Cumhuriyet öğretmenlerinin sorumluluğu
Ali Apaydın
Son Köşe Yazıları

Cumhuriyet öğretmenlerinin sorumluluğu

05.09.2024 08:38
Güncellenme:
Takip Et:

Eğitimin tüm yurttaşlar için bir hak olarak tanımlanması sürecini başlatan Anadolu Devrimi, en başından itibaren cumhuriyet düşüncesiyle yol alan ve en büyük eseri cumhuriyet olan devrimdir.

Bizlere yepyeni yaşama olanakları sunan okullarımız, kuruluşundan bu yana cumhuriyet düşüncesinin hem en güçlü yorumcusu hem de savunucusu olmuştur ve her zaman olmak zorundadır.

Cumhuriyet yolu, cumhuriyet ilkelerinin verdiği olanaklardan hareketle her yeni nesilde yeni değerler üretmek ve bu değerleri artırarak ve geliştirerek ilerlemeyi esas alan bir yoldur. Bu yolda emin adımlarla ilerleyebilmenin ilk şartı okulların öncü rolünü üstlenmesinden geçer. Bu yüzden cumhuriyetçi düşünceyi daima geliştirmek ve genişletmek her şeyden önce okulların ve okullardaki eğitim profesyonelleri olan öğretmenlerin görevidir.

İşte bu görevi layıkıyla yerine getirmek için çok çetin bir eğitim öğretim yılına daha başlıyoruz 9 Eylül’de. Okullarımız ve okullarımızdaki cumhuriyet düşüncesi yıllardır çok ciddi karşıdevrim saldırılarına maruz kalıyor. Bu saldırıları bertaraf edebilecek en önemli güçtür öğretmenler.

Mevcut koşullar ne olursa olsun, bu yeni ders yılında da öğretmenlerimiz, öğrencilerine cumhuriyetin bir dogma değil, akıl ve kardeşlik güçleriyle bizleri birleştiren, özgürleşmemizi sağlayan ve sürekli kendini yenileyerek geliştiren ve genişleyen bir düşünce olduğunu öğretmekten asla vazgeçmemelidir.

Okullarımızda cumhuriyet düşüncesinin birlikte, bir arada yaşama kültürünü tesis etmek için kendine yönelik özeni başkalarına gösterilen özenle ölçen barışçıl bir düşünce olduğu her fırsatta vurgulanmalıdır.

Sınıflardaki öğrencilerimiz, cumhuriyetin herkesi doğuştan gelen bir topluluğun üyesi olarak değil, eşit birer yurttaş olarak kabul ettiğini ve toplumu parçalayarak değil, bir araya getirerek var ettiğini defalarca işitmelidir.

Öğretmenlerimiz, günümüzde kendilerini farklı farklı biçimlerde gösteren cumhuriyet karşıtı uygulamalarla karşı karşıya kaldıklarında, eğitimin temel ilkesi olan yasallık zemininden güç alarak öncelikle öğrencilerini korumalı ve cumhuriyet karşıtlarına yönelik kararlı bir şekilde mücadele etmelidir. Bu yüzden yasa ve anayasa dışı uygulamalar karşısında cesaretle durulmalı ve derhal hukuki yollar devreye sokulmalıdır.

Eğitimin yaşamlarımıza vazgeçilmez katkısını oluşturan akıl ve eleştiri kültürü okullarımızın her bir köşesinde nefes almalıdır.

***

Her bilgi meşruiyetini bizzat kendisinden alır. Bir başka ifadeyle hiçbir bilgi kendi dışında bir meşruiyet zeminine ihtiyaç duymaz. Bu yüzden bilgiler doğası gereği özgürleştiricidirler. Bu yüzden bilgilerle ve bildiklerimizle özgürleşebiliriz. Bilgilerle buluşmamızı sağlayan en başat etkinlik olan eğitimin en başat mekânları da okullarımızdır. Okullarımızda her öğrencinin bilgiyle ilişkisi özgürleştirici bir sonuç çıkarır ortaya. İlkokul, ortaokul, lise ya da üniversite düzeyinde edinilen bir bilgi, hiç fark etmez, her bilgi bir özgürleşme olanağıdır bizler için.

Cumhuriyet tarihte ortaya çıkmış tesadüfi bir rejim değildir. Cumhuriyet düşüncesi, binlerce yıllık bir düşünme birikiminin sonucudur. Anadolu Devriminin mimarları bunun gayet farkındaydı; elbette kendilerinden çok önce var olan cumhuriyeti ve eğitimi icat etmedi onlar, ancak cumhuriyeti kalıcı kılacak şeyin eğitim olduğunu çok iyi bildikleri için okulları devrimin ve cumhuriyetin en merkezine yerleştirdiler. Amaçları önce cumhuriyetin okulları inşa etmesi sonra da okulların cumhuriyeti inşa etmesini sağlamaktı. Bu amaçtan ciddi bir sapma yaşadığımız çok açık; bu yüzden okulları okul yapan öğretmenlerin yurttaşlık sorumluluklarını derhal hatırlamaları gerekiyor şimdi.

Bir padişahın ve şürekasının keyfiliğinden kurtulup yurttaşların yasallık zemininde buluşarak anayasanın ve yasaların egemenliği altında yaşamayı seçmeleriyle var edilen Türkiye Cumhuriyeti, bugüne dek milyonlarca öğretmen yetiştirdi, şimdi öğretmenlerimizin cumhuriyeti yetiştirme zamanı!

