu” iflasın eşiğine geldi. Artık salonları eskisi kadar kalabalık değil, bilet satışları düştükçe düşüyor. Oyunlarına olan ilgi günden güne azalıyor. Artık hiç kimse onların oyunlarını izlemek istemiyor! Artık “barış” kisvesi altında gizlenen ihanetlere, “demokrasi” maskesi takmış bölücülüklere ve “özgürlük” naraları atan teslimiyetçilere kanacak ne bir genç ne bir yurttaş kaldı! Geçmiş olsun! Tarihin çöp sepetine süpürülecekler için süpürgesi elinde köşe bucak her yeri bir bir süpürüyor gerçekler! Temizleniyoruz, güçleniyoruz!

Halen anlamsızlık çöllerinde savrulup giden repliklerini pek önemli, pek değerli hakikatler gibi oynamaya devam eden oyunculara gelince, gerçek ve sahte olan ayrışmıştır artık. Ve gerçek olan sahtenin yerini almada her zamankinden daha kararlı, daha güçlüdür!

Şu hususu net bir şekilde vurgulayalım: Bu ülkenin geleceğini, sözde demokrasi komisyonları, sözde milliyetçi partiler, sözde iktidar ve sözde sosyalist kesimler değil, “sözde”ler değil; bugün direnen, umutları ve özgür iradeleriyle hareket eden yurttaşlar belirleyecek!

Ve son zamanlarda yeniden akıl verme işlerine girişen sözde aydınlar meselesine gelince; hiçbir aydın, sahte olanı yüceltmez, teröristi övmez, “bizden” deyip susmaz! Nokta.

***

Dünyada ve ülkemizde olup bitenler karşısında umutsuz okumalar yapanlara da bir not düşelim: Yanılıyorsunuz! Duyduğunuz sesler, sahtekârların zafer çığlıkları değil; bu, sahteliklerin egemen olduğu dünyanın sonunu getiren bir neslin coşkulu haykırışı! Karanlığı yırtıp geçen bir ışık var artık: sokaklarımız, kendi gerçek ışıklarıyla aydınlanmaya başlıyor. Artık sokaklara adım atarken, üzerinizdeki tüm sahtelikleri çıkarıp, gerçek kıyafetlerinizi giymeyi unutmayın. Çünkü inşa edilen yeni dünyada, hiçbir sahteliğe yer kalmayacak!

Yazarın Son Yazıları

‘Tutarsızlığın Tutarsızlığı’

21. yüzyıl Türkiye’sinde kendi içinde kısmen ayrışan cumhuriyet karşıtı politik çizgileri ilk kez birleşmiş bir şekilde buluyoruz karşımızda: AKP, MHP, DEM, PKK ve diğerleri…

Devamını Oku
27.11.2025
Bir metnin 'yapı'sı

İçinde 969 kez “Hatırladığım kadarıyla”, 774 kez “Bilmiyorum”, 691 kez “-mışlar, -mişler, -muşlar” gibi...

Devamını Oku
13.11.2025
Düşünme aralıkları açmak için

Politika üretimi, derinlemesine düşünülmüş temel ilkeler etrafında şekillenen bir süreçtir.

Devamını Oku
30.10.2025
‘Sahtelikler Tiyatrosu’ iflasın eşiğinde

‘Sahtelikler Tiyatrosu’ iflasın eşiğinde

Devamını Oku
16.10.2025
Dijital çatlaklar

Dijital çatlaklar

Devamını Oku
02.10.2025
İhanetler ve hainler

İhanetler ve hainler

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasi diploması

Eğitim sosyolojisi içerisinde yaygın bir tez, bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirlemek için basit bir kriteri dikkate alır...

Devamını Oku
04.09.2025
Eleştiri, demagoji ve zırvalama

Eleştiri, demagoji ve zırvalama

Devamını Oku
21.08.2025
Gerçeklik iğnesi

Tıpkı kökleriyle ormanı zehirleyen bir mantar gibi toprağımızı, havamızı, geleceğimizi sarmalayıp zehirleyen bir iktidarla yaşıyoruz.

