50 yıl önceydi. Galatasaray lisesi, hukukçu Necdet Çobanlı UEFA ve FIFA'da Türkiye'yi onurlu bir şekilde temsil etti.

FIFA İcra Komitesi üyesi olan ilk Türktü.

Ardından Şenes Erzik efsanesi başladı. TFF Başkanlığının ardından UEFA'nın her kademesinde üst düzey görev yaptı. UEFA Asbaşkanlığı, FIFA İcra Kurulu üyeliği, UEFA Hakem Komitesi'nde üst düzey sorumluluk.. Onun döneminde Galatasaray'ın UEFA Şampiyonluğu, İstanbul'un Şampiyonlar Ligi ev sahiplikleri; milli takımın patlama yapması gibi olaylara tanıklık ettik.

Sonra TFF'nin bir diğer başkanı hukukçu Dr. Levent Bıçakçı'yı izledik UEFA'da. O, UEFA Tahkim'de görevine devam etti. Spor Hukuku aşkı nedeniyle. Oysa TFF, Bıçakçı'dan UEFA ve FIFA'dan çok daha yetkili makamlarda faydalanırdı.

Sonrasında benzer üst düzey görevleri Servet Yardımcı aldı.

UEFA'nın birçok komitesinde çalıştıktan sonra UEFA İcra Kurulu üyeliği yaptı.

UEFA ve Şampiyonlar Ligi finallerinin İstanbul'a gelmesini sağladı.

Peki şimdi?

Şimdi önümüz karanlık.

Çünkü dünya futbolu FIFA ve UEFA'da görev alacak isimlerin kendi ülke federasyonlarında ya başkan ya başkan yardımcısı olmasını şart koşuyor.

Şu anki TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun UEFA'da yönetime girmesi - seçilmesi - ihtimali, ekvatorun buz tutması kadar olanaksız.

Geriye kalıyor TFF Başkan Vekili Ceyhun Kazancı.

Türkiye adına UEFA'da seçime girer, kazanır mı?

Bilinmez.

Kulis bilgilerini verenlere göre de "Çok zor".

Yani UEFA'dan silinmek üzereyiz. Elimizi çabuk tutmaz, Ceyhun Kazancı'yı parlatmaz veya olağanüstü genel kurula gidip, Servet Yardımcı'yı "TFF Başkanı ve veya Başkan vekili" yapmaya ikna etmezsek.

Ha, bir formal daha var.

M.Ali Aydınlar'ın damadı, Başakşehir kulübünden Mustafa Eröğüt'ü başkan veya Göksel Gümüşdağ'ın başkanlığında başkanvekili olarak UEFA'ya gönderme formülü konuşuluyor.

O da zor!

Ve tablonun sorumlusu Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı'nın imzacı kadrosudur.

Madem ki Büyükekşi'den memnun değildiniz, o zaman Servet Yardımcı'yı tartıştırmayacaktınız. Direkt başkan seçecektiniz. Gidip Hacıosmanoğlu gibi 'domestic' (iç hatlar) durumu kurtaracak birinin peşinden gitmeyecektiniz.

Niye Yardımcı diyecek olursanız, TFF'nin az sayıdaki blok oylarının üzerinde Servet Yardımcı'nın kendi sektöründen (denizcilik) kaynaklı lobisi var Avrupa'da. Şahsi oyları var yani.

Burada Spor Bakanı Sayın Aşkın Osman Bak ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bilmiyoruz, bilgi vermedi kimse" deme hakkı yok. Ve TFF'nin özerk yapısına bakmadan en azından şu UEFA krizini çözmek için duruma el koymaları gerekiyor. Çünkü özerklik, keyfilik değildir milli çıkar söz konusu ise.