Yazarın Son Yazıları

‘Tutarsızlığın Tutarsızlığı’

21. yüzyıl Türkiye’sinde kendi içinde kısmen ayrışan cumhuriyet karşıtı politik çizgileri ilk kez birleşmiş bir şekilde buluyoruz karşımızda: AKP, MHP, DEM, PKK ve diğerleri…

Devamını Oku
27.11.2025
Bir metnin 'yapı'sı

İçinde 969 kez “Hatırladığım kadarıyla”, 774 kez “Bilmiyorum”, 691 kez “-mışlar, -mişler, -muşlar” gibi...

Devamını Oku
13.11.2025
Düşünme aralıkları açmak için

Politika üretimi, derinlemesine düşünülmüş temel ilkeler etrafında şekillenen bir süreçtir.

Devamını Oku
30.10.2025
‘Sahtelikler Tiyatrosu’ iflasın eşiğinde

‘Sahtelikler Tiyatrosu’ iflasın eşiğinde

Devamını Oku
16.10.2025
Dijital çatlaklar

Dijital çatlaklar

Devamını Oku
02.10.2025
İhanetler ve hainler

İhanetler ve hainler

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasi diploması

Eğitim sosyolojisi içerisinde yaygın bir tez, bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirlemek için basit bir kriteri dikkate alır...

Devamını Oku
04.09.2025
Eleştiri, demagoji ve zırvalama

Eleştiri, demagoji ve zırvalama

Devamını Oku
21.08.2025
Gerçeklik iğnesi

Tıpkı kökleriyle ormanı zehirleyen bir mantar gibi toprağımızı, havamızı, geleceğimizi sarmalayıp zehirleyen bir iktidarla yaşıyoruz.

Devamını Oku
07.08.2025
MEB ve ÖSYM’nin karanlığı

MEB ve ÖSYM ısrarla “adil ve bilimsel” sınavlar yaptığını iddia ediyor.

Devamını Oku
24.07.2025
Yarım önlemleri reddedin!

Çok geç kaldığımız doğru! Çok doğru. Uyanış en geç 2023’te başlamalıydı...

Devamını Oku
10.07.2025
Mücadeleyi baltalayanlarla mücadele etmek

Veganizm ve feminizm gibi çağımızın en değerli ve en etkili mücadele alanları bir tür “seküler din”e dönüşüyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Yaşayan umutlar olmayı sürdürmek

Yaşayan umutlar olmayı sürdürmek

Devamını Oku
12.06.2025
Kötülüğün sıradanlaşması

Kötülüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.05.2025
'Ben Marksist değilim'

“Ce qu'il y a de certain c'est que moi, je ne suis pas Marxiste” – “Kesin olan şu ki, ben Marksist değilim.” - Karl Marx

Devamını Oku
15.05.2025
İşçi sınıfı ve bugünümüz

İşçi sınıfı ve bugünümüz

Devamını Oku
01.05.2025
Liseliler ve öğretmenleri

Liseliler ve öğretmenleri

Devamını Oku
17.04.2025
Direnişin felsefesi

Direnişin felsefesi

Devamını Oku
03.04.2025
Mutsuz Adam

Mutsuz Adam

Devamını Oku
20.03.2025
Karanlık eğitim çalıştayı

Karanlık eğitim çalıştayı

Devamını Oku
06.03.2025
Akademisyenlerin suskunluğu

Akademisyenlerin suskunluğu

Devamını Oku
20.02.2025
Kayıp zamanın içinde

Kayıp zamanın içinde

Devamını Oku
06.02.2025
Meşruiyet meselesi ve faşizm tehlikesi

Meşruiyet meselesi ve faşizm sorunu

Devamını Oku
23.01.2025
Sol, solsuzluk ve 'solcular'

Sol, solsuzluk ve 'solcular'

Devamını Oku
09.01.2025
Ders olsun!

Ders olsun!

Devamını Oku
26.12.2024
-ım, -im, -üm’lerden kurtulmak

-ım, -im, -üm’lerden kurtulmak

Devamını Oku
12.12.2024
‘Sessizliğin Cumhuriyeti’

‘Sessizliğin Cumhuriyeti’

Devamını Oku
28.11.2024
Politika gösterisi değil politika yapmak!

Politika gösterisi değil politika yapmak!

Devamını Oku
14.11.2024
Türkiye bu değil!

Türkiye bu değil!

Devamını Oku
31.10.2024
Tarihte tatile çıkma zamanı değil!

Tarihte tatile çıkma zamanı değil!

Devamını Oku
17.10.2024
Cumhuriyet ve gençlik

Cumhuriyet ve gençlik

Devamını Oku
03.10.2024
Veli zorbalığı

Veli zorbalığı

Devamını Oku
19.09.2024
Cumhuriyet öğretmenlerinin sorumluluğu

Cumhuriyet öğretmenlerinin sorumluluğu

Devamını Oku
05.09.2024
'En zorunlu harcamaların ihmali'

'En zorunlu harcamaların ihmali'

Devamını Oku
22.08.2024
Cumhuriyet Türkiye’nin DNA’sıdır!

Cumhuriyet Türkiye’nin DNA’sıdır!

Devamını Oku
07.08.2024
Maraton, demokrasi ve eğitim

Maraton, demokrasi ve eğitim

Devamını Oku
25.07.2024
Ali Apaydın yazdı...

Kırksekiz ve Duygu

Devamını Oku
11.07.2024
Ali Apaydın yazdı...

Cehalet ve tehdit

Devamını Oku
27.06.2024
Eğitimde utanç yılı

Eğitimde utanç yılı

Devamını Oku
13.06.2024
Devrimi kurtarmak

Devrimi kurtarmak

Devamını Oku
30.05.2024