Devamını Oku
07.08.2025
MEB ve ÖSYM’nin karanlığı

MEB ve ÖSYM ısrarla “adil ve bilimsel” sınavlar yaptığını iddia ediyor.

Devamını Oku
24.07.2025
Yarım önlemleri reddedin!

Çok geç kaldığımız doğru! Çok doğru. Uyanış en geç 2023’te başlamalıydı...

Devamını Oku
10.07.2025
Mücadeleyi baltalayanlarla mücadele etmek

Veganizm ve feminizm gibi çağımızın en değerli ve en etkili mücadele alanları bir tür “seküler din”e dönüşüyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Yaşayan umutlar olmayı sürdürmek

Yaşayan umutlar olmayı sürdürmek

Devamını Oku
12.06.2025
Kötülüğün sıradanlaşması

Kötülüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.05.2025
'Ben Marksist değilim'

“Ce qu'il y a de certain c'est que moi, je ne suis pas Marxiste” – “Kesin olan şu ki, ben Marksist değilim.” - Karl Marx

Devamını Oku
15.05.2025
İşçi sınıfı ve bugünümüz

İşçi sınıfı ve bugünümüz

Devamını Oku
01.05.2025
Liseliler ve öğretmenleri

Liseliler ve öğretmenleri

Devamını Oku
17.04.2025
Direnişin felsefesi

Direnişin felsefesi

Devamını Oku
03.04.2025
Mutsuz Adam

Mutsuz Adam

Devamını Oku
20.03.2025
Karanlık eğitim çalıştayı

Karanlık eğitim çalıştayı

Devamını Oku
06.03.2025
Akademisyenlerin suskunluğu

Akademisyenlerin suskunluğu

Devamını Oku
20.02.2025
Kayıp zamanın içinde

Kayıp zamanın içinde

Devamını Oku
06.02.2025
Meşruiyet meselesi ve faşizm tehlikesi

Meşruiyet meselesi ve faşizm sorunu

Devamını Oku
23.01.2025
Sol, solsuzluk ve 'solcular'

Sol, solsuzluk ve 'solcular'

Devamını Oku
09.01.2025
Ders olsun!

Ders olsun!

Devamını Oku
26.12.2024
-ım, -im, -üm’lerden kurtulmak

-ım, -im, -üm’lerden kurtulmak

Devamını Oku
12.12.2024
‘Sessizliğin Cumhuriyeti’

‘Sessizliğin Cumhuriyeti’

Devamını Oku
28.11.2024
Politika gösterisi değil politika yapmak!

Politika gösterisi değil politika yapmak!

Devamını Oku
14.11.2024
Türkiye bu değil!

Türkiye bu değil!

Devamını Oku
31.10.2024
Tarihte tatile çıkma zamanı değil!

Tarihte tatile çıkma zamanı değil!

Devamını Oku
17.10.2024
Cumhuriyet ve gençlik

Cumhuriyet ve gençlik

Devamını Oku
03.10.2024
Veli zorbalığı

Veli zorbalığı

Devamını Oku
19.09.2024
Cumhuriyet öğretmenlerinin sorumluluğu

Cumhuriyet öğretmenlerinin sorumluluğu

Devamını Oku
05.09.2024
'En zorunlu harcamaların ihmali'

'En zorunlu harcamaların ihmali'

Devamını Oku
22.08.2024
Cumhuriyet Türkiye’nin DNA’sıdır!

Cumhuriyet Türkiye’nin DNA’sıdır!

Devamını Oku
07.08.2024
Maraton, demokrasi ve eğitim

Maraton, demokrasi ve eğitim

Devamını Oku
25.07.2024
Ali Apaydın yazdı...

Kırksekiz ve Duygu

Devamını Oku
11.07.2024
Ali Apaydın yazdı...

Cehalet ve tehdit

Devamını Oku
27.06.2024
Eğitimde utanç yılı

Eğitimde utanç yılı

Devamını Oku
13.06.2024
Devrimi kurtarmak

Devrimi kurtarmak

Devamını Oku
30.05.